Şıker, Perihan2024-11-072024-11-0720201308-2140https://doi.org/10.7827/TurkishStudies.46411https://search.trdizin.gov.tr/tr/yayin/detay/412583https://hdl.handle.net/11480/13225Günümüzün rekabetçi ortamında kurumsal sosyal sorumluluğu (KSS) faaliyetlerinin önemli bir parçasıhaline getiren işletme sayısı gün geçtikçe artmaktadır. KSS, işletmelere rekabet avantajı yaratarak marka imajıgeliştirmede etkili bir pazarlama aracı olarak hizmet etmektedir. İşletmeler, toplumsal sorunlara getirdikleriçözümler ile rakipleri arasında fark edilebilir hale gelmekte ve tüketici tarafından daha çok tercihedilebilmektedir. Özellikle toplumu derinden etkileyen beklenmedik durumlar markaların iletişim stratejilerinide etkilemektedir. Tüketicilerin böyle dönemlerde markalardan gönüllü sorumlulukla ilgili beklentileriartmaktadır. Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını dünya tarihinde nadir görülebilecek krizlerdenbiri olmuştur. Covid-19 öncesi tüketici ile duygusal bağ oluşturmak için yapılan sosyal sorumluluk çalışmaları,salgın süreci ile birlikte çok daha önemli hale gelmiştir. Covid-19 salgını sürecinde, markalar bir taraftan tıbbimalzemeler üreterek ya da doğrudan para bağışlayarak salgınla mücadeleye destek verirken bir taraftan dareklamlarda verdikleri sosyal mesajlarla salgınla mücadelede aktif rol oynamaktadırlar. Bu çalışmada,Türkiye’de karantina önlemlerinin alınmaya başlandığı 2020 Mart ayında salgınla mücadeleyi konu edinen veYouTube’da söz konusu dönemde en çok izlenen reklamlar değerlendirilmeye alınmıştır. Çalışmada, KSS’ninreklamlardaki yansımalarının genel bir değerlendirmesi yapılmış olup söz konusu reklamlar göstergebilimselyöntemden hareketle çözümlenmiştir. Çalışma kapsamında ele alınan yedi reklam filmi genel olarak insanlarınsalgın döneminde evde kalmalarının gerektiğini vurgularken, reklamlarda birlik ve beraberlik, birliktemücadele, dayanışma, minnettarlık gibi kavramlara yönelik görsel ve dilsel ifadeler kullanıldığı tespitedilmiştir. İncelenen yedi reklam filminde de markalar, sosyal sorumluluk bilinciyle hareket ederek ürüntanıtımından ziyade hedef kitlelerine salgın döneminde alınması gereken önlemleri hatırlatan mesajlarvermişlerdir. Söz konusu reklamların Mart ayında YouTube’da en çok izlenen reklamların içerisinde olmasıda tüketicilerin markalardan böyle dönemlerde KSS ile ilgili beklentilerinin arttığını göstermektedir. Sonuçolarak, bu tür çabalar içerisinde yer alan işletmelerin marka imajları güçlenmekte ve bu işletmeler, tüketicilerve kamuoyu tarafından daha olumlu algılanmaktadırtrinfo:eu-repo/semantics/openAccessİşletmeCovid-19 Pandemisi Dönemindeki Reklamların Kurumsal Sosyal Sorumluluk Açısından İncelenmesiArticle1583775379110.7827/TurkishStudies.46411412583