Türkmen, Hasan2024-11-072024-11-0720181303-9199https://search.trdizin.gov.tr/tr/yayin/detay/386195https://hdl.handle.net/11480/13474Allah’ın âlem üzerinde mutlak kudretine ve onunla sürekli ilişki içinde olduğunainanan teistler açısından nübüvvet ve ona bağlı olarak ele alınan mu´cize, nübüvvet algısının merkezinde önemli bir yer işgal etmektedir. Nitekim peygamberlerin Allah tarafından gönderildiğinin ispatı hususunda onlara indirilen vahiyleyetinilmemiş, bunun teyiti için mu´cizelere başvurulma ihtiyacı hissedilmiştir.Bu bağlamda beşer kudretinin üstünde ve tabiat kanunlarına aykırı olarak gerçekleştiği düşünülen bu olgu, nübüvvetin esas alameti ve delili sayılmıştır. Üstelik onun, peygamberlerin bilinmesini ve onlara uyulmasını sağlayan yegâne unsur olduğu üzerinde durulmuştur. Bu çalışmada, Harezm bölgesinde yetişenönemli Mutezilî âlimlerden biri olan Ebu’l-Kâsım ez-Zemahşerî’nin (v.538/1143), bir taraftan Allah’ın ilmi, iradesi ve kudretiyle diğer taraftan tabiatkanunlarıyla ilişkilendirilen mu´cizeyi nasıl temellendirdiği irdelenmiştir. Dahaaçık bir deyişle onun, mu´cizeyi, nübüvvet davasının doğruluğuna kendi içindeya da dışında bir delil olarak mı gördüğü sorununa değinilmiştir. Ayrıca Zemahşerî’nin, Hz. Peygamber’in en somut mu´cizesi kabul edilen Kur’ân’ın i´câzınınhangi yönler bakımından ortaya çıktığına yönelik görüşlerine de yer verilmiştir.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessDin BilimiNÜBÜVVETİN İSPATI BAĞLAMINDA ZEMAHŞERÎ’NİN MU´CİZEYE BAKIŞIReview Article182167184386195