Çelik, Yılmaz2024-11-072024-11-0720182148-56312148-8134https://doi.org/10.30523/mutefekkir.441662https://search.trdizin.gov.tr/tr/yayin/detay/396816https://hdl.handle.net/11480/12722Tarihin pek çok döneminde zenginler, servetlerini yanlış yöntemlerle kazandıkları ve dezavantajlı grupları desteklemekten kaçındıkları için toplumda farklı kesimlerin, özellikle yoksulların tepkisini üzerlerine ç ekmişlerdir. Bunun sonucunda büyük toplumsal olaylar, isyanlar meydana gelmiştir. Hz. Peygamber, risaletinin Medine döneminde yeni bir medeniyetin temellerini atmıştır. Bunu yaparken yüksek düzeyde sermaye sahibi olan zenginlerin imkânlarından yararlanmışt ır. Hz. Peygamber, zenginliğin bir imtihan vesilesi olduğunu belirtmiş, zenginlerin topluma karşı sorumlulukları olduğunu vurgulamıştır. Bu yaklaşım, toplumda zengin ile fakirin birbirine düşman olmasını önlemiştir. Hz. Peygamber, zenginliğin insanı azgınl ığa sürükleyebilecek potansiyele sahip olduğunu vurgulamakla birlikte çalışıp kazanmayı, insanlara malıyla faydalı olmayı da teşvik etmiştir. Bu yolda sarf edilecek gayretin, kişinin kendisini kurtarmasından başka iki temel amacı vardır. Bunlardan birincis i, İslâm’ın tebliğ edilmesi ve yayılması; diğeri ise, toplumda dezavantajlı konumda olan fakirler, yetimler, dul kadınlar, miskinler, kısacası yardıma muhtaç bütün toplum gruplarının desteklenmesidir. Bu çalışmada Hz. Peygamber’in, Mekke ve Medine dönemler inde, Müslüman zenginler ve müşrik sermaye sahipleri ile olan ilişkileri, tarihi bilgiler ışığında ele alınacaktır.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessDin BilimiSosyolojiHZ. PEYGAMBER’İN ZENGİNLİĞE YAKLAŞIMI VE ZENGİNLERLE OLAN İLİŞKİLERİArticle5920521110.30523/mutefekkir.441662396816