Yazar "Çelik, Selahattin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe AKIŞ KANALI TASARIMININ PEM YAKIT PİLİ PERFORMANSINA ETKİLERİNİN İNCELENMESİ(2018) Çelik, SelahattinYakıt pili sisteme dışarıdan sağlanan hidrojen ve havanın elektrokimyasal reaksiyon gerçekleşmesi ilekimyasal enerjisini doğrudan elektrik ve ısı formunda kullanılabilir enerjiye çeviren güç üretim elemanıdır. Akışplakaları yakıt pillerinde Membran Elektrot Grubu (MEG) için gazların dağılımının sağlanmasında ve oluşanakımın ve suyun toplanmasında kullanılan MEG’den sonra en önemli sistem parçasıdır. Ayrıca akış plakalarıyakıt pilinin ısıl yönetimi için de kullanılmaktadır. Tüm bu işlemleri aynı anda yapan akış plakasının üzerindebulunan kanalların geometrik tasarımı, gaz dağılımını, oluşan suyun toplanmasını ve ısı dağılımını doğrudanetkilediği için çok önemlidir. Bu çalışmada, PEM yakıt pili için farklı akış geometrisine sahip akış plakaları imaledilerek farklı basınç değerlerinde performans testleri yapılmıştır. Deneysel çalışmalar, basınçlı çalıştırılan çokluserpantin akış plakası tasarımının en iyi sonucu verdiğini göstermiştir.Öğe Doğrudan metanollu yakıt pillinde iki fazlı akışın nümerik incelenmesi(Niğde Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009) Çelik, Selahattin; Mat, Mahmut DursunBu tez kapsamında dogrudan metanollu yakıt pillerinin performansına etki eden parametreler ve madde dagılımı deneysel ve teorik olarak incelenmistir. Deneysel programda yüksek performanslı bir DMYP hücresi gelistirilmis ve performansa etkieden proses parametreleri incelenmistir. Sıcaklık ve metanol konsantrasyonun performansın belirlenmesinde en etkin parametreler oldugu bulunmustur. Yüksek sıcaklıklarda performans reaksiyon kinetigi iyilestigi için önemli ölçüde artarken yüksek yakıt konsantrasyonlarında anottan katota metanol geçisi nedeniyle performansın düstügü tespit edilmistir. Bir deney düzenegi hazırlanarak hücre boyunca metanol ve sudagılımları ölçülmüstür. Deneysel sonuçlar akım yogunluguna ve debiye baglı olarakhücre çıkısına dogru yakıt konsantrasyonunun azalabilecegini göstermistir. Diger bir deney düzenegi ile de DMYP'de gaz çıkısı ve gaz hareketi gözlenmis ve özellikle gaz birikmesinin yakıt akısını etkiledigi tesbit edilmistir. Tek hücrelerden elde edilen bilgilerle 5 hücreli bir DMYP stagı imal edilmis ve literatürle karsılastırılabilecek güç sonuçları elde edilmistir. Teorik programda ise iki fazlı akıs esasına dayanan bir matematiksel model gelistirilmis sayısal olarak çözülmüs ve DMYP'nin çalısma sırasında meydana gelen akısı kütletransferi ve elektrokimyasal olaylar detaylı bir sekilde incelenmistir. Sayısal sonuçlar deneysel sonuçlarla uyum içinde oldugu görülmüstür.Öğe GÜÇLENDİRİLMİŞ İYON BOMBARDIMANI ve TARAMALI ELEKTRON MİKROSKOBU ile KATI OKSİT YAKIT PİLİNİN ÜÇ BOYUTLU ANOT MİKRO YAPISININ OLUŞTURULMASI(2020) Çelik, Selahattin; Altan, TolgaKatı oksit yakıt pillerinde (KOYP) hücre performansının düşmesinin en önemli nedenlerinden biri anot elektrotununbozulmasıdır. Anot mikro yapısının iyileştirilmesi için çok uzun süreçli deneyler yapılması gerektiğinin yanı sıra sayısal model geliştirerek sonuçların tahmin edilmesi de mümkün olabilmektedir. Fakat sayısal modeller genelde makro ölçekte yapıldığı için mikro yapıyı tam olarak temsil edememektedir. Yeni bir teknik olan Güçlendirilmiş İyon Bombardımanı ve Taramalı Elektron Mikroskobunun (GİB-SEM) birlikte kullanılması ile KOYP anot mikro yapısının üç-boyutlu görüntüsü elde edilebilmektedir.Böylece gerçek mikroyapı üzerindeki sayısal çalışmaların yapılması mümkün hale gelmektedir. Bu çalışmada GİB-SEM tekniği kullanarak laboratuvar ölçeğinde imal edilmiş bir KOYP hücresinin anot elektrotunun üç-boyutlu mikro yapısının elde ediliş basamakları gösterilmiştirÖğe KATI OKSİT YAKIT PİLİNDE YAKIT KULLANIM VERİMİNİN DENEYSEL OLARAK İNCELENMESİ(2018) Çelik, Selahattin; Alkan, MahmutKatı oksit yakıt pilleri (KOYP) yüksek enerji dönüşüm verimlerine sahip enerji üreteçleridir. Yakıt pillerinegönderilen hidrojen ve hava miktarının arttırılması performansı iyileştirmektedir. Bununla birlikte,kullanılmayan yakıt miktarı da arttığından yakıt kullanım verimliliği düşmektedir. Bu çalışmada farklı debideğerlerinde bir katı oksit yakıt pilinin yakıt kullanım verimi araştırılmıştır. Debi değişimi yakıt kullanımverimini önemli derecede etkilediği gibi sabit debilerde çalışma potansiyelinin de yakıt kullanım veriminietkilediği görülmüştür. Literatürde geliştirilen KOYP pillere ait yakıt kullanım verimi değerlerinin, geneldehangi voltaj ve debide elde edildiği yazmamaktadır. Bu durum güce endeksli olmayıp sonuçların yanıltıcıolmasına neden olabilmektedir. Bu çalışmada güce endeksli yakıt pili verimleri karşılaştırmalı olarakgösterilmiştir. Yüksek voltaj aralığında yakıt kullanım veriminin %85’lere kadar çıktığı gözlemlenmiş olup buverimlilikte 90 mW.cm-2 güç yoğunluğuna ulaşılmıştır. Yüksek güç yoğunluklarında (225 mW.cm-2) ise yakıtkullanım veriminin oldukça düştüğü (%30 verim) tespit edilmiştir.Öğe Simulation study of bio-inspired leaf flow field designs for direct methanol fuel cell(2023) Yağız, Mikail; Çelik, Selahattin; Kılıç, Ahmed EminThe flow field design in the bipolar plate, which is a DMFC structure, is extremely important in the mass transfer in the fuel cell and the electrochemical reactions occurring in the cell. One of the main purposes of DMFC is to improve the flow plate in order to provide less pressure drop in all channels. Therefore, different leaf types have been investigated to improve the flow distribution performance of DMFC. Populus, Large-surface Bamboo, Palm, Philodendron, Lotus, Mulberry, Loquat and Fig leaves with similar properties were sized using the COMSOL Multiphysics program and designed by examining their environmental and physical properties. Flow and pressure distributions in accordance with the flow field design similar to leaf dimensions in two dimensions were investigated. The biological and physical properties of each bio-inspired leaf design are described and its compliance with the DMFC is explained. Finally, flow images are presented with a comparison of flow areas. When these studies in the literature are examined; while applying the bio-inspired approach, it was seen that the shape similarity approach was adopted. However, by specifying the leaf, the flow field was not created exactly in the size of the leaf. Although there is a research on the flow design in the PEM fuel cell, it has not been used at the same rate for the DMFC. Considering that it is suitable for the DMFC system with the flow channel designs in the bipolar plate in question, it is expected that the performances that will increase the flow transmission to optimum levels will also increase when used.Öğe Termal Enerji Depolama Özellikli Sepiyolit Katkılı Diyatomit/Faz Degistiren Madde Kompozitlerinin Üretilmesi Ve Karakterizasyonu(2018) Konuklu, Yeliz; Ersoy, Orkun; Çelik, Selahattin; Toraman, Öner Yusuf; Paksoy, Halime ÖmürBu proje kapsamında termal enerji depolama özelligi olan sepiyolit ve diyatomit esaslı FDM kompozitleri üretilmistir. Isıtma ve sog?utma uygulamalarının verimlilig?inin arttırılmasında faz deg?is?tiren maddelerde (FDM) termal enerji depolamadan yararlanılmaktadır. Sepiyolitin sahip oldug?u lifsi tu?bu?ler kanallı yapı, diyatomitin sahip oldug?u nano go?zenekler ic?eren tu?bu?ler yapı kompozit hazırlamada o?nem kazanmaktadır. Bu proje kapsamında organik FDM (alkanlar ve yag asitleri), diyatomit ve sepiyolit kullanarak sepiyolit/FDM, diyatomit/FDM, diyatomit+sepiyolit/FDM kompozitleri hazırlanmıstır. Kompozit üretimi sırasında; dogrudan emdirme, ultrasonik karıstırma destekli emdirme, vakumlu emdirme, inkübatör destekli emdirme, kalsinasyon destekli emdirme ve mikrodalga destekli emdirme metodları kullanılmıstır. Proseslerin optimizasyonu amacı ile; kalsinasyon destekli emdirme ve mikrodalga destekli emdirme yöntemleri sırasında farklı sıcaklık degerleri ve farklı süreler incelenmistir. Ayrıca kompozit materyallere farklı oranlarda FDM eklenmesi ve kullanılan FDM oranının ısıl özelliklere etkisi belirlenmistir. Kompozitlerin termal iletkenliklerini arttırma amacı ile Kompozit içerisine kütlece %0,5-5 alüminyum eklenmistir. Üretilen kompozitler morfolojik, kimyasal, termal yönden sırasıyla taramalı elektron mikroskobu (SEM), FTIR, termal gravimetrik analizi (TGA) ve diferansiyel taramalı kalorimetre (DSC) ile incelenmistir. Hazırlanan kompozitlerin yüksek sıcaklıklarda sızıntı yapıp yapmadıgını anlamak amacı ile su banyosu testinin yanısıra mikrotomografi ile yeni bir metod gelistirilmistir. Ayrıca sepiyolit katkılı FDM/diyatomit kompozitlerin termal performansları FDM/diyatomit kompozitleri ile kars?ılas?tırılarak sepiyolitin etkisi arastırılmıstır. Yapılan çalısmalar sonucunda; kullanılan mineral türünün ve kullanılan yöntemin kompozitin termal özelliklerini etkiledigi belirlenmistir. Mineral esaslı alkan ve parafin kompozitleri mineral esaslı yag asidi kompozitleri ile karsılastırıldıgında; proseslerinin konrol edilebilirliginin ve elde edilen kompozit verimlerinin daha yüksek oldugu dikkat çekmektedir. Hazırlanan mineral esaslı FDM kompozitleri bina yapı elemanlarına eklenerek bina elemanlarındaki termal performansları belirlenmistir. Proje kapsamında hazırlanan kompozitlerin uygulanan ısıtma prosesi karsısında referans bina malzemesinin sıcaklıgına göre 240 dk. geciktirebildigi anlasılmıstır. Diyatomitin ve sepiyolitin biyouyumlu olmaları, c?evre kirlilig?i ve c?evre sag?lıg?ı ac?ısından sorunsuz olmaları nedeniyle hazırlanan kompozitlerin bina uygulamalarında, gu?venli bir s?ekilde termal konfor sag?layıcı ve ısıl tampon olus?turucu madde olarak kullanılabilecekleri ve enerji tasarrufunda bu?yu?k katkılar sag?layacakları o?ngo?ru?lmektedir.