Yazar "Aktaş, İbrahim" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 4 / 4
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Biochemical and Histopathological Investigation of the Protective Effect of Lutein in Rat Kidney Exposed to Cisplatin
    (2022) Bilgiç, Sedat; Gür, Fatih Mehmet; Aktaş, İbrahim
    Aim: The aim of this study was to determine the protection of lutein (L) (100 mg/kg, orally) against kidney damage caused by cisplatin (Cis) (10mg/kg, intraperitoneal). Materials and Methods: Twenty-eight rats aged 8 weeks were used and divided into four equal groups (n=7): Control, L, Cis, and Cis + L. Results: As a result of biochemical findings, serum Cr and BUN levels of the Cis group were significantly increased compared to the control group (p
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Paklitaksel’e Maruz Bırakılan Sıçan Akciğerinde Misoprostol’ün Koruyucu Etkisinin Biyokimyasal ve Histopatolojik Olarak İncelenmesi
    (2023) Bilgiç, Sedat; Gür, Fatih M.; Aktaş, İbrahim
    Sıçanlarda paklitaksel (PTX) kaynaklı akciğer hasarına karşı misoprostol’ün (MP) koruyucu etkilerinin incelendiği bu çalışmada, yirmi bir adet dişi Sprague-Dawley cinsi sıçan kullanıldı. Bu hayvanlardan rastgele bir seçimle Kontrol, PTX ve PTX + MP olmak üzere 3 grup (n=7) oluşturuldu. Kontrol grubuna 1 mL %0,9 NaCl intraperitoneal (i.p.) ve 1 mL %0,9 NaCl oral yolla 6 gün boyunca verildi. PTX ve PTX + MP gruplarına çalışmanın 0., 2., 4. ve 6. günlerinde her sıçana 2 mg/kg PTX i.p. olarak verildi. PTX + MP grubuna ayrıca 6 gün süreyle 0,2 mg/kg/gün MP oral olarak verildi. Doku numuneleri sıçanlardan anestezi altında alındıktan sonra bu numunelerde biyokimyasal ve histopatolojik analizler yapıldı. Yapılan analizlerde PTX grubu sıçanlarda akciğer dokusundaki süperoksit dismutaz (SOD) ve katalaz (CAT) aktiviteleri ile glutatyon (GSH) düzeyinin azaldığı, malondialdehit (MDA) düzeyinin ise yükseldiği belirlendi. Yapılan histopatolojik incelemelerde ise, PTX grubu sıçanlarda alveol yapısında düzensizlik ve kalınlaşma, perivasküler ödem ve perivasküler alanda inflamatuar hücre infiltrasyonu gibi histopatolojik değişikliklerin şekillendiği tespit edildi. PTX + MP grubunda ise, PTX grubunda tespit edilen patolojik değişikliklerin büyük oranda önlendiği görüldü. Elde edilen bu sonuçlar; PTX’in neden olduğu akciğer hasarının önlenmesinde MP’nin etkili olduğunu göstermekte olup, kanser tedavisinde bu iki ilacın birlikte kullanılmasının faydalı olacağını düşündürmektedir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Silimarin’in Paklitaksel Kaynaklı Nefrotoksisiteye Karşı Koruyucu Etkileri
    (2022) Gür, Fatih Mehmet; Aktaş, İbrahim
    Kanser tedavisinde kullanılan ilaçların etkileri yalnızca kanser hücrelerine özgü olmayıp sağlıklı\rhücreleri de olumsuz etkilemektedir. Bu çalışmada antikanser bir ilaç olan paklitaksel’in (PAX)\rböbrek dokusundaki olası zararlı etkilerine karşı antioksidan etkileriyle öne çıkan silimarin’in (SLY)\rolası koruyucu etkilerinin ortaya konulması amaçlandı. Toplam 28 adet Sprague-Dawley cinsi dişi\rsıçandan rastgele bir seçimle: Kontrol, PAX, SLY ve PAX + SLY olmak üzere dört grup (n=7)\roluşturuldu. PAX grubuna 2 mg/kg intraperitoneal yolla PAX, SLY grubuna oral gavaj sonda ile 100\rmg/kg SLY, PAX + SLY grubuna ise önceki gruplarla aynı doz ve yolla PAX ve SLY uygulandı.\rDeneysel işlemlerin sonunda hayvanlardan alınan kan ve böbrek dokularında yapılan biyokimyasal\ranalizlerde PAX’ın, böbrek dokusunda oksidatif stresi, serumda ise kreatinin (Cr) ve kan üre azotu\r(blood urea nitrogen, BUN) seviyelerini artırdığı tespit edildi. Böbrek dokusunda yapılan\rhistopatolojik incelemelerde PAX’ın renal korpüskül atrofisi, fırçamsı kenarda hasar, vakuolar\rdejenerasyon ve deskuamasyon gibi patolojik değişikliklere yol açtığı gözlendi. Antienflamatuar,\rantiapoptotik ve antioksidan etkilere sahip bir farmakolojik ajan olan SLY uygulanması ise, PAX\rkullanımı sonucu meydana bu gelen patolojik değişiklikleri büyük oranda engelledi. Mevcut\rçalışmada elde edilen sonuçlar PAX ile yapılacak tedavilerde böbrek dokusunda şekillenecek zararlı\retkilere karşı koruyucu olarak SLY’nin kullanılabileceğini gösterdi.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    The localization of ER? and ERß in rat testis and epididymis
    (2020) Gür, Fatih Mehmet; Aktaş, İbrahim
    Aim: It is an indisputable fact that estrogens are essential for the normal functioning of the male reproductive system. Although there are many studies investigating the localization of estrogen receptor ? (ER?) and estrogen receptor ß (ERß) in the testis and epididymis, there is no consensus between the results of these studies. Therefore, in this study, it was aimed to investigate the ER? and ERß expression pattern in testis and epididymis using immunohistochemical methods. Material and Methods: The testis and epididymis tissues removed from 3 adult rats after anesthetized with ether. Then the tissues fixed in Bouin's fixative. The tissues embedded in paraffin were cut 5 ?m thickness with microtomeand stained with immunohistochemical methods. Results: In the testis, ER?-positive immunostaining was observed in the nuclei of peritubular myoid cells and in the cytoplasm of Leydig cells. The germ cells other than spermatogonium and spermatid were ER?-negative. ER?-positive immunoreaction was detected in the nuclei of spermatogonia, peritubular myoid cells and Leydig cells. The cells in which ER? and ER? positive immunostaining were seen most intensively were spermatogonia. ER (? and ß) positive immunostaining in the epididymis was observed in epithelial cells and interstitial stromal cells. Although most of the epithelial cells (principal, basal, apical) were ER? and ER ? positive staining, others were negative.Conclusion: The results obtained in this study showed that ER? and ERß are localized in somatic and germ cells in the testis and epithelial and stromal cells in the epididymis. In this study, it was observed that ER? and ERß staining intensity in spermatogoniums was higher than other cells. This result can be interpreted that estrogens perform their effects on the testis mainly through spermatogonia. The presence of ER (? and ß) in testis and epididymis, support the view that estrogens play an important role in the development and maintenance of male reproductive functions and fertility.