Yazar "Aktar, Mustafa" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Erkek bireylerde konsantrik ve eksantrik egzersizlerin bazı miyokinler, anjiyojenik ve antianjiyojenik faktörler üzerine etkisi(Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, 2024) Aktar, Mustafa; Deveci, DurmuşAnjiyogenez mevcut bulunan kapiller kan damarlarından yeni kan damarlarının oluşması demektir. Vücutta doğal olarak oluşan fizyolojik bir süreçtir (embriyogenezde, yara iyileşmesinde ve kadın üreme sisteminde) ancak patolojik olduğu birtakım durumlar (inflamatuar hastalıklarda, birtakım kanserlerde ve göz ile ilgili bazı hastalıklar) da olabilmektedir. Kanda bulunan anjiyojenik faktörler baskın olduğunda anjiyogenez meydana gelir, tersine kanda antianjiyojenik faktörler baskın olduğunda ise anjiyogenez baskılanır. Egzersiz de aktif kas içinde güçlü bir anjiyojenik uyarı üretir. Bizim de bu çalışmadaki amacımız konsantrik ve eksantrik egzersiz tiplerinin bireylerde anjiyojenik ve antianjiyojenik faktörlerle birlikte inflamasyon ve anjiyogenezle ilişkili miyokin değerlerine ve kas hasarı belirteçlerinden kreatin kinaz üzerine etkilerini belirlemektir. Bu amaç doğrultusunda 24 gönüllü ile yapılan bu çalışmamızda konsantrik egzersiz (KE) grubu (n=11) ve eksantrik egzersiz (EE) grubu (n=13) olmak üzere iki egzersiz grubu oluşturuldu ve bu gruplara fizyoterapist eşliğinde 2 haftalık (6 seans) direnç egzersizi programı uygulandı. Çalışmaya katılan gönüllülerden 3 farklı zamanda (egzersize başlamadan önce=kontrol, ilk egzersiz seansından sonra=akut ve son egzersiz seansından sonra=kronik) kan örnekleri toplandı ve serum elde edildi. Bu serum örneklerinde VEGF, Anjiyopoietin-1, Endostatin, Trombospondin-1, IL-6 ve IL-8 düzeyleri ELISA yöntemiyle çalışıldı. CK düzeyleri de Floresans Akış Sitometrisi yöntemi ile ölçüldü. Çalışmamızın sonuçları değerlendirildiğinde anjiyojenik faktörlerden VEGF her iki grupta da zamana göre anlamlı derecede artış gösterirken, Anjiyopoietin-1 düzeyleri iki grupta da değişiklik göstermedi. İki değişken için de grup-zaman ilişkisi farklılık göstermedi. Antianjiyojenik faktörlerden endostatin düzeyleri EE grubunda zamana göre anlamlı artış gösterdi, KE grubunda değişim gözlenmedi; Trombospondin-1 ise her iki grupta da zamana göre azalış gösterdi. Her iki antianjiyojenik değişken için de grup-zaman ilişkisi farklılık göstermedi. Hem IL-6 hem de IL-8 her iki grupta da zamana göre anlamlı artış gösterdi ancak iki değişkende de gruplar arası farklılık yoktu. CK düzeyleri ise EE grubunda zamana göre anlamlı artış gösterdi, KE grubunda değişim olmadı. Ancak grup-zaman etkileşimi yine anlamlı değildi. Sonuç olarak anjiyojenik faktörler her iki grupta da benzer değişimler gösterdi, gruplar arası farklılık bulunmadı. Ancak anti-anjiyojenik faktörlerden olan Endostatinin sadece eksantrik egzersizle artması, anjiyogenezin modülasyonu için önemli olabilir.