Yazar "Ali Deran" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 13 / 13
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Borçlanma maliyetlerinin muhasebeleştirilme esaslarının 23 nolu Türkiye muhasebe standardı (tms 23) kapsamında değerlendirilmesi(2014) Ali Deran; İncilay SavaşGünümüzde işletmeler sosyal sorumluluğunun gereği olarak anlaşılabilir, ihtiyaca uygun, güvenilir ve karşılaştırılabilir nitelikteki finansal tablolarını hem ulusal, hem de uluslararası bilgi kullanıcılarına sunmak zorundadırlar. İşletmelerin söz konusu niteliklere sahip finansal tablolarının hazırlanması amacıyla, Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB) tarafından Uluslararası Muhasebe Standartları (UMS) yayınlanmıştır. Uluslararası Muhasebe Standartları’ndan biri olan 23 Nolu Uluslararası Muhasebe Standardı (UMS 23) Borçlanma Maliyetleri Standardı olup, borçlanma maliyetlerinin muhasebeleştirme esaslarını açıklamaktadır. UMS 23, 2005 yılında 23 Nolu Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 23) olarak Türkçe’ye çevrilerek Resmi Gazetede yayınlanmıştır. Bu kapsamda bu çalışmanın amacı, işletmelerin kısa ve uzun vadeli borçlanmalarına ilişkin faizler, kredi komisyonları, kur farkları, vade farkları gibi borçlanma maliyetlerinin TMS 23’e göre muhasebeleştirme esaslarını uygulamalı örnekler yardımıyla açıklamak ve uygulamada karşılaşılan problemlere çözüm önerileri getirmektir.Öğe Borçlanma Maliyetlerinin Muhasebeleştirilme Esaslarının Tekdüzen Muhasebe Sistemi ve Vergi Usul Kanunu Kapsamında Değerlendirilmesi(2014) Ali Deran; İncilay Savaşİşletmeler ticari hayatta faaliyetlerini sürdü- rebilmek, yeni teknolojilere uyum sağlayabilmek ve yeni yatırımlar yaparak rekabet güçlerini art- tırabilmek için finansmana ihtiyaç duyarlar. İşlet- meler söz konusu amaçlarını gerçekleştirebilmek için ihtiyaç duydukları finansmanı özkaynakların- dan sağlayabilecekleri gibi, yabancı kaynaklardan da sağlayabilirler. İşletmeler özkaynaklarının ye- tersiz olması, borçlanma yoluyla sağlanan finans- manın maliyetinin özkaynak yoluyla sağlanan finansman maliyetinden daha düşük olması ve borçlanmanın yarattığı finansal kaldıraç etkisinden yararlanabilmek için genellikle borçlanma yoluyla kaynak sağlama yolunu tercih etmektedirler. Bu çalışmanın amacı, işletmelerin yabancı kaynaklar- dan sağladıkları finansmana ilişkin borçlanma ma- liyetlerinin muhasebeleştirilme ilkelerini Tekdüzen Muhasebe Sistemi ve Vergi Usul Kanunu kapsa- mında uygulamalı örneklerle açıklayarak, uygula- mada karşılaşılan tereddüt ve problemlere çözüm önerileri getirmektir.Öğe Hastanelerde yalın yönetimin bir aracı olarak değer akış maliyetleme ve kamu hastanesinde bir uygulama(2014) Ali Deran; Beyhan BellerMamul veya hizmetlerin satışından elde edilen gelirin ve bu gelirin elde edilebilmesi amacıyla üretim aşamasında katlanılan maliyetlerin dönem sonlarında düzenlenen bilanço ve gelir tablolarının kullanılması ile hazırlanan raporlarla işletme yöneticilerine ve finansal bilgi kullanıcılarına sunulması gerekmektedir. Bu raporların hazırlanabilmesi için işletmelerin üretim aşamalarında benimsemesi gereken düşünceler bulunmaktadır. Bu düşüncelerden bir tanesi yalın düşüncenin dikkate alınması ile kullanılan yalın üretim sistemidir. Yalın üretim sistemi ile işletmeler, mamul veya hizmetlerin üretim aşamasında oluşabilecek israfları en az seviyeye indirmekte ve rekabet avantajı sağlamaktadırlar. Hem israfı en az seviyeye indiren hem de rekabet avantajı gibi birtakım avantajlar sağlayan yalın üretim sisteminin kullanılması ile mamul veya hizmetlerin üretiminin gerçekleştirilebilmesi amacıyla katlanılan maliyetlerin hesaplanmasında ve katlanılan maliyetlerin işletme yöneticilerine ve finansal bilgi kullanıcılarına raporlar yardımı ile sunulabilmesinde bir bilgi sistemi olarak ifade edilebilen muhasebeden de yararlanılması gerekmektedir. Yalın düşünce ve yalın üretim sisteminin dikkate alınması ile katlanılan maliyetlerin hesaplanması ve bu maliyetlerin ilgili bilgi kullanıcılarına sunumunda israfı da elimine eden muhasebe sistemi yalın muhasebe olarak ifade edilmektedir. Yalın düşünceyi temel alan yalın üretim sistemi ve yalın muhasebede de israfı en az seviyeye indirebilmek amaçlanmaktadır. Bu amacı yerine getirebilmek için kullanılan birtakım araçlar bulunmaktadır. Yalın düşünceyi temel alan ve israfı en az seviyeye indirmeyi amaçlayan yalın üretim sisteminde kullanılan araçlardan bir tanesi de değer akış maliyetlemedir. Değer akış maliyetleme, yalın düşünce felsefesinin temelinde yer alan değer ve değer akışının tamamlanması işlemlerinden meydana gelmektedir. Değer akış maliyetlemede değer, müşterinin satın alacağı mal veya hizmet için ödeyeceği bedeldir. Değer akışının tamamlanması ise, ürünlere değer katma sürecinin sürekli bir akış halinde olması şeklinde ifade edilebilmektedir. Yalın yönetimin bir aracı olarak ifade edilebilen değer akış maliyetleme, ürünlerin üretim aşamasını bölümler bazında değil, değer akışları bazında ele alan ve bu değer akışlarında ürüne değer katan ya da katmayan faaliyetlere ait maliyetlerin tespit edilmesini sağlayan bir sistem olarak ifade edilmektedir. Bu çalışmada; yalın düşünce, yalın muhasebe ve yalın yönetimin bir aracı olan değer akış maliyetleme konuları açıklanarak yalın düşüncenin benimsenmesi ile yararlanılabilecek avantajlarla ilgili bilgi verilmiştir. Çalışmanın uygulama kısmında, bir kamu hastanesinin röntgen ve biyokimya birimleri, değer akış maliyetlemenin temelini oluşturan, değer akışları olarak dikkate alınmış ve hizmet üretiminin gerçekleştirildiği bu değer akışlarında ortaya çıkan maliyetler hesaplanmıştır. Hizmet işletmesi olarak ifade edilebilen hastanelerde karar alabilen yöneticilere hesaplanan maliyet bilgilerinin sunulabilmesi ve meydana gelebilecek farklılıkları belirtebilmek amacıyla geleneksel ve değer akış maliyetleme sistemine göre gelir tabloları ayrı ayrı düzenlenmiştir.Öğe Katılım bankacılığı ile geleneksel bankaların bankacılık hizmetleri ve muhasebe ugulamaları açısından karşılaştırılması(2009) Abitter Özulucan; Ali DeranKatılım bankaları, günümüzde mali sektör içinde hem klasik bankaların yaptıkları birçok bankacılık faaliyetlerinde hem de finansal kiralama, sigortacılık, takas gibi diger ticari faaliyetlerde bulunmaktadırlar. Yani, katılım bankaları, kendi prensiplerine ters düsmemek kosuluyla, klasik bankaların yaptıkları hemen hemen tüm islemleri farklı yöntemlerle yapmaktadırlar. Bu tür bankacılıgın temel amacı; faizsiz finansman esasları çerçevesinde, faiz hassasiyeti olan kesimlerin yastık altında kalan atıl sermayelerini, milli ekonomiye kazandırmaktır. Klasik bankacılık islemlerini yaparlarken faiz yerine kar – zarar ortaklıgını esas almaları nedeniyle, literatürde bu tür bankacılık modeline faizsiz bankacılık modeli denilmektedir. Faizle ilgili olmayan hemen hemen tüm bankacılık hizmetlerini farklı usullerle yapan bu tür kuruluslar, bir bakıma bankaların alternatifi, bir bakıma da bankaların yaptıkları faize dayanan kimi isleri yapamadıkları için onları tamamlayan ve finans sektörüne derinlik ve çesitlilik kazandıran kuruluslardır.Öğe Lojistik maliyet yönetiminde izlenebilecek stratejiler ve muhasebe eğitiminden beklentiler(2011) Semih Hüseyin Tokay; Ali Deran; Seçkin ArslanYakın geçmişte ve günümüzde ekonomi, teknoloji, iletişim ve ulaşım alanında yaşanan gelişmeler, işletmelerin dünyanın her tarafından ürün tedarik etmesini ve dünyanın her tarafına da ürün satmasını olanaklı hale getirmiştir. Bu durum, lojistik faaliyetler olarak ifade edilen, taşıma, depolama, elleçleme, sipariş işleme, bilgi yönetimi, stok yönetimi, paketleme ve ambalajlama faaliyetlerinin nitelik ve niceliğini değiştirmiştir. İşletmeler, bu faaliyetlerin etkin yönetimi ile müşteri memnuniyet düzeyini artırarak rekabet avantajı sağlayabileceklerinin farkına varmıştır. Ancak bu gelişmeler, lojistik maliyetlerin toplam işletme maliyetleri içindeki payının önemli ölçüde artmasına yol açmıştır. Lojistik maliyetlerde yukarıda sayılan gelişmelerden kaynaklanan artışlar, işletmelerin finansal performansını doğrudan etkilemiş ve etkilemeye de devam etmektedir. Lojistik maliyetlerin toplam işletme maliyetlerinin içinde önemli bir paya sahip olması ve finansal performansı doğrudan etkilemesi, işletmeleri bu maliyetleri düşürecek muhasebe içi ve muhasebe dışı yöntemleri araştırmaya sevk etmiştir. Bu çerçevede günümüzde işletmeler lojistik maliyetleri düşürmek için birçok strateji geliştirmiştir. Ticari hayatta yaşanan bu gelişmelere üniversiteler de kayıtsız kalmamış özellikle son zamanlarda lojistik yönetimine yönelik ön lisans, lisans ve yüksek lisans programları açılmıştır. Yapılan incelemelerde üniversitelerde lojistik ile ilgili bölümlerde yeterli sayı ve çeşitlilikte muhasebe dersinin bulunmadığı, ayrıca toplam ders kredisi içinde de muhasebe ile ilgili derslerin kredisinin düşük olduğu tespit edilmiştir. Özet olarak bu çalışma ile lojistik maliyetler ve unsurları ortaya konarak, lojistik maliyetlerin kontrol ve yönetiminde izlenebilecek muhasebe içi ve muhasebe dışı yöntemler açıklanmıştır. Ayrıca lojistik ile ilgili eğitim veren meslek yüksek okulu ve fakültelerdeki muhasebe eğitiminin envanteri çıkarılarak, muhasebe eğitiminden beklentiler ortaya konulmuştur.Öğe MADDİ OLMAYAN DURAN VARLIKLARIN DEĞERLEME VE FİNANSAL TABLOLARDA SUNUM ESASLARI(2013) Ali Deran; İncilay SavaşMaddi olmayan duran varlıkların işletme varlıkları içindeki artan miktarı bu varlıkların değerlemesi ve finansal tablolarda sunumunu finansal bilgi kullanıcıları açısından çok önemli hale getirmiştir. Bu çalışmada muhasebenin en zor ve karmaşık konularından biri olan maddi olmayan duran varlıkların değerlemesi ve finansal tablolarda sunum konusu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği (MSUGT), Vergi Usul Kanunu (VUK) ve Muhasebe/Finansal Raporlama Standartları bakış açılarına göre incelenmiştir. Bu kapsamda maddi olmayan duran varlıkların değerlemesi, finansal tablolarda sunumu ve itfası konularında ilişkili düzenlemeler arasındaki benzerlik ve farklılıklar karşılaştırmalı olarak açıklanmıştır. Yapılan inceleme sonucunda maddi olmayan duran varlıkların değerlemesi, finansal tablolarda sunumu ve itfasında TMS 38 ile KOBİ TFRS Bölüm 18‘in önemli ölçüde birbirleri ile örtüştüğü, ancak söz konusu Muhasebe/Finansal Raporlama Standartları‘nda yer alan yaklaşımların MSUGT ile VUK‘taki yaklaşımlardan önemli ölçüde farklılıklar gösterdiği tespit edilmiştir.Öğe MUHASEBE MESLEK MENSUPLARINDA TÜKENMİŞLİK SENDROMU ÜZERİNE GİRESUN İL MERKEZİNDE YAPILAN BİR ARAŞTIRMA(2015) Ali Deran; Beyhan Bellerİnsanların çalışma hayatlarında yaşadıkları olaylardan etkilenmesi sonucunda olumlu ya da olumsuz sonuçlar ortaya çıkabilmektedir. Olumsuz durum olarak belirtilebilen tükenmişlik sendromu ile insanlarla yüz yüze iletişimin kurulduğu meslek gruplarında daha fazla karşılaşılmaktadır. Bu çalışmada, insanlarla yüz yüze iletişim kurulabilen bir meslek olan muhasebe meslek mensuplarının tükenmişlik düzeyleri ölçülmüştür. Giresun il merkezinde bulunan muhasebe meslek mensuplarının tükenmişlik düzeyi ile demografik özellikleri arasında anlamlı fark olup olmadığını incelemek amacıyla Giresun il merkezinde mesleğini yerine getiren 34 adet muhasebe meslek mensubuna “Maslach Tükenmişlik Ölçeği” uygulanmıştır. Çalışmada, Giresun il merkezinde mesleğini yerine getiren muhasebe meslek mensuplarında tükenmişlik düzeyinin duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarı alt boyutları açısından yüksek seviyeye karşılık geldiği tespit edilmiştir.Öğe MUHASEBE MESLEK MENSUPLARININ KARŞILAŞTIKLARI SORUNLAR VE BAĞLI BULUNDUKLARI MESLEK ODASINDAN BEKLENTİLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA(2017) Ali Deran; Beyhan BellerMuhasebe meslek mensupları mesleki faaliyetlerini yerine getirirken hem mesleki alanda, hem de mükelleflerile bazı sorunlar yaşayabilmektedir. Bu sorunları en az seviyeye indirebilmek amacıyla muhasebe meslek mensuplarının bağlı bulundukları odalardan birtakım beklentileri bulunmaktadır. Bu çalışma, Niğde Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasına bağlı olarak mesleki faaliyetlerini yerine getiren muhasebe meslek mensuplarınınmesleki faaliyetlerini yerine getirirken karşılaştıkları mesleki sorunları, mükellefler ile karşılaştıkları sorunlarıtespit etmeyi ve muhasebe meslek mensuplarının bağlı bulundukları meslek odasından beklentilerini belirleyerekçözüm önerileri getirmeyi amaçlamaktadır. Hazırlanan anket formu, Niğde Serbest Muhasebeci Mali MüşavirlerOdasına bağlı olarak mesleki faaliyetlerini yerine getiren 45 adet muhasebe meslek mensubuna uygulanmış veelde edilen veriler analiz edilmiştirÖğe MUHASEBE MESLEK MENSUPLARININ TMS 23 BORÇLANMA MALİYETLERİ STANDARDI'NA İLİŞKİN BİLGİ DÜZEYLERİNİN TESPİTİNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA(2016) Ali Deran; İncilay Erduru; Atilla SürerBorçlanma maliyetleri, işletmelerin faaliyetlerini sürdürebilmesi ve rekabetçi gücünü arttırabilmesi için, özkaynaklarına ilave olarak kullandıkları yabancı kaynaklara ilişkin faiz, kur farkı, vade farkı, komisyon giderleri vb. maliyetlerdir. Bu çalışmanın amacı Gaziantep ilinde bağımsız olarak faaliyet gösteren muhasebe meslek mensuplarının, borçlanma maliyetlerinin muhasebeleştirilmesine ilişkin 23 Nolu Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 23) hakkındaki bilgi düzeylerini ve bu bilgi düzeylerinin meslek mensuplarının yaşlarına, deneyimlerine ve unvanlarına göre farklılaşıp farklılaşmadığını tespit etmektir. Araştırmada söz konusu amaçların analizi için ANOVA, Kruskal Wallis ve Tukey Testlerinden yararlanılmıştır. Analiz sonuçlarına göre, TMS 23 Standardı'nın amacı ile kapsamı, borçlanma maliyetlerinin ilk muhasebeleştirilmesi ve muhasebeleştirilmesine ara/son verme konularında muhasebe meslek mensuplarının bilgi düzeyinin orta seviyede olduğu görülmüştür. Ayrıca meslek mensuplarının standarda ilişkin yukarıda belirtilen konulardaki bilgi düzeylerinin yaşlarına, deneyimlerine ve unvanlarına göre farklılaştığı tespit edilmiştirÖğe Stratejik bir karar verme aracı olarak yaşam seyri maliyet analizlerinin tedarik sürecindeki yeri ve önemi(2008) Ali DeranKıran kırana rekabetin yaşandığı günümüz ekonomik koşullarında işletmeler rekabet avantajı ve değer maksimizasyonu sağlamak için değişik araçlar kullanmaktadır. Bu araçlardan biri de yaşam seyri maliyet analizi (YSM) dir. YSM bir varlık veya sisteme sahip olmanın veya bir mamulü üretmenin ilgili varlık, sistem veya projeye ilişkin tüm yaşam seyri boyunca ortaya çıkan ve çıkması beklenen maliyetleri aynı satın alma gücüyle ifade eden bir maliyet analiz yöntemidir. Bu analiz yöntemi pazarlama, üretici ve tüketici bakış açıları ile farklı şekillerde ele alınıp, karar sürecinde stratejik bir araç olarak kullanılabilmektedir. Bu çalışmada yaşam seyri maliyet analizleri tüm yönleriyle açıklanarak, tüketici bakış açısıyla tedarik sürecinde yaşam seyri maliyet analizlerinin nasıl stratejik bir karar aracı olarak kullanıldığına ilişkin uygulama örnekleri verilmiştir.Öğe Sürekli güncellenebilen kapsamlı bir finansal veri tabanı aracı olarak XBRL (Extensible Business Reporting Language; genişleyebilir işletme raporlama dili) ve finansal raporlama üzerindeki etkisinin değerlendirilmesi(2008) Ali Deran; Ayşe Gül HatipoğluGünümüzde birçok işletme fınansal verilerini, kendi çalışanları, yatırımcılar, kredi verenler, fmansal analistler, devlet ve diğer fınansal bilgi kullanıcılarına kendi Web siteleri aracılığı ile sunmaktadırlar. Geleneksel yöntemlerle sunulan bu veri ve bilgiler fınansal veri kullanıcılarını yeteri kadar tatmin etmemektedir. AICPA (the American Institute of Certified Public Accountants) tarafından geliştirilen XBRL (Extensible Business Reporting Language), fınansal raporların hazırlanıp sunulmasında radikal değişiklik yapmıştır. XBRL, fınansal verinin hazırlanmasında, sunulmasında, kullanılmasında ve analiz edilmesinde maliyetleri azaltan, etkinliği artıran, farklı ihtiyaçlara cevap verebilen, dünyanın neresinde olursa olsun fınansal bilgilerin değişik yazılım programları arasında güvenli ve otomatik bir şekilde değişimine olanak tanıyan, esnek bir işaretleme dili olup lisans ve telif hakkı gerektirmemektedir. XBRL'nin amacı yeni bir muhasebe standart seti geliştirmek değildir. XBRL'nin amacı, örnek dokümanların oluşturulmasında kullanılabilecek standart XML etiketleri geliştirmektir. Böylece XBRL, fınansal verilerin hazırlanışı, sunumu ve analizinde bütün fınansal veri kullanıcılarına önemli kolaylıklar sağlamaktadır. Bu çalışmada önce XBRL'nin tanımı, gelişimi daha sonra da XBRL'nin işleyişi, fınansal bilgi kullanıcılarına yararı ve finansal raporlama üzerindeki etkisi açıklanmıştır.Öğe Taşıma Maliyetlerinin Bulanık Mantık (Fuzzy Logic) Yaklaşımı ile Yönetilmesi ve Finansal Performans Üzerindeki Etkisinin İncelenmesi(2009) Ahmet Ergülen; Ali DeranTaşıma faaliyeti bir malzeme, madde, mamul veya malı bir yerden farklı bir yere götürme işlemi olarak tanımlanmaktadır. Taşıma faaliyeti, dışarıdan işletmeye veya işletmeden dışarıya doğru olabileceği gibi, işletme içinde de ortaya çıkabilmektedir. Günümüzde faaliyet yoğunluğu ve toplam maliyetler içindeki oranı bakımından en önemli taşıma faaliyetinin işletmeden dışarıya doğru yapılan mamul veya mal taşıma işlemi olduğu görülmektedir. Bu açıdan özellikle toptancı, perakendeci ve tüketiciye doğru yapılan mal veya mamul taşıma faaliyetlerinde etkinlik sağlayarak, toplam taşıma maliyetlerinin düşürülmesi ve finansal durumunun iyileştirilmesi olanaklıdır. Taşıma faaliyetlerinde etkinlik sağlanmasına yönelik birden çok yaklaşım bulunmaktadır. Bu yaklaşımlardan biri de bulanık mantık yaklaşımıdır. Bu çalışmanın amacı, bulanık mantık yaklaşımından hareket ederek, bir işletmenin taşıma faaliyetlerinin, mevcut duruma göre daha etkin bir şekilde yapabileceğini ve bu etkinliğin taşıma maliyetleri üzerinde işletme lehine bir etki yaratacağını kanıtlamaktır. Çalışmada gerçek bir işletmeye ait taşıma sefer sayıları ve yük kapasitelerinden hareket edilerek, aynı yükün bulanık mantık yaklaşımıyla daha az seferde ve dolayısıyla daha düşük maliyetle yapılabileceği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca, taşıma maliyetlerinde sağlanan tasarrufun işletmenin faaliyet sonuçları ile finansal durumu üzerindeki etkisi incelenmiştir.Öğe TMS 2. Stoklar Standardı ve Vergi Usul Kanunu'na Göre Stok Değerleme İlkeleri, Bu Düzenlemelerin Maliyetler Üzerindeki Etkileri ile İki Düzenleme Arasındaki Farkların Analizi(2016) Ali Deran; Adalet AcarBu çalışmanın amacı; TMS 2 Stoklar Standardı ve Vergi Usul Kanunu (VUK)'na göre stok değerleme ilkeleri, TMS 2 ve VUK' un maliyetler üzerindeki etkileri ile bu iki düzenleme arasındakibenzerlikler/farklılıkların ortaya konulması ve bu benzerlikler/farklılıkların finansal tablolar üzerindeki etkisinin değerlendirilmesidir. Bu amaç doğrultusunda çalışmada öncelikle stokların heriki düzenlemeye göre değerleme ilkeleri açıklanmış, bunların maliyetler ve finansal tablolar üzerindeki etkisi açıklanmıştır. Daha sonra ise stoklarla ilgili özelik arz eden durumlar her iki düzenleme açısından incelenmiş ve bu durumlara ilişkin örnek muhasebe uygulamaları yapılarak finansaltablolar üzerindeki etkisi tartışılmıştır. Son olarak stokların muhasebeleştirme sürecinde her iki düzenleme dahilinde yer alan yöntem ve uygulamalar karşılaştırılmak suretiyle fark analizi yapılmıştır.