Yazar "Delibalta, Mahmut Suat" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bubbling fluidized bed and oven drying for Turkish coal: a comparative study(Taylor & Francis Inc, 2024) Delibalta, Mahmut SuatThe aim of this study is to compare the changes in the heating value of Turkish coal (Konya-Ilgin) with bubbling fluidized bed drying (BFBD) and oven drying (OD). The changes mentioned at three different temperatures (80-95-110 degrees C) and different moisture contents were investigated. In the tests carried out at three different temperatures using BFBD system, coal drying for 60 minutes produced the dried coal samples with the calorific value of 6300 kcal/kg at 80 degrees C. As a result, a calorific value increase of approximately 53.7% based on initial value was achieved. In the OD system, it increased to 4600 kcal/kg under the same conditions, and at 110 degrees C this value increased to 5250 kcal/kg. This means a 28.0% calorie increase. In the BFBD system, at this temperature value, it reached 6450 kcal/kg, an increase of 57.3% compared to the initial caloric value. Coal drying for 60 minutes produced the dried coal samples with the moisture content 8.9% by BFBD at 80 degrees C. As a result, a moisture decrease of approximately 4.40 times based on initial value was achieved. Under the same conditions, the moisture reduction for OD was 1.33 times. When the temperature value reached 110 degrees C, only a 3.07 times decrease in humidity could be achieved.Öğe ILGIN LİNYİT İŞLETMESİNDE KÖMÜRÜN KENDİLİĞİNDEN YANMASI VERİSK ANALİZİ(2020) Delibalta, Mahmut Suat; Gündoğar, MustafaKömür yerkürede kısmen düzenli rezerv dağılımından dolayı tüm ülkeler için stratejik bir enerji kaynağıdır. Ancak; çevreselkaygılar nedeniyle gelecekte kömürün yerini alternatif enerji kaynaklarının alacağı fikri yaygın olsa da, dünya enerji politikaları 2040 yılına kadar kömür kullanım payının (%27,1) önemini ortaya koymaktadır. Bu nedenle, kömürün kendiliğinden yanması geçmişte ve günümüzde olduğu gibi gelecekte de önemli bir problem olmaya devam edecektir. Kömürün kendiliğinden yanması ve açık ocak yangınları, Ilgın linyit işletmesinde de sorun olarak karşımıza çıkmakta, bazen stoka çekilen kömürlerin yanması sonucu büyük rezerv ve ekonomik kayıplar yaşanmaktadır. Ilgın linyit işletmesindeki 5 farklı üretim noktasından alınan kömür numunesi ile yapılan kendiliğinden yanma deney sonuçlarına göre; kesişim noktası değerleri çok fazla bir sapma göstermemiş, genelde tutuşma sıcaklığı 195-234 °C arasında değiştiği belirlenmiştir. Laboratuvar testlerine göre; yangına yatkınlık indeksleri 2,73-3,73 arasında, risk düzeyi ise “düşük-orta” seviyede tespit edilmiştir. Ayrıca; yapılan termo-gravimetri (TG) / diferansiyel termal analizler (DTA) ile kömürün ortam sıcaklığına bağlı olarak oksidasyona uğradığı ve kendiliğinden yanma meydana getirebileceği gözlenmiştir. Bu maksatla yapılan incelemede; kömürün kendiliğinden yanma mekanizması, yanmayı etkileyenfaktörler ve laboratuvar çalışmaları ile elde edilen bulgular sunulmuştur.Öğe LOJİSTİK YÖNETİMİNİN MADENCİLİK SEKTÖRÜ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ÜZERİNE ETKİLERİ(2020) Delibalta, Mahmut SuatMadencilik, ülkelerin istihdam sorunlarına ve ekonomik gelişimlerine katkıda bulunan önemli bir sektördür. Ancak; maden işletmeleri kaza riskini her an bünyesinde barındıran, İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) bakımından çok tehlikeli iş kollarından birisidir. Türkiye’de iş kazalarının %46,4’ü ve buna bağlı ölümlerin %41,1’i maden, inşaat ve metal sektörlerinde meydana gelmektedir. Bu nedenle, madencilik faaliyetlerine başlamadan önce işletmelerde risk analizi ve değerlendirilmesi yapılmasızorunludur. Çalışanları kaza riskine karşı koruyan önlemlerden biri de Kişisel Koruyucu Donanım (KKD) kullanımıdır. Günümüzde küreselleşme ve artan rekabet nedeniyle; yenilikçi, katma değeri yüksek bir maden sanayiinin varlığını sürdürmesi için, lojistik ve tedarik zinciri yönetiminin etkin biçimde uygulanması gerekmektedir. Lojistik Yönetimi Konseyi (Council of Logistics Management-CLM) lojistik kavramını; “doğru malzemenin, doğru miktarda, doğru yere, doğru zamanda, istenilendurumda ve optimum fiyatla ulaştırılması” olarak tanımlamaktadır. Kısaca lojistik, ürün/yükün çıkış ve varış noktaları arasındaki tüm malzeme hareketlerinin eşgüdümüdür. Bu maksatla yapılan araştırmada, lojistik yönetimi ile madencilik sektörü iş sağlığı ve güvenliği arasındaki ilişki güncel verilerle sunulmaktadırÖğe Türkiye kömür rezervlerinin rasyonel değerlendirilmesi ve ekonomik önemi(2024) Delibalta, Mahmut SuatKömür ve maden yatakları milyonlarca yılda oluşan, tüketildiğinde kısa zamanda tekrar yerine konulamayan tabii kaynaklardır. Türkiye 1.52 milyar ton taşkömürü 19.32 milyar ton linyit ve asfaltit olmak üzere toplam 20,84 milyar ton kömür rezervine sahiptir. Ülkemizde 2022 yılı içinde 105.37 milyon ton tüvenan kömür üretilmiş, 119.80 milyon ton kömür tüketilmiştir. Yerli kömür kaynakların yaklaşık %11 pay aldığı termik santral kurulu gücümüz, toplam kurulu gücün %21’ini oluşturmaktadır. Enerji temininde %75 oranında yurtdışına bağımlı olan ülkemiz, enerji hammaddeleri ithalatına yıllık ortalama 45 milyar dolar ödemektedir. Bu durum, dış ödemeler dengesinde ülkemize büyük bir ekonomik yük getirmektedir. Ülkelerin kalkınmışlık düzeyleri ile tabii kaynak potansiyelleri ilişkisine bakıldığında, gelişmiş toplumların maden rezervleri bakımından kısmen zengin, bu kaynakları da doğru ve etkin bir biçimde kullandıkları görülmektedir. Bu maksatla araştırmada, Türkiye kömür rezervlerinin daha rasyonel, havza (entegre) madencilik yöntemleriyle değerlendirilmesi ve ekonomik önemi çok boyutlu olarak incelenmiştir.Öğe TÜRKİYE MADEN DIŞ TİCARETİ VE NİĞDE KALSİT SEKTÖRÜNÜN EKONOMİK ÖNEMİ(2018) Delibalta, Mahmut SuatDoğal hammaddeler ve maden yatakları yenilenemeyen kıt kaynaklardır. Maden işletmeleri bulunduklarıbölgelere sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan pek çok önemli katkılar sağlarlar. Madencilik emek yoğun birsektör olarak, kalifiye eleman istihdamı gerektirdiğinden işsizliği azaltır. Ülkelerin kalkınmasında lokomotifsektör görevi görmektedir. Bu nedenle, yerbilimleri ve madencilik ile ilgili politikalar belirlenirken geleceknesillerin hakları da düşünülerek plan yapılmalıdır. Dünyada her yıl 1,5 trilyon ABD doları değerinde, 10 milyartonun üzerinde maden üretilmektedir. Bu üretimin %75’i enerji hammaddeleri, %10’u metalik madenler ve%15’i endüstriyel hammaddelere aittir. Sektör bugün dünya çapında genişleyen bir ekonomik faaliyet alanıhaline gelmiştir. Yerkürede bulunan tabii kaynakların dağılımındaki değişkenlik ve düzensizlikler, madencilikürünlerinin uluslararası ticaretini zorunlu hale getirmektedir. Bu durum, madencilik ürünlerinin uluslararasıticaretine stratejik bir boyut kazandırmaktadır. Bu maksatla yapılan araştırmada; Türkiye maden dış ticareti veNiğde kalsit işletmeleri güncel rakamları, ürün gruplarına göre ithalat ve ihracat değerleri, teorik ve sahaçalışmalardan elde edilen istatistiksel bulgular ortaya konarak; sektör yatırımcı kurum ve kuruluşları için ileriyedönük projeksiyonlar sunulmaktadır.Öğe Türkiye madencilik sektöründe döngüsel ekonomi ve dijitalleşme uygulamaları(2022) Delibalta, Mahmut SuatMadencilik sektörü çalışma koşulları ve teknolojik ana işlemleri bakımından, diğer sanayi dallarından kısmen farklılıklar göstermektedir. Madencilik faaliyetleri sıklıkla zor/güç ortamlarda (yeraltı/yerüstü) ve kentsel yaşam alanlarından uzak bölgelerde gerçekleştirilmektedir. Sektörde yaşanan pek çok olumsuzluklara rağmen, maden dış ticaretinin ülkemiz ekonomisine katkısı (Madencilik/GSYH = %0.82?1.17) on yıllardır yaklaşık aynı seviyededir. Türkiye madencilik sektörü katma değer oranında bir artış sağlamak için, işletme faaliyetlerinin yasal ve teknolojik olarak yeniden tasarlanması gerekmektedir. Maden işletmelerinin günümüz rekabetçi piyasa koşullarında tutunması; ancak çalışma verimliliği yüksek, iş güvenliği ve işletme sermayesinin güçlü olması ile mümkündür. Bu yaklaşım; ekolojik ve ekonomik açıdan daha sürdürülebilir olan “döngüsel ekonomi” modelini ön plana çıkarmaktadır. Doğal kaynakları korumak ve bizlere sunduğu avantajlardan yararlanmak için, üretilen hammaddeleri daha efektif kullanmamız gerekmektedir. Ancak bu, mal ve hizmetleri üretme ve doğal kaynakları tüketme alışkanlıklarımızı değiştirmemize bağlıdır. Bu maksatla yapılan araştırmada, ülkemiz madencilik sektöründe döngüsel ekonomi ve dijitalleşme uygulamaları farklı bakış açısıyla irdelenmiştir.