Yazar "Gölçek, Şeyda Güdek" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GÜVENLİK KONSEYİ’NİN REFORM SORUNSALI(2019) Gölçek, Şeyda GüdekÖncelikli hedefi olarak uluslararası barış ve güvenliği korumak üzere kurulan Birleşmiş Milletler (BM), kuvvetkullanma sorumluluğunu taşıması nedeni ile küresel siyasette önemli bir rol oynamaktadır. Daha özelde ise buönemli sorumluluğu yerine getirmede belirleyici organ olan Güvenlik Konseyi öne çıkmaktadır. Bu önemliyetki Güvenlik Konseyi’nin üyelik kompozisyonunu ve dolayısıyla karar alma mekanizmasını merkezi birkonuma taşımaktadır. Ancak uluslararası alanda meydana gelen değişikliklerin etkisi ve Güvenlik Konseyi’ninsorumluluğunu kullanma biçiminden kaynaklanan sorunlar nedeni ile konsey üzerindeki reform baskıları1990’lı yıllardan itibaren artarak devam etmektedir. Fakat Vestfalyan sistemin kısıtlarının ve devletlerin güçilişkilerinin etkisi ile reform çalışmaları başarılı olmamaktadır. Bu nedenle kesin ve köklü reformlar üzerindeyoğunlaşmak yerine, sistemsel realitenin farkında olunarak aşamalı değişikliklerle, hukuki düzenlemelerezemin oluşturacak teamüllerin oluşturulmaya çalışılması yararlı olacaktır.Öğe Immanuel Wallerstein’in Dünya-Sistemleri Analizinin Epistemolojik Yaklaşımı ve Özdüşünümü(2023) Gölçek, Şeyda GüdekModern dünya-sisteminin gelişimi ve devamı ile doğrudan ilişkili gördüğü sosyal bilimi eleştiren Immanuel Wallerstein, eleştirilerini sosyal bilimin epistemolojik yapısı üzerine yoğunlaştırmaktadır. Wallerstein sosyal biliminin, idiografik-nomotetik ikiliğinden oluşan epistemolojik kamplaşmasına ve disiplinlere bölünmesine, Avrupa merkezciliğine, araçsal rasyonaliteye ve sorunlu ZamanUzay yaklaşımına dayanan modern bilgi yapılarına karşı çıkmaktadır. Yeni bilgi yapılarının inşasını sosyal bilimcilerin sorumluluğu olarak gören Wallerstein, dünya- sistemleri analizi ile alternatif bir yaklaşım geliştirmeye ya da verili hali ile sosyal bilimin sınırlarını aşmaya çalışmıştır. Yeni sosyal bilime dair ip uçları vermesi açısından, dünya-sistemleri analizinin epistemolojik özdüşünümü yapıldığında, Wallerstein’in bu amacının bir kısmını yerine getirdiği görülmektedir. Bu anlamda Wallerstein’in nomotetik olana asimetrik bir eğilimi olmasına rağmen iki epistemolojiyi ayırmadan kullandığını ve toplumsal gerçekliği disiplinlerin sınırları ile parçalamadan bütünlük içerisinde ele aldığını söylemek mümkündür. Kendi stratejisi ile tutarlı bir biçimde Avrupa merkezciliği zorlamış, benimsediği tözel rasyonaliteyle Aydınlanmanın rasyonalitesinden uzaklaşmaya çalışmış ve alternatif ZamanUzay katmanları oluşturmuştur. Böylece idealize ettiği yeni bilgi yapıları ve sosyal bilim için bir yol açmaya çalışmıştır. Bu bağlamda sosyal bilimler sosyolojisine teorik ve pratik katkılar sunmuştur. Ancak yapısal ZamanUzay boyutuna atfettiği önem ve modern dünya- sistemini determinist bir yaklaşımla ele alması analizinin amacının önüne geçmiştir.Öğe Neoliberal Politikaların Türkiye’de Kadın İstihdamına Etkisi(2019) Gölçek, Şeyda Güdek1970’li yıllardan itibaren neoliberalizmin küresel ölçekte yayılması ile birlikte, kalkınmaktaolan Türkiye gibi pek çok ülke ihracata dayalı büyüme modelini benimsemiştir. Neoliberal politikalarile üretim süreçlerinde meydana gelen değişimler ve devletin emek yanlısı denetimlerinin azalmasıistihdam biçimlerini ve alanlarını daha esnek ve enformel bir niteliğe dönüştürerek, emek piyasalarınadoğrudan etki etmiştir. Ancak özelde, toplumsal cinsiyetçi ideolojileri ve pratikleri içeren patriyarkanedeni ile kadın emeği daha olumsuz etkilenmiştir. Bu büyüme modelini benimseyen çoğu yerde,kadın emeği üretimin başlıca lokomotifi olurken bu ülkeler ile yakın tarihlerde aynı büyüme modelinibenimseyen ve benzer patriyarkal koşullara sahip olan Türkiye’de kadın istihdamında benzer bir artışyaşanmamıştır. Bu nedenle çalışmada, neoliberal politikaların Türkiye’de uygulanmasının kadınistihdamına etkisinin anlaşılması amaçlanmıştır. Bu noktada istihdam verileri için TÜİK hane halkıaraştırmalarından ve konuya ilişkin yapılan alan çalışmalarından yararlanılmıştır. Sonuçta,Türkiye’nin özgül ekonomik koşullarının, özel ve kamusal patriyarkanın etkisi nedeni ile kadınistihdamının niceliği artmazken, niteliğinin küresel trend ile uyumlu bir biçimde kötüleştiğigörülmüştür.Öğe Role of international security organizations in the new world order(Peter Lang Publishing Group, 2019) Gölçek, Şeyda Güdek[No abstract available]Öğe Uluslararası İlişkiler Disiplininin Postkolonyal Yapı-Sökümü(2022) Gölçek, Şeyda GüdekPostkolonyal Teori, en genel ifadeyle, kolonici ve kolonize toplumlar arasındaki kolonyal ilişkilerin, kolonyalizmin biçimsel olarak sona ermesiyle sonlanmadığını ve ekonomik, siyasi, kültürel, entelektüel ve söylemsel boyutta devam ettiğini vurgulamaktadır. Bu tahakküm araçlarını araştırmayı ve Batı-merkezciliği sorunsallaştırmayı içermektedir. Bu bağlamda, Uluslararası İlişkiler disiplininin Batı-merkezci doğasını aşabilmek için yararlı bir analitik çerçeve sunmaktadır. Çalışmada, postkolonyal bakış açısıyla, Uluslararası İlişkiler disiplinin Batı-merkezciliği sorunsallaştırılmış ve bu hiyerarşinin tahakküm araçları araştırılmıştır. Böylece disiplinin uluslararasılaşması için aşılması gereken kısıtlılıkların tespit edilmesi amaçlanmıştır. Sonuçta ana akım kuramların Batı-merkezci yaklaşımları, disiplinde Öteki’nin özneliği, tarih yazımı ve disiplinin akademisindeki hiyerarşi sorunlu alanlar olarak tespit edilmiştir. Postkolonyal yaklaşım bu sorunları ortaya çıkartarak, disiplinde Öteki’ni temsil etmeye, Öteki’nin tarihine, özneliğine ve diğer Ötekili unsurlara yer açmaya, kısaca Öteki’nin maduniyetine son vermeye yardımcı olmaktadır.Öğe WILLY BRANDT’IN OSTPOLİTİKASI’NIN İNŞACI ANALİZİ(2023) Gölçek, Şeyda GüdekWilly Brandt’ın Federal Almanya Cumhuriyeti’nin şansölyesi olduğu 1969-1974 yılları arasında uygulanan Ostpolitika, Uluslararası İlişkiler’de inşacı yaklaşıma iyi bir örnek oluşturmaktadır. Ostpolitika, Soğuk Savaş’ın güç, güvenlik ve rekabet temelli realist mantığına alternatif bir yaklaşım geliştirmiştir. İnşacılığın uluslararası ilişkileri anlama ve açıklamada kullandığı norm, kimlik ve yapı-yapan etkileşimi gibi temel kavram ve unsurlar, Ostpolitika teorisinde ve uygulamasında açıkça görülmektedir. Ostpolitika’nın teorik içeriğini şekillendiren barış ve uzlaşma normları ile “yakınlaşma ile değişim” ilkesi inşacılık perspektifine uyum göstermektedir. Brandt’ın Ostpolitika’sının devletlerin tehdit algılamalarını değiştirecek olan bir kimlik inşasını ve aktörlerin sosyalleşmeleri için uygun ortamın oluşturulmasını hedeflendiği anlaşılmaktadır. Uygulamada ise politika yapıcı aktörlerin Ostpolitika ilke ve normlarına göre uygunluk/yerindelik mantığıyla hareket ettikleri görülmektedir. Ostpolitika çerçevesinde aktörlerin sosyal yönlerine ve değerlere vurgu yapılarak, Federal Almanya Cumhuriyeti’nin dış politika uygulamalarında ve uygulamaların hedefi olan aktörlerde değişiklikler yaşanmıştır. Doğu Bloğu devletleriyle iyi komşuluk ya da dost kimliğine dayanan ilişkilerin geliştirilmesi için ziyaretler, görüşmeler ve antlaşmalar yapılmıştır. Bununla birlikte, Ostpolitika’nın Almanya’nın birleşmesi ve yumuşama üzerindeki etkisi ise inşacılığın temel motivasyonlarından biri olan yapı-yapan etkileşiminin izlerini taşımaktadır. Ostpolitika pratiği de teorinin değer temelli hareket mantığıyla tutarlılık göstererek, inşacılığın örnek bir olay üzerinden açıklamasını sağlamaktadır.