Yazar "Halit Aker" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Avusturya işletmeler kanunu'nun ticari işletme ve şahıs şirketleri Hukuku alanında getirdiği yenilikler(2009) Halit AkerTürkiye ile aynı özel hukuk sistemi içinde yer alan Avusturya, 2007'de Ticaret Kanunu'nu değiştirmiş bulunmaktadır. Bu esaslı bir reform olarak nitelendirilmelidir. Yeni Kanun'un ismi İşletmeler Kanunu'dur. Kanun Avusturya 'da 1939'dan beri yürürlükte olan (Alman) Ticaret Kanunu'nun yerini almıştır. İşletmeler Kanunu kara avrupası hukuk sistemlerinin ticaret hukukları açısından hiç şüphesiz yepyeni bir yaklaşımdır. Yeni Kanunun özellikle Alman, Fransız, İsviçre ve Türk Ticaret Hukuklarının temelinde yatan konsepti gelecek yıllarda tartışmaya açması muhtemeldir. İşletmeler Kanunu ile öncelikle, büyüklüğüne bakılmaksızın bütün işletmeciler hakkında uygulanabilir bir kanun yapılması amaçlanmıştır. Merkez kavram "tacir" değil, "işletmecidir". Bunun yanında ticaret sicili, ticaret unvanı, ticari işler ve şahıs şirketleri ile ilgili olarak çok önemli değişikliklerin yapıldığı görülmektedir. Avusturya İşletmeler Kanunu yaptığı yenilikler ve genel olarak dayandığı temel açısından, büyük bir değişimin eşiğinde bulunan ticaret hukukumuz için de dikkate değer hususlar içermektedir.Öğe Türk ticaret kanunu madde 14 hakkında bazı düşünceler ve yeni bir tacir türü: "Hakim teşebbüs"(2009) Halit AkerTürk Ticaret Kanunu'nun (TK) anahtar kavramları tacir, ticari iş ve ticari işletmedir. Bu kavramlar Kanun'da maddi ve teknik işlevlere sahiptir ve teknik açıdan Kanun'un uygulama alanının tespitini sağlamaktadır. Ticaret Kanunu'nun "tacir"i tanımlayan 14. maddesi ilk bakışta sarih görülmekle beraber yakından bakıldığında daha geniş bir anlama sahip olduğu görülmektedir. Ticaret Kanunu, Türk Medeni Kanunu ile Borçlar Kanunu'na göre uygulama alanını tespit ederken kendisine ait bir sistematik (metot) yaratmıştır. Türk Ticaret Kanunu Tasarısı, şirketler topluluğu hâkimi işletmenin, tacir sayılacağını öngörmüştür. Ancak bu yenilik, tacir sıfatını kazanmanın esaslarını öngören Tasarı m. 12-14 ve 16-17'den ayrılma sonucunu doğurduğu gibi, bu tacir türünün hangi hukuki sonuçları doğuracağı da tam olarak açık değildir.