Yazar "Hatipoğlu, Ömer" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Comparison of Er:YAG Modalities (PIPS-SWEEPS) onEliminating of Enterococcus Faecalis Populations(2021) Hatipoğlu, Fatma Pertek; Arıcıoğlu, Banu; Hatipoğlu, Ömer; Bahçeci, İlkayBackground: To determine the effectiveness of novel two Er:YAGlasers modalities, photon-initiated photoacoustic streaming(PIPS\\SSP) and shock wave-enhanced emission photoacousticstreaming (SWEEPS\\AutoSWEEPS) in terms of removalEnterococcus faecalis (E. faecalis) with or without antimicrobialagents [Sodium hypochlorite (NaOCl) and chlorhexidine gluconate(CHX)]. Methods: Forty-two extracted single-rooted mandibular premolarswere prepared, sterilized, and then inoculated with E. faecalis for 4weeks, and randomly divided into to two main and three subgroups(n= 7). Group Ia ( PIPS + distilled water), Group Ib (PIPS + 5%NaOCl), Group Ic (PIPS + CHX), and Group IIa (SWEEPS + distilledwater), Group IIb (SWEEPS + 5% NaOCl), and Group IIc (SWEEPS+ CHX). Following incubation for 48 hours at 37°C, the colonyforming units (CFU) were counted. Results: NaOCl and CHX activated with PIPS\\SSP orSWEEPS\\AutoSWEEPS modalities showed significantly higherreduction rates than distilled water activated with both laser activated methods (p<0.05), but no significant differences weredetected between the NaOCl and CHX groups. Besides, in allgroups, no significant difference was detected between PIPS\\SSPand SWEEPS\\AutoSWEEPS performances in the reduction of CFUcounts (p>0.05). Conclusion: Even novel laser activation methods or modalities arenot sufficient alone to adequately reduce bacterial load and usingantimicrobial agents with laser activation is necessary for the bestreduction for microbial elimination. Novel SWEEPS\\AutoSWEEPSmodalıty with the conical 600?m tip showed no increased efficacycompared with PIPS\\SSP mode. Besides, smaller fiber tip mayincrease the success of applications for minimally invasive accesscavities and preparation.Öğe OSTEOGENEZİS İMPERFEKTA HASTASININ DİŞ TEDAVİSİ: BİR OLGU SUNUMU(2021) Soğukpınar, Aslı; Hatipoğlu, ÖmerOsteogenezis İmperfekta ’kırılgan kemik hastalığı’ kemik kırılganlığında artma ve iskeletsel deformiteler ile ilişkilendirilmektedir.Bu hastalarda aile öyküsü, mavi sklera, duyma kaybı, dentinogenezis imperfekta gibi belirgin klinik özellikler gözlenebilmektedir.Bu vakada Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Çocuk Diş Hekimliği Bölümü’nde tedavi edilen 11 yaşındaki Osteogenezisİmperfekta’lı kız hasta sunulmaktadır. Hastanın yüzünde asimetri ve üçgensel form, boy kısalığı, pektus ekskavatum veyakarinatum gibi göğüs duvarında ve ayaklarında deformiteler tespit edilmiştir. Hastanın klinik ve radyografik muayenesisonucunda çürük dişlerine dolgu uygulamıştır.Hastamız çocuk diş hekimliği ve ortodonti bölümünde düzenli aralıklarla kontrol altındadır.Öğe TÜRKİYE’DEKİ DİŞ HEKİMLERİNİN KONJENİTAL DAİMİ DİŞ EKSİKLİĞİNDE TEDAVİ YAKLAŞIMI ve TUTUMU(2020) Soğukpınar, Aslı; Temur, Katibe Tuğçe; Hatipoğlu, ÖmerAmaç: Konjenital daimi diş eksikliğinin etiyolojisi tam olarak bilinmemekle birlikte genetik ve çevresel faktörlerden kaynaklandığı düşünülmektedir. Diş eksikliğinin çiğneme, konuşma, beslenme, estetik ve psikolojik sorunlara yol açtığı bilinmektedir. Bu çalışmanın amacı Türkiye’de çalışan diş hekimlerinin konjenital daimi diş eksikliği konusunda bilgi ve tutumlarının değerlendirilmesi ve tedavi farkındalığının artırılmasıdır.Materyal ve Metot: Çalışmamıza sosyal medya üzerinden (facebook, instagram, e-mail) ulaşılan Türkiye’de çalışan 244 diş hekimi dahil edildi. 13 soruyu içeren anket formu diş hekimlerine gönderildi. Birinci bölümde demografik veriler soruldu. İkinci bölümde ise diş hekimlerine konjenital daimi diş eksikliği konusunda genel yakla?ımları hakkında sorular soruldu. Veriler tanımlayıcı istatistikler ve Ki-kare testi ile analiz edildi.Bulgular: Bu kesitsel çalışmaya katılan diş hekimlerinin %52,5’i konjenital daimi diş eksikliği konusunda yeterli bilgiye sahip olduklarını belirtmişken, %47,5’i yeterli bilgiye sahip olmadıklarını dü?ünmü?tür. Çalışmaya katılanların konjenital daimi diş eksikliğinde tedavi planlamasını yaparken sırasıyla %78,1’i dişin fonksiyon görmesine ve %0,6’sı işlemin kısa sürmesine göre karar vermiştir.Sonuç: Türkiye’de diş hekimlerinin konjenital daimi diş eksikliğine ilişkin eğitimi yeterli olmayıp, diş hekimlerinin bu konuda daha fazla pratik ve teorik eğitime ihtiyacı vardır.