Yazar "Karataş, Abdullah" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe A Research on the Effects of Migration on Sophisticated Product and Its Exports(2020) Karataş, Abdullah; Özaytürk, İbrahimThe difficulty of living conditions in rural areas is one of the important factors that accelerate migration to cities. Many people who leave the areas they live with the attraction of the cities bring a new burden to the citiessocioeconomically and this burden exceeds the carrying capacity of cities.Squatting, distorted and rapid urbanization, traffic and environmental pollution are the problems brought by this burden and these problems are increasing day by day. With the ruralpopulation turning towards the cities, the unemployed in the cities are increasing. Cities become uninhabitable places in this negative picture. The social and cultural difficulties of newcomers to the city, their inability to adapt to the city life or the negative attitudes and behaviors of the residents towards the newcomers cause important social problems.However, cities that attract qualified workforce can have positive effects of migration.One of the most important of these effects is on the international trade which is the export of sophisticated products of related cities or counties.The impact of producing the sophisticated goods and export of it is interested in this point.This study, based on a literature review, aims to reveal the effects of migration on economic complexity and on account of the export of sophisticated products.In the study carried out for this purpose, it was concluded that migration positively affects the export of sophisticated products of the countries concerned, while the export of the country where the immigrant was born may also affect the imports of the country to which it emigrated, as well as increasing the exports of the country to which it emigrated. And also, the effect of product sophistication for international trade will positively effect to immigration of people from higher trader country to lower trader country. This research paper will be pointed out these important issues.Öğe Amaç Dışı Kullanılan Tarım Arazilerinin Tarımsal Sürdürülebilirliğe Etkisi Üzerine Bir Araştırma(2023) Karataş, AbdullahTarım, ülkelerin geleceği için vazgeçilemeyecek derecede önemli bir sektördür. Beslenmeden ekonomik gelişmeye, istihdamdan sanayi için gerekli olan hammadde ihtiyacının karşılanmasına, ihracattan ulusal gelire sağladığı katkılara tüm alanlarda başat faktör olarak tarım ön plana çıkmaktadır. Hayatın hemen her alanını etkileyen böylesine önemli bir sektör, ne yazık ki tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı sonucu sürdürülebilirliğini yitirmektedir. Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımının tarımsal sürdürülebilirliğe etkilerini ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmada, Niğde ili Kemerhisar beldesindeki mevcut durum hakkında bilgi verilmiştir. Bu çalışmada öncelikle konunun teorik temelleri ele alındıktan sonra somut bir örnek olarak uydu görüntüleri ve yerinde çekilen fotoğraflarla tarım arazilerinin amaç dışı kullanımının etkileri vurgulanmış, amaç dışı tarım arazilerinin tarımsal sürdürülebilirliğe etkileri Kemerhisar örneğinde değerlendirilmiştir. Sonu ç olarak; aksaklıklar ve eksiklikler tespit edilerek bunlara karşı gerekli öneriler sunulmuştur.Öğe Environmental issues and globalizing world: An overview(IGI Global, 2024) Karataş, Abdullah; Talas, MustafaThe world is getting smaller and turning into a global village. For this reason, we are faced with a phenomenon called globalization. This phenomenon emerges as a result of the electronic communication revolution. In this new era, societies, cultures, social structures, economic structures-in short, all social systems are undergoing transformation. Fundamental changes are occurring in the fabric of societies. There are also different ways of expressing the phenomenon of globalization. This process, which is also called postmodernism, post-structuralism, new capitalism, clash of civilizations, information society, is actually nothing new for humanity. We can talk about an extension of the history of globalization dating back thousands of years. However, its effect in recent periods, called the period of speed and pleasure, is much more evident. In this study, the relationship between globalization and global environmental issues was examined. In this regard, firstly globalization was emphasized in the conceptual framework, and then global environmental issues were discussed. © 2024, IGI Global. All rights reserved.Öğe İNSAN HAKLARININ BİR BİLEŞENİ OLARAK SU HAKKI(2018) Kılıç, Selim; Karataş, AbdullahSu, yaşamın sürdürülebilirliği için vazgeçilemez nitelikte hayati bir kaynaktır. Böyle olmasına rağmen dünyada hala temiz ve kullanılabilir suya ulaşamayan milyonlarca insan bulunmaktadır. Suya bağlı hastalıklar nedeniyle yüz binlerce çocuk yaşamını yitirmekte, kadınlar her gün kilometrelerce uzaklıktaki evlerine sırtlarında su götürmektedir. Her ne kadar suyu bir insan hakkı olarak kabul eden pek çok uluslararası anlaşmalar, kongre ve konferanslar yapılsa da bu sorun varlığını sürdürmektedir. Sorunun kökeninde, suyu daha çok kazanç motivasyonu çerçevesinde alınır-satılır meta olarak gören düşünceler vardır. Üstelik bu yaklaşımlar, neoliberal politikalarla başlayan ve bütün dünyaya yayılan özelleştirme hareketleri ile kendisine daha çok alan açmaya başlamıştır. Suyu ticari bir meta olarak kabul etmek yerine, bütün insanlar için temel hak kabul etmek ya da insan haklarının ayrılmaz bir parçası olarak görmek sorunun çözümüne önemli katkı sağlayacaktır.Öğe Kırsal Alanların Kalkınmasında Kırsal Turizmin Rolü: Niğde İli Örneği(2020) Karataş, AbdullahEkonomik gelişme tüm ülkelerin nihai hedefleri arasında yer almaktadır.Ülkeler ekonomik koşulları doğrultusunda ilerleme kaydetmekte,geleceklerini daha sağlam temellere konumlandırmaktadırlar. Bukonumlandırmada tarımın yeri ve önemi ise büyüktür. Ancak dünyanüfusunun büyük çoğunluğunun kentlere yönelmesi, kentlerin artancazibesi ve iş olanakları, tarımsal faaliyetlerin yerini sanayi ve hizmetsektörüne bırakmasına, kır ve kent arasındaki uçurumun giderek daha dabüyümesine neden olmaktadır. Kırdan kente göç dalgaları kent nüfusunaciddi anlamda baskı uygularken, artan kirlilikle beraber yapılaşmafaaliyetleri neticesinde her geçen gün yok olan yeşil alanlar, kentleri adetayaşanmaz mekanlar haline getirmektedir. Oysa kırsal alanlarda yapılacakturizm faaliyetleri istihdamı destekleyerek hem ülke ekonomisine katkısağlayabilecek, hem de kırsal kalkınmaya faydalı olabilecektir. Teorik olarakyürütülen bu çalışmada; tarih, kültür, dağcılık, kış sporları gibi yüksekturizm potansiyeli olan kırsal alanlara sahip bir il Niğde’de, kırsal turizminkırsal alanların kalkınmasındaki rolü ve önemi üzerinde durulacaktır.Yapılan çalışma çerçevesinde, Niğde ilinin kırsal turizm potansiyelininolmasına rağmen, bu potansiyelin yeterince değerlendirilemediği sonucunaulaşılmıştır.ÖzetBir ülkenin sürdürülebilirliği ve geleceği açısından son derece önemli olaneğitim, ulaşım, sağlık gibi tüm hizmetler, ekonomik kalkınma ile bir ivmekazanmakta ve yaygınlaşmaktadır. Ekonomik kalkınmanın asıl göstergeleriolarak gelişmişlik seviyesi ve yaşam kalitesi ise ülkelerin ekonomik yöndenbağımlı olmamalarını, güçlü olmalarını sağlamaktadır. Günümüzde gelişmişve az gelişmiş ülke ayrımı da bu bağımlılıkta temel belirleyici unsurolmaktadır. Ülkelerin bağımlı olmamaları, kırsal kalkınmayı ön planaalmalarını gerektirmektedir. Bu, pek çok sorunun kaynağında çözümekavuşmasını sağlayabilecektir.Günümüzde sanayisi ile birlikte kırsal, çevresel ve sosyal kalkınmasınıgerçekleştirebilen ülkelerin gelişmiş ülke statüsünü elde ettiklerigörülmektedir. İşte bu başarının sağlanmasında, kırsal alanlar önemli birağırlığa shiptir. Kırsal alanlardaki işsizlik probleminin çözümekavuşturulması, halkı kendi yöresinde tutarak hem ekonominingüçlenmesine, hem de aşırı kalabalıklaşan kentlerin biraz rahatlamasınakatkı sağlayabilmektedir. Böylece kalkınma, sadece ekonomik yönden değil,çevresel yönden de desteklenebilecektir. Bu noktada, halkın yaşamkalitesinin yükseltilmesi ve yoksullukla mücadelede, kırsal turizm stratejikve güçlü bir araç olarak kullanılabilir. Çünkü kırsal turizm, kırsal alanlarailişkin pek çok soruna ışık tutabilmektedir. Kırsal turizmin yaygınlaştırılarakülkenin her tarafında yapılabilmesine gayret gösterilmesi, kentlere göçündurdurulabilmesinde kırsal turizm güçlü bir strateji olarak ele alınmasıgerekmektedir.Daha iyi bir yaşam standardına ulaşabilmek için kentlere göç eden yüzbinlerce insan ne yazık ki aradığını bulamamakta, kentlerdeki işsizlerordusuna katılarak yaşamlarını zorluklar içerisinde sürdürmek zorundakalmaktadır. Oysa kırsal alanlarda turizm potansiyeli olan yerlere yapılacakyatırımlar, yöre halkının yerinde kalkınmasına destek olurken, kentlere olangöçü de bir yere kadar durdurabilecektir.Göçün olumsuz etkilerini sadece sosyal boyutta ele almamak gerekmektedir.Kent merkezinde nüfus oranı arttıkça çevresel baskılar da artmaktadır.Kirlilik, trafik, gecekondu, gürültü bu baskıların olumsuz etkilerine örnekolarak verilebilir. Ayrıca hızlı kentleşmeye bağlı olarak yeşil alanlar yokolurken, insanların doğadan kopuşu da hız kazanmaktadır. Bir biri ardınayapılan beton bloklar, genç nesillerin doğa ile bütünleşmelerinin önündeadeta bir engel olarak belirmektedir.Kırsal alanlar, daha fazla kazanç ve daha iyi bir yaşam standardına sahipolma amacıyla terk edilerek yok olmaya mahkum edilmektedir. Ancakulusların kalkınmasında tarım, dolayısıyla kırsal alanlar büyük önemtaşımaktadır. Kırsal alanlardan sağlanan kaynaklarla hem sanayi hem deekonomik yönden ilerleme sağlanabilmekte, gelişmiş ülke düzeyineulaşılabilmektedir. Sanayi, ekonomi ve kırsal kalkınma birbirini destekleyenve aynı zamanda birbirinden direk etkilenen unsurlar olarak bir bütünlükiçinde ele alınmalı ve öyle değerlendirilmelidir. Aksi halde biri olmadandiğerinin varlığı ne yazık ki bir anlam ifade etmeyecektir.Kırsal alanlarla ilgili yaşanan sorunların çözümünde, kırsal turizm çokönemli bir ekonomik etkinlik olarak ele alınabilir. Bunun için kırsalalanlarda yaşayan halkın turizme teşvik edilmesi ve kırsal turizmfaaliyetlerinin yaygınlaştırılarak ülke genelinde sürdürülebilirliğininsağlanması gerekmektedir. Böylece yaşadığı çevresinin, doğanın kırsalturizmdeki önemini keşfeden yöre halkı, o yöreyi koruyarak hem çevresorunlarının önlenmesine hem de ülkenin ekonomik yönden kalkınmasınaönemli katkılar sunabilecektir.Kırsal turizm faaliyetleri ile çevre kesinlikle ihmal edilmemeli, korunupgeliştirilerek daha iyi bir duruma getirilmelidir. Bu konuda tüm kamu veözel kurumların ve özellikle de her seviyede eğitim kurumlarının desteği ilehalkın çevre bilincini artırıcı çalışmalar yapılmalıdır. Sadece çevreye yönelikeğitimler değil, halkın turizm ve yabancı dil bilgisini, iletişim becerisini artıracak seminer, eğitim programları düzenlenebilir. İç Anadolu’nun şirinbir kenti olan Niğde’de bu faaliyetlerin gerçekleştirilmesi, kentin sosyoekonomik yönden kalkınmasına önemli katkılar sağlayabilecektir. Niğde’deyaşanan işsizlik ve göç sorunu, bu doğrultuda yapılacak faaliyetlerle bir yerekadar önlenebilecek, gençler için istihdam olanakları artırılabilecektir.Dağı, ovası, tarihi eserleri, doğal mekanları ile Niğde, kırsal turizmfaaliyetlerine uygun bir il haline getirilebilir. Ancak bu noktada yerelyönetimlere büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir. Çünkü halkahizmette yerel yönetimler kilit noktada bulunmaktadır. Yerel yönetimlerintanıtım ve kırsal alanlara yatırım konusunda halkı teşvik etmesi veNiğde’nin turizm potansiyelini gerçek anlamda sahiplenerek koruyucu vegeliştirici tedbirlÖğe Örgütsel etiğin çalışan memnuniyetine etkisi üzerine bir araştırma(Niğde Üniversitesi, 2008) Karataş, Abdullah; Doğan, SelenHızlı teknolojik gelişmeler, küreselleşmenin neden olduğu baskılar, rekabet ve artan kaynak sıkıntısı tüm örgütler için etik kavramını günümüzde önemli bir konu haline getirmiştir. Neyin doğru neyin yanlış olduğu konusunda yol gösterici bir özelliğe sahip olan etik, hem örgüt içinde uyumlu bir atmosferin oluşmasında hem de örgütün tüm paydaşlarıyla olumlu ilişkiler geliştirmesinde büyük bir rol oynamaktadır. Bu özelliği ile etik, çalışanların memnuniyet düzeylerinin artmasına da katkıda bulunmaktadır.Çalışan memnuniyeti, örgütlerde uyumlu bir çalışma ortamının oluşturulmasında önemli faktörlerden biridir. Çalışan memnuniyetinin sağlanmasında yöneticilere büyük görevler düşmektedir. Yöneticilerin etik ilkeler çerçevesinde çalışanlarına adil ve dürüst davranmaları, hem çalışanları hem de örgütün başarısını olumlu yönde etkileyecektir. Çünkü, değer verilen, memnun çalışanlar aynı zamanda müşteri memnuniyetini de sağlayacaklardır. Öyleyse, günümüzün rekabetçi ortamında, örgütlerin yönetim tarzlarını çalışanlarının memnuniyeti için yeniden gözden geçirmeleri gerekmektedir. Örgütlerde etik ilkelerin oluşturulup uygulamaya konulması, bu konuda örgütlere yardımcı olacaktır.Bu çalışmanın amacı; örgütsel etiğin çalışan memnuniyetine etkisini incelemektir. Örgütsel etiğin çalışan memnuniyetini ne yönde etkilediğini ortaya koymak amacıyla da, Niğde özel sağlık kurumları çalışanları üzerinde bir araştırma yapılmıştır. Araştırma, çalışanların algıladıkları örgütsel etiğin, memnuniyetlerini pozitif yönde etkilediğini ortaya koymaktadır. Buradan yola çıkılarak, algılanan örgütsel etiğin çalışanların memnuniyetlerini de beraberinde getirdiği söylenebilecektir.Öğe YEREL YÖNETİM BİRİMLERİ OLARAK BELEDİYELERİN SALGIN HASTALIKLAR KONUSUNDAKİ SORUMLULUKLARI: COVİD 19 PANDEMİSİ ÖRNEĞİ(2021) Karataş, Abdullah; Beşer, Nalan GördelesYerel yönetimler, sosyal hayat içerisinde büyük görev ve sorumluluklara sahip olan, hizmet noktasında halka en yakın kuruluşlardır. Toplumsal yaşamı etkileyen en temel unsurlar yerel yönetimlerin ilgi alanına girmektedir. Yerel yönetimlerin sorumlulukları arasında halk sağlığının korunmasının ise çok önemli bir yeri ve anlamı vardır. Çünkü sağlık, yaşam kalitesinin en temel koşuludur. Tüm dünyayı etkileyen salgın bir hastalık olan Covid 19 ise ekonomik, sosyal ve siyasi hayata dair her şeye dolayısı ile yaşam kalitesine karşı ciddi bir tehdit olarak etkilerini sürdürmektedir. Bu salgınla mücadelede, yerel yönetimlerin görevlerini layıkıyla yerine getirmeleri gerekmektedir. Belediyeler bu konuda diğer yerel yönetim birimlerine (il özel idaresi, köy) göre daha aktif rol üstlendikleri için bu çalışma belediyelerle sınırlı tutulmuştur. Çeşitli örnekler çerçevesinde, literatür taramasına dayalı olarak yürütülen bu çalışmada, Covid 19 pandemisi ile birlikte tüm salgın hastalıkların toplumsal etkileri ve bunlarla mücadelede yerel yönetimlere düşen görev ve sorumluluklar ele alınacaktır.Öğe Yerel Yönetimlerde Etik Kavramının Önemi Üzerine Bir Çalışma(2021) Karataş, AbdullahYerel yönetim kuruluşları hizmet konusunda halka en yakın kuruluşlardır. Çevre temizliği ve düzenlemesinden ulaşıma, barınma ve altyapıdan eğitim ve sağlığa tüm konular yerel yönetimlerin hizmet sunduğu, sosyal yaşamı ilgilendiren konulardır. Tüm bu hizmetlerin sunumunda, yerel yönetimlerin halkın güven ve itibarını kazanması bir esastır. Bu itibar ve güvenin sağlanmasında ise davranışları ile örnek olabilen ve etik ilkelerden ayrılmayan yöneticiler büyük önem taşımaktadır. Yerel yöneticilerin her zaman tutarlı ve halka değer vererek, dinleyerek, iletişim kanallarını daima açık tutarak hizmetlerini sunması, kendi başarılarını artırırken, etik ilkeleri kurumlarında hayata geçirmelerini de kolaylaştıracaktır. Ancak çalışma kapsamında ele alınan örneklerle de görüleceği üzere, yolsuzluk ve etik ihlalleri ile gündeme gelen yerel yöneticiler ise başarıları ile birlikte kendi itibarlarını da yok edeceklerdir. Literatür taramasına dayalı olarak yürütülen bu çalışmada; yerel yönetimlerde etik kavramının önemi, uygulamada farklı örnekler çerçevesinde ele alınacaktır.