Yazar "Kurnaz, Yasin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bahreyn Beldelerinde Usfûrîler Emirliği(2023) Kurnaz, YasinBahreyn, İslâmiyet’in yayılmaya başladığı dönemlerde önem kazanmıştır. İsmi Zenc hareketi ve Karmatîlerle ön plana çıkan Bahreyn, daha sonra altı asır kadar tarihten silinmiş gibidir. Oysa burada Usfûrîler Emîrliği gibi bazı siyasi oluşumlar hayat bulmuştur. Kaynaklarda Bahreyn beldeleri olarak geçen Evâl Adası, Lahsâ ve Katîf şehirleri başta olmak üzere bölgede yaşanan siyasi hadiseler araştırılmak üzere beklemektedir. Çalışmamızın konusu olan Usfûrîler, Benî Âmir kabilesinden gelmektedir. Benî Âmir bölgeye sonradan yerleşmiş olup buradaki Karmatîlerle gerçekleştirdikleri askerî anlaşmalarla bölgede güçlenmiştir. Çevresindeki birçok kabilenin aksine Karmatîlerle olan olumlu münasebeti neredeyse hiç bozulmamıştır. Usfûrîler, Karmatîlerin Uyûnîler tarafından yıkılmasından sonra Uyûnîlerle de askerî anlaşmalar imzalamak istemiştir. Uyûnîler güçlü oldukları dönemde bu teklife mesafeli yaklaşsa da zayıflamaya başladıklarında Usfûrîlerle anlaşmaya mecbur kalmışlardır. Usfûrîlerin Uyûnîler karşısındaki bu başarısı kendi emîrliklerini kurmak için belki de en büyük adımdır. Uyûnîleri yıkmayı başaran Usfûrîler hızla genişleyerek bölgede kimi zaman tam bağımsız kimi zaman özerk olmak üzere yaklaşık 150 yıl söz sahibi olmuştur. Basra Körfezi’nden Hindistan’a uzanan deniz ticareti, çevrelerindeki siyasi gelişmelerin en önemli sebebidir. Arap denizleri ve Hint Okyanusu arasındaki ticaret yollarına hükmetmek hem Usfûrîlerin hem de çevresindeki siyasi yönetimlerin en önemli gayesi olmuştur. Denize mesafeli olan Moğollar dahi bölgede söz sahibi olmak için gemi inşa ettirmiş hatta zaman zaman Usfûrîlerin gemilerine ve tebaasına el koymuştur. Usfûrîlerin bölgede hâkim güçlerden olan Hürmüz Emîrliği, Moğollar, Memlükler başta olmak üzere diğer tüm emîrliklere ve devletlere karşı takip ettikleri politikaları, genel itibarıyla ekonomik çıkarları korumak ve hayatiyetlerini devam ettirmek olmuştur. Bunu, hac ve ticaret yollarını kontrol edebilme güçlerini çevrelerindeki siyasi yapılara karşı en büyük koz olarak kullanarak gerçekleştirmişlerdir. Ancak çevredeki siyasi oluşumların, kimi zaman doğrudan kimi zaman özerk olarak yönetimleri atında kendi varlıklarını sürdürmüşlerdir. Bunların içerisinde başta Hürmüz Emîrliği olmak üzere Salgurlular, Moğollar, Memlükler, Tayyibîlerin isimleri geçmektedir. Önce Hürmüz Emîrliği’nin yönetimi altına giren Usfûrîler yaklaşık 20 yıl bu emîrliğe bağlı olarak varlıklarını devam ettirmeyi başarmıştır. Ardından bölgede etkisini iyiden iyiye hissettiren Moğollarla temasta olan Usfûrîler, Moğollara karşı güvensizliklerinden dolayı Memlüklerle iyi ilişkiler kurmuşlardır. Dostane ilişkiler Memlüklü Sultanı Baybars’ın vefatından sonra bozulmuştur. İlerleyen dönemlerde Memlükler bölgedeki ticaretlerinin tehlikeye girdiğini görünce aralarında Usfûrîlerin de olduğu bölge yönetimlerine iyi niyet mektubu göndermiştir. Böylece Usfûrîlerle Memlüklerin arası yeniden düzelmiştir. Usfûrîler bir yandan Moğollarla aralarında düşmanlık olan Memlüklü Sultanı Baybars’la iyi geçinirken diğer yandan da sınırları Yemen’e kadar dayanan Zafâr’daki Habûzîlerle dostane ilişkiler kurmuştur. Ancak kendi aralarındaki çekişmeler Tayyibîlerin Bahreyn adalarını, Lahsâ ve Katîf’i ele geçirmelerine neden olmuştur. 7/13. asrın başlarında bölgede hâkimiyetini arttıran Tayyibîler, Usfûrî Emîrliği’ni bir süre yönetimleri altına almış ve onlarla yaptıkları anlaşmalar gereği belli ödemeler karşılığında ihtiyaç duydukları anlarda Usfûrîleri askerî alanda kullanmışlardır. Körfez’deki deniz ticareti gelirlerini Tayyibîlere bırakan Usfûrîler bir süre daha hayatiyetlerini korumuştur. Usfûrî idarecilerin uyumlu çalışması ilerleyen yıllarda yerini çatışmalara bırakmıştır. Usfûrî ailesinde yönetimi ele geçirmek isteyen bireylerin iktidar hırslarının, dış güçlerden yardım talep edecek düzeye gelmesi emîrliğin yıkılışını hızlandırmıştır. Usfûrîler Emîrliği’nin Bahreyn’deki iktidarını araştırdığımız çalışmamızda konu hakkındaki bilgilerin sınırlı olması ve var olan bilgilerin kaynaklarda dağınık hâlde bulunması en zorlandığımız kısımdır. Çalışmamız Usfûrîler Emîrliği’nin siyasi tarihine ışık tutmayı 7-8/13-14. asırlar arasında Bahreyn beldelerindeki kapalılığı nispeten gidermeyi ve daha kapsamlı yapılacak sonraki çalışmaların önünü açmayı hedeflemiştir.Öğe İbn Hacer el-Askalânî’nin Cervânîler Emîrliği Hakkındaki Rivayetine ve Bu Rivayet Eksenli Anlatıma Tenkitler(2024) Kurnaz, YasinGünümüzde bir ada ülkesi olan Bahreyn Hz. Peygamber döneminde İslâm’la tanışmıştır. Sonraki dönemlerde kimi zaman irtidat hareketleri, kimi zaman da Hâricîlerin isyanlarıyla gündeme gelmiştir. Bahreyn, Abbasîlerin güç kaybettiği dönemde ise Karmatîlerin bir kalesi konumuna gelmiştir. Karmatîlere Uyûnîler tarafından son verilmesinden sonra yerel halkın şehir siyasetinde söz sahibi olduğu yeni bir dönem yaşanmıştır. Sözü edilen bu dönemde Bahreyn, tarihteki adıyla Evâl Adasının sınırlarını aşmış ve Arap yarımadasının doğusundaki bazı yerleşim yerlerini de kapsayan geniş bir coğrafyaya sahip bir takım hanedanlıklara ev sahipliği yapmıştır. Karmatîlerin yıkılmasından sonra bölgede hüküm süren bu hanedanlıklar genellikle Şiî’dir. Bölgedeki Şiî emirliklerden birisi çalışmamızın da konusunu oluşturan Cervânîlerdir. Bahreyn beldelerinde 8/14. asrın son çeyreğinde kurulmuş ve iddiaların aksine daha kısa ömürlü olmuştur. Cervânîler bölgenin yerel Araplarından olup, Evâl Adası, Lahsâ ve Katîf’te hüküm sürmüş, sınırlarını Necid ve Asîr bölgelerinden Uman’a kadar genişletmişlerdir. Ancak daha yarım asır bile geçmeden Basra Körfezi’nin doğusunda en parlak dönemini yaşayan Hürmüz Emirliğinin hâkimiyetini tanımak zorunda kalmışlardır. Kimi zaman varlıklarını hissettirecek bazı eylem ve girişimlerde bulunmuşlarsa da yeterli başarıya ulaşmaları mümkün olmamıştır. Cervânîlerin siyasi hayatı hakkında yurt içinde yapılmış herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Yurt dışındaki çalışmalar ise sonuçları itibariyle yetersizdir. Emîrliğin siyasi hayatını bize aktaran tek bir rivayet vardır. İbn Hacer el-Askalânî’nin aktardığı bu rivayet konu hakkında yapılan tüm çalışmaların hareket noktası olmuştur. Ancak söz konusu bu rivayetin herhangi bir kritiğe tabi tutulmadığı anlaşılmıştır. Bahreyn tarihi detaylıca incelendiğinde rivayette aktarılan bilgiler zihinlerde bazı soru işaretleri oluşturmuş ve dahası tarihsel bağlamda hadiselerin birbiriyle uyuşmadığı görülmüştür. Üstelik aktarılan rivayeti teyit eden bilgi bulmakta güçlük çekilmiştir. Çalışmamızda Cervânîlerin 8/14. asrın başlarında kurulduğu iddiası başta olmak üzere iktidarda kalan emîrlerin sayıları ve iktidar süreleri incelenmiştir. Emîrliğin siyasi hayatının kısıtlı bir gücü olmasına rağmen bir asırdan fazla sürmesinin imkân dâhilinde olup olmayacağı değerlendirilmiştir. İbn Hacer el-Askalânî’nin rivayeti esas alınarak bölge tarihi hakkında malumat veren eserler incelenmiş ve bu eserlerde bazı çelişkilerle karşılaşılmıştır. Sözü edilen rivayetin yanı sıra Cervânîler’le alakalı bilgiler sunan başka eserler de vardır. İbrâhim el-Hıfzî’nin Tarîhu Asîr ve Şuayip ed-Dûsirî’nin İmtâ?u’s-sâmir adlı eserlerindeki anlatımlar İbn Hacer el-Askalânî’nin aktardığı rivayete dayanmaktadır. Ancak bu eserlerin sıhhatiyle ilgili bazı tartışmalar bulunmaktadır. Eserler, olayların aktarımında kaynak göstermemeleri, müellifin kimliği hakkında net bilgilerin bulunmaması gibi nedenlerle eleştirilmektedir. Bazı kaynaklar hadiselerin aktarımında bölgedeki yerel halkın tamamını Bahreyn Arapları olarak zikretmektedir. Buna karşın kimi çalışmaların Bahreyn Arapları ifadesinden hareketle olayların öznesi olarak belli aileleri öne çıkardıkları ve bunu kaynak göstermeksizin kendi tercihleri doğrultusunda yaptıkları görülmüştür. Tüm bunlar çerçevesinde Cervânîlerin siyasi tarihinin aydınlatılması ve bazı yanlışların düzeltilmesi gerekmektedir. Çalışmamızda bu gayeye matuf olmak üzere İbn Hacer el-Askalânî’nin rivayeti ayrıntılı bir şekilde incelenmiş ve aynı bağlamda kaleme alınan çağdaş eserler tetkik edilmiştir. Cervânîlerin siyasi tarihine dair bazı önerilerde bulunduğumuz bu araştırmada, olması muhtemel tarihi hadiseler tüm bu veriler ışığında yeniden kaleme alınmaya çalışılmıştır. Bölge tarihinin daha iyi anlaşılmasıyla araştırmamızın sonraki çalışmalara bir basamak olması amaçlanmıştır.Öğe Uyûnîler Emirliği Siyasî Tarihi (469/1070-636/1239)(2023) Kurnaz, YasinUyûnîler Emirliği Abdullah b. Ali el-Uyûnî (öl. 520/1126) tarafından 469/1070 yılında Lahsâ’da kurulmuş ve 636/1239 yılında Benî Âmir ve Salgurlular tarafından yıkılmıştır. Emirlik, Lahsâ, Katîf şehirleri ve Evâl Adası’nda hüküm sürmüştür. Günümüzde Evâl, Bahreyn olarak bilinirken Lahsâ ve Katîf şehirleri ise Suudi Arabistan sınırları içerisinde ve yarımadanın doğusunda yer almaktadır. Çoğu iç savaşlardan ibaret olan bir siyasî tarihe sahip bu emirlik, Selçuklu Devleti ve Abbâsî hilafetiyle zaman zaman iletişim hâlinde bulunmuş; bölgedeki ticaret ve hac yollarını onlar adına emniyetli kılmıştır. Bölgenin hükmedilmesi güç tabii şartları Selçukluların ve Abbasîlerin Uyûnî yöneticileriyle ilişkilerinin müspet olmasını sağlamıştır. Hac ve ticaret yollarını kontrol etmesinin yanında Basra Körfezi ticareti ve sahillerdeki inci dalgıçlığı, emirliğin en önemli gelir kaynaklarındandır. Bu çalışma Bahreyn’de kurulan Uyûnîler Emirliği’nin siyasî tarihine bir nebze olsun katkı sunmayı ve kendisinden sonra yapılacak çalışmaların ilk adımı olmayı amaçlamaktadır.