Yazar "Mehmet Demiral" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Doğal Kaynak Zenginliği ve Ekonomik Büyüme İlişkisinde Yönetişim Göstergelerinin Aracılık Etkisi: MENA ve Hazar Ülkelerinden Ampirik Bulgular(2015) Emrah Eray Akça; Harun Bal; Mehmet DemiralBu çalışma, Orta Doğu-Kuzey Afrika (MENA) ve Hazar bölgesinden 21 ülke (N=21) için, doğal kaynak zenginliği ve ekonomik büyüme ilişkisinde yönetişim göstergelerinin aracılık etkisini, 1996-2012 dönemi yıllık dengeli panel verileri (T=17) kullanarak incelemektedir. Bu kapsamda, kişi başına ham petrol üretiminin kişi başına reel GSYH üzerine etkisi tahmin edildikten sonra, bu ilişkide kurumsal-temelli yönetişim göstergelerinin aracılık rolünü belirlemek için hiyerarşik regresyon analizi uygulanmıştır. İkili regresyon tahmin sonuçları, kişi başına ham petrol üretimi ile genel olarak küresel yönetişim göstergeleri arasında negatif bir ilişki olduğunu ve yönetişim göstergelerinin tüm boyutlarında meydana gelen gelişmelerin kişi başına reel GSYH’yı artırdığını göstermektedir. Hiyerarşik regresyon sonuçları, ham petrol üretimi ve kişi başına reel GSYH arasındaki ilişkide yönetişim göstergelerinin, kısmi bir aracı değişken olarak, önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Bu bulgu, doğal kaynak zenginliğinin ekonomik büyümeyi artırmasının, bu zenginliğinin aynı zamanda yönetişim göstergelerini bozması nedeniyle engellenme eğiliminde olduğunu ortaya koymaktadır. Tüm sonuçlar, kurumsal niteliği geliştirecek demokratik, politik ve hukuki düzenlemeler ile birlikte yolsuzluğu ve şiddeti önlemeye yönelik bütünleşik politikaların önemine dikkat çekmektedir.Öğe Petrol Gelirleri ve Ekonomik Büyüme: Seçilmiş Petrol Zengini Gelişmekte Olan Ülkeler Üzerine Bir Panel Veri Analizi(2016) Mehmet Demiral; Harun Bal; Emrah Eray AkçaBu çalışma, seçilen 12 petrol zengini gelişmekte olan ülkede, petrol gelirlerinin ekonomik büyümeyi nasıl etkilediğini belirlemeyi amaçlamaktadır. Kişi başına reel gayri safi yurtiçi hâsıla ekonomik büyümeyi gösterirken, petrol gelirini temsilen ham petrol fiyatı ve ihracatı alınmıştır. Bu ilişkiyi etkilemesi beklenen reel efektif döviz kuru ve tüketici fiyat endeksi de diğer açıklayıcı değişkenler olarak modele eklenmiştir. Kaynak talihsizliği bulgusunu araştırmaya yönelik olarak 2000-2010 dönemi için panel veri regresyon analizi uygulanmıştır. Petrol gelirlerinin büyüme üzerine olan pozitif etkisinin oldukça düşük olması, 'kaynak talihsizliği hipotezi'ni destekler niteliktedir. Genel sonuçlar, petrol kaynaklarının daha etkin kullanılmasına ve kaynak talihsizliğinin gelişim mekanizmalarının engellenmesine yönelik politikaların önemini ortaya koymaktadırÖğe Türkiye Ekonomisi İçin Tüketim Fonksiyonu Tahmini (1980-2005)(2007) Mehmet DemiralBir tüketim fonksiyonu, tüketim ile gelir arasındaki ilişkiyi vurgulamaktadır. Bir ülkedeki toplam tüketim miktarını etkileyen pelç çok faktör bulunmakla birlikte, yapılan ekonometrik çalışmaların çoğunda tüketim miktarını etkileyen temel değişken olarak gelirin alındığı görülmektedir. Bu çalışma, Türkiye için 1980-2005 yılları arasındaki toplam dayanıksız ve yarı dayanıklı mal tüketimi ile toplam maaş ve ücretler arasındaki makroekonomik fonksiyonel ilişkiyi ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Yıllık olarak toplanmış verilerin En Küçük Kareler Yöntemi (EKKY) kullanılarak tahmin edilen sonuçları bize göstermektedir ki, 1987 fiyatları (TÜFE ile deflate edilmiş) baz alınarak hesaplanan toplam maaş ve ücretler seviyesindeki değişmelere rağmen gıda, içki, dayanıksız ve yarı dayanıklı mal tüketim miktarı bu dalgalamalara kuvvetli bir uyum göstermemektedir. Bu da modelimize aldığımız toplam tüketim miktarını belirleyen malların büyük ölçüde yaşamak için gerekli olan temel tüketim malları olmasından kaynaklanmaktadır.Öğe Yerel Ekonomilerin Yerel Aktörleri: Bölgesel Kalkınma Ajansları(2007) Filiz Tutar; Mehmet DemiralGünümüzde, bölgesel kalkınmanın tanımının, stratejilerinin, müdahale yöntemlerinin, yerel aktörlerinin, örgütsel ve kurumsal yapılarının değiştiği görülmektedir. Bu kapsamda bölgesel kalkınmayı dengeli bir şekilde gerçekleştirebilmek için, yeni kurumsal yapılanmalara ve sivil toplum kuruluşları (STK) ile bölgesel kalkınma ajansları (BKA) başta olmak üzere tüm yerel örgütlenmelerin katılımına dayalı, taşradan-merkeze doğru işleyen bir yönetim yaklaşımına ihtiyaç olduğu göze çarpmaktadır. Türkiye, AB’ye üyelik müzakere süreciyle birlikte uygulamakta olduğu, teşvik sistemine dayalı kalkınma politikası araçlarını terk ederek yeni bir uygulama dönemine girmiştir. Bu yeni uygulamanın temel aracı, her bölgenin kaynakları, avantajları-dezavantajları, kalkınma potansiyelleri ve ihtiyaçları diğer bölgelerden farklıdır gerçeğinden hareketle kurulan BKA’lardır. BKA’ların, bölgesel kalkınmadaki rolü ve önemini ortaya koymak amacıyla hazırlanan bu çalışmada, BKA’ların kuruluşları, işlevleri ve dünyadaki örnekleri, Türkiye uygulamaları kapsamında ele alınmaktadır.