Yazar "Mehmet Ekiz" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Albert GABRİEL, Bir Türk Başkenti Bursa, C. I-II, (Çev. Neslihan ER, Hamit ER, Aykut KAZANCIGİL) Osmangazi Belediyesi, İs-tanbul (tarihsiz), 215+114 s..(2009) Mehmet Ekiz[Abstract Not Available]Öğe DİVANU LÜGATİ’T-TÜRK’TE YER ALAN MİMARÎ TERİMLER ÜZERİNE(2012) Mehmet EkizTürk Milletinin gerek tarihini, gerek kültürünü, gerek sanatını, gerekse medeniyetini konu edinen çalışmalarda özellikle de batı kaynaklı olanlarında bu milletten genellikle göçebe bir kültürün sahibi olarak bahsedilir. Bu söylenenlerin bir kısmı doğru olmakla beraber önemli bir bölümü de hatalarla doludur. Bazıları bilgi eksikliğinden, bazıları yetersiz araştırmaların sonucu olarak, bazıları ise belki bir ön kabulün sonucunda yapılarak yayınlanmış çalışmalardır. Biz bu yanlışlıkların giderilmesine katkı sağlayacak çalışmaların Türklerin yerleşik hayata geçtikten sonra ki medeniyetini ve kültürünü anlatan eserlerden faydalanılması yolu ile elde edilebileceğini ve anlaşılacağını bu konuda yapılacak olan çalışmaların çoğalması sonucu bu alandaki hataların ve eksikliklerin bir nebze dahi olsa giderilebileceğini düşünüyoruz. Türk Mimarisinin XI. Yüzyıl Türk Dünyasında ki durumunun anlaşılabilmesi hususunda bize rehberlik edebilecek eserlerden biriside Kaşgarlı Mahmud tarafından kaleme alınan ve Türkçenin bilinen en eski sözlüğü olarak kabul edilen Divanu Lügati’tTürktür. Üzerinde yaşadıkları Dünya’yı, vatan olarak benimsedikleri coğrafyayı ve kullandıkları mekânı algılama biçimlerinin yanı sıra yerleşik hayata geçen Türklerin mimarlık anlayışı ile birlikte mimarîyi algılama biçimlerini ve bunların Türk kültür dairesinde ki yerini ve önemini kavramak açısından önemli olduğunu düşündüğümüz bu eser çalışmamıza temel teşkil etmiştir. Türkün algılamasında ürettiğine ya da yaptığına ad verme geleneği vatan edindiği topraklarda inşa ettiği yeni yurtluk mekânlar Türk mimari ve sanat anlayışının önemli göstergeleri olmuştur. İnşa edilen bu mekânlarda tabi olarak yeni mimari adlandırmaları da Türk onomastiğinin ulaştığı seviyeyi de göstermesi açısından son derece önem arz etmektedir.Öğe İşgal sonrası Bosna-Hersek’te eski eser ve vakıf eserleri: Vatan Gazetesi örneği(2012) Mehmet EkizBalkanlardaki Türk/İslam eserlerinin çokluğu bilinmektedir. Balkan coğrafyasının en uç noktasındaki Bosna-Hersek de bu kapsamdadır. Osmanlı döneminde inşa edilen ve vakıflar aracılığı ile korunan eserler, işgalden sonra (1878) kaderlerine terk edilmiştir. Avusturya-Macaristan’ın bölge ile ilgili stratejik planında yaptığı değişiklik ve bölgede daha güçlü bir zemine oturan bölgede kalma isteği, sonucu halkın güvenini ve belki de gönlünü kazanmayı ve bunu sağlamak içinde bölgede yer alan özellikle savaş sırasında harap olan eski eserlerin yeniden imarını gündeme getirmiştir. Bu kapsamda işgalden 7-8 yıl sonra başlayan çalışmalar, burada kurulmuş vakıfların ve bunlara bağlı cami, mektep, han, hamam, köprü, çeşme gibi eserlerin gün yüzüne çıkarılmasını gündeme getirmiştir. Elbette bu konuda Boşnakların ve vakıf mütevellilerinin de büyük çabası olmuştur. Bu çalışma, işgal sonrası Bosna-Hersek’te vakıflar ve tarihî eserlerin kayıt altına alınması ve onarılmasına ilişkin Vatan gazetesine yansıyanların derli toplu değerlendirilmesi düşüncesine hizmet edecektir. Vatan gazetesine yansıyan haberler, ilanlar ve vakıf eserleri ile ilgili diğer yazılar hem kamuoyu oluşturması hem de eski eserlere modern çağın anlayışlarıyla yeniden bakılması konusunda önemli bir işlev üstlenmiştir. Bu çalışmayla gazete sayfalarında ölü bir halde duran metinler gün ışığına çıkarılacak ve başta Bosna-Hersek’tekiler olmak üzere bir kısım Türk/İslam eserlerinin 19. yüzyıl sonlarındaki durumu tespit edilmiş olacaktır.