Yazar "Nihal Baloglu Ugurlu" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Important Values of American and Turkish Students(2014) Nihal Baloglu UgurluProblemDurumu: Toplumlarsürdürülebilirliklerini sağlayabilmek için inandıkları kültürel değerlerin toplum bireyleri tarafından benimsenmesi ve muhafaza edilmesi gerektiğini düşünürler. Bu ideali gerçekleştirmede eğitim kurumlarının etkili ve önemli bir unsur olduğu herkes tarafından kabul edilir. Okulların uygulayacakları karakter eğitimi programları bireylerin çocukluklarının ilk yıllarından itibaren toplumsal yaşamda olumlu sosyal beceriler edinebilmelerine ve bu becerilerini davranışlara dönüştürmelerine neden olacak saygı, dürüstlük, sorumluluk, çalışkanlık ve güvenilirlik gibi bazı değerleri etkili bir şekilde kazanmalarını sağlayacaktır. Ancak, eğitimcilerin de vurguladığı üzere, karakter eğitimi programı tek başına etkili bir faktör değildir. Çocukların aile yaşantısından elde ettikleri deneyim ve tecrübelerin, medya unsurlarının ve edinilen arkadaş çevresinin çocuğun psiko-sosyal davranışlarına olumlu ya da olumsuz katkısı tartışılması gereken önemli faktörler olarak ön plana çıkmaktadır. Nitekim bu durum şunu göstermektedir ki, karakter eğitiminde göz önünde bulundurulan ve bütün toplumların kabul edecekleri evrensel değerler, okulların karakter eğitimi programlarında yer almakla birlikte, toplumların kültürel özellikleri ve bu özelliklerin sosyal yaşantılarına etkisi farklı toplumlarda yer alan bireylerin farklı değerlerle donatılmasına neden olmaktadır.Araştırmanın Amacı: Bu araştırmanın amacı, ortaokul düzeyindeki Amerikan ve Türk öğrencilerinin bazı değerlerle ilgili sahip oldukları bakış açılarını yansıtabilmektir. Araştırmada, iki ülke öğrencilerinin sahip oldukları değerlerle ilgili düşünce benzerliklerinin ve farklılıklarının neler olduğunu belirlemeye ve bu perspektiflerin hangi faktörlerin etkisi altında gerçekleşebileceği ile ilgili yorumlamalarda bulunulmaya çalışılmıştır.Araştırmanın Yöntemi: Araştırmada tarama yöntemi kullanılmıştır. Veri toplama aracı olarak da 20 sorudan oluşan 5'li Likert tipi bir ölçek kullanılmıştır. Bu ölçek, 286 Amerikan ve 278 Türk olmak üzere toplam 564 öğrenciye uygulanmıştır. Elde edilen veriler ile öncelikle her iki ulusa ait öğrencilerin toplam değer puanları hesaplanmıştır. Daha sonra bu değer puanı üzerinde, ait olunan ulus, sahip olunan cinsiyet ve her iki değişkenin ortak etkisini hesaplamak üzere çift yönlü ANOVA istatistik modeli kullanılmıştır. Son olarak da her iki ülkeye ait öğrencilerin araştırma kapsamında yer alan değerlerle ilgili sahip oldukları düşüncelerin ulus değişkeni göz önünde bulundurularak değişebilirliği bağımsız örneklemler t testi istatistik yöntemi ile tespit edilmiştir. Araştırmanın Bulguları: İstatistiksel analizler sonucunda elde edilen bulgulara göre, öğrencilerin bir bütün olarak sahip oldukları değer yargıları üzerinde ait olunan ulus değişkeninin [F (1, 560) = 39.55; p<0.05] ve sahip olunan cinsiyetin [F (1, 560) = 5.07; p<0.05] istatistiksel açıdan anlamlı etkileri vardır. Buna karşın ulus ve cinsiyet değişkeninin öğrencilerin toplam puanları üzerindeki ortak etkisi istatistiksel açıdan anlamlı değildir [F (1, 560) = ,45; p>0.05]. Hem Amerikan hem de Türk öğrencilerin kendi içlerinde en yüksek ortalama puana sahip değer yargıları madde bağımlılığına karsı olan tutumlarıdır. Amerikan öğrencilerinin kendi içlerinde en düşük ortalama puana sahip değer yargıları çevrecilik iken, Türk öğrencilerin sahip olduğu en düşük ortalama puana sahip değer yargısı ise çok kültürlülüktür. Amerikan ve Türk öğrencilerin ortalama puan açısından en yüksek farka sahip değer yargıları tolerans ve empatidir. Buna karşın, Amerikan ve Türk öğrencilerin ortalama puan açısından en düşük farka sahip değer yargıları ise sorumluluk ve çok kültürlülüktür.Araştırmanın Sonuçları ve Öneriler: Araştırma sonuçları, öğretim sürecinde öğrencilere her ne kadar evrensel değerlerin benimsetilmesi öngörülse de, ulusların sahip oldukları farklı sosyo-ekonomik ve kültürel özelliklerin onların değerlerle ilgili bakış açılarına yansımasına neden olabileceğinin bir göstergesidir. Çalışmada Amerikan ve Türk öğrencilerin en fazla tolerans ve empati kurma ile ilgili birbirilerinden farklı düşüncelere sahip oldukları görülmektedir. Bu durum iki toplumun sahip olduğu farklı sosyal yaşam tarzından kaynaklanabilmektedir. Amerikan toplumunun, Türk toplumundan daha fazla farklı etnik ve dinsel kökene sahip insanları barındırdığı bir gerçektir. Amerikan toplumunda insanlar bir arada yasamaya daha alışık olmalarına karsın, toleransın bu toplumda Türk toplumundan daha düşük seviyede olduğu görülmektedir. Bu sonucun en önemli nedenlerinden biri, Amerikalıların kendilerini "süper güç" olarak görmeleri ve kendilerinin farklı toplumlara ait insanlara hoşgörü ve tolerans göstermeleri yerine bu insanların kendilerine uyum sağlamaları gerektiğine inanmaları olabilir. Buna karşın, Amerikan ve Türk öğrencilerin sorumluluk ve çok kültürlülük ile ilgili değer yargılarında birbirlerine en yakın oldukları sonucu görülmektedir. Sorumluluk, karakter eğitimi müfredatında öğrencilere kazandırılması gerekli görülen değerlerden bir tanesidir. Ancak, bu değeri sadece öğretim sürecinde ve okullarda öğrencilere aşılamak mümkün değildir. Aile yaşantısı da öğrencilerin sorumluluk sahibi olmalarında önemli bir etkendir. Her iki toplumda da, öğrencilerin okul ve aile içerisinde üstlendikleri sorumlulukların birbirlerine yakın seviyede olduğu söylenebilir. Birbirine en yakın bir diğer değer olan çok kültürlülük ise, dikkat çekici özelliğe sahip ve yorumlanması kolay olmayan bir değerdir. Bu değer, Amerikan ve Türk öğrencilerin birbirleri ile çok farklı olmadıklarını gösteren bir değerdir. Oysa çok kültürlülük, daha önce de söz edildiği gibi Amerikan toplumunun farklı etnik, din ve kültüre sahip insanları barındıran bir toplum yapısına sahip olması açısından, Amerikan öğrencilerinin günlük sosyal yaşantılarına yansıyan bir değerdir. Ne var ki, demografik anlamda daha sade bir toplum yapısına ve daha milliyetçi bir anlayışa sahip Türk toplumunda, öğrencilerin bu değere ait ortalama puanlarının Amerikan öğrencilerinden kısmen yüksek olması, gerçek yaşamda bu değerle ilgili çok fazla tecrübeye sahip olmasalar da soyut anlamda bu değerle ilgili olumlu bir tutum içerisinde olduklarını göstermektedir. Ancak, bu değerin Türk öğrencilerinin kendi içlerindeki değer yargıları arasında en düşük ortalama puana sahip olduğunu da vurgulamakta fayda vardır. Bu durum, öğrencilerde tecrübeye dayalı yargıların, soyut anlamdaki yargılara göre daha baskın olduğu gerçeğini bize göstermektedir. Amerikan öğrencilerinin ise, çevrecilik konusunda en düşük seviyede duyarlılığa sahip oldukları görülmüştür. Bu sonuç, Amerika'da her ne kadar bu konu ile ilgili eğitimsel faaliyetler gerçekleştirilse de çevre sorunlarının ve çevre bilincinin öğrencilere yeteri kadar verilemediğinin bir göstergesi olabilir. Her iki topluma ait öğrenciler, kendi içlerinde en yüksek ortalama puana madde bağımlılığı konusunda sahiptirler. Günümüz gençliğinin önemli problemlerinden biri olan madde bağımlılığının her iki toplumun öğrencileri tarafından da yadsınması olumlu bir sonuçtur.Sonuç olarak, farklı toplumlara ait bireylerin değer yargılarında farklılık olsa dahi, temelde bütün toplumlar benzer evrensel değerlerin altını çizmektedirler. Evrensel değerlerin önemsendiği karakter eğitimi programlarının sorumluluğu öğrencilerde iyi davranışlar geliştirmektir. Ne var ki, Amerikan toplumunda öğrenciler karakter eğitimi programlarının kendi seviyelerinden daha düşük, basit, tekrarcı ve sıkıcı olduğunu düşünmektedirler. Bu durumu başka ülkelerdeki karakter eğitimi programları için de genellemek mümkün olabilir. Bu sorunu aşabilmek ve okullardaki karakter eğitimlerinin pozitif sonuçlarını görebilmek için öğrenme ortamında etkili metodların uygulanması gerekmektedir.