Yazar "Shaikenova, Gulshat" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe An Example of National Romanticism in Contemporary Kazakh Literature an Assessment of the Novel Ey, Dünye Ey(Ahmet Yesevi University, 2021) Shaikenova, Gulshat; Koraş, HikmetEy, Dunya Ey named novel was written depending on the facts of some affairs in 1916. During this time Russian government forcefully began to enroll Kazakh men to the army. Opposition to the unjust policy and oppression Kazakh people began to protest and this led to brutal genocide and forceful migration. At the same time, this novel also covering Russian communist revolution in 1917 and returning back home of the migrant people and their social life until the end of Soviet Union in 1991. In this novel, the author has written a wide range of genres and very long period of time. A part of the novel is based on documents which recorded at the time of these events. Some parts of the novel were written depending on documents which was described events occurring in 1916 and migrations during these period. Sections of the novel which were describing the events of after migration and back home are entirely the author’s fiction. The inadequacy of the depictions of the people and places, as well as many incidents which took place at that time covered by the novel are among the reasons for this technical weakness. © 2021, Ahmet Yesevi University. All rights reserved.Öğe An Example of National Romanticism in Contemporary Kazakh Literature an Assessment of the Novel Ey, Dunye Ey(Ahmet Yesevi Univ, 2021) Shaikenova, Gulshat; Koras, HikmetEy, Dunya Ey named novel was written depending on the facts of some affairs in 1916. During this time Russian government forcefully began to enroll Kazakh men to the army. Opposition to the unjust policy and oppression Kazakh people began to protest and this led to brutal genocide and forceful migration. At the same time, this novel also covering Russian communist revolution in 1917 and returning back home of the migrant people and their social life until the end of Soviet Union in 1991. In this novel, the author has written a wide range of genres and very long period of time. A part of the novel is based on documents which recorded at the time of these events. Some parts of the novel were written depending on documents which was described events occurring in 1916 and migrations during these period. Sections of the novel which were describing the events of after migration and back home are entirely the author's fiction. The inadequacy of the depictions of the people and places, as well as many incidents which took place at that time covered by the novel are among the reasons for this technical weakness.Öğe KAZAK KİRİL ALFABESİNİN ŞEKİLLENMESİNDE AHMET BAYTURSINULI’NIN ETKİSİ(2023) Koraş, Hikmet; Shaikenova, GulshatKazaklar eski ve yeni imlayla Arap alfabesini, Latin alfabesini, Ibıray Altınsarin’in ilk kez denediği Rus Kiril alfabesini ve 1940 yılında kabul edilen Kiril alfabesini kullanmışlardır. Altınsarin tarafından kullanılan ilk Kiril alfabesindeki düzenleme, 1912 yılında Baytursınulı tarafından düzenlenen Kazak Arap alfabesine de ilham kaynağı olmuştur. Baytursınulı’nın Arap alfabesi üzerinde yaptığı düzenleme, 1930 yılında kabul edilen Kazak Latin alfabesi ve 1940 yılında kabul edilip günümüze kadar kullanılagelen Kazak Kiril alfabesine de kaynaklık etmiştir. Baytursınulı, sadece alfabeyi düzenlemekle kalmamış aynı zamanda Kazakçanın ilk imlası hakkında da ciddi çalışmalar yapmıştır. Baytursınulı bugünkü Kazakça dil bilgisinin de mimarı sayılır. Okullarda öğretmenlik yapan, üniversitelerde ders veren Baytursınulı’nın Latin ve Kiril temelli alfabelerin şekillenmesindeki etkisinde bu faaliyetleri de etkili olmuştur. Altınsarin, Kiril alfabesi ile ilk eserleri verirken harflerin kullanımında Arap kökenli alfabenin yazımını dikkate almış, o dönemde kullanılan Rus Kiril alfabesinin imkânları çerçevesinde yazmaya çalışmıştır. Bu kullanımda Kazakçadaki c sesini karşılamak üzere Rus alfabesinde c sesi olmadığı için j harfinin kullanarak Kazakçada kullanılan j sesinin girmesini sağlamış, Kiril alfabesinde “yuvarlak ünlüleri” karşılayan ayrı harfler olmasına rağmen yazımda yuvarlak ünlüleri yazarken Arap alfabesindeki yuvarlak ünlülerin tek bir işaretle kullanılmasını dikkate alarak bu durumu taklit etmeye çalışmış, sadece Türkçenin tarihî dönemlerinde kullanılan çift dudak v’sini hem w hem de uzun u şeklinde (?) kullanılmak üzere Kazakçaya yerleştirmiştir. Aynı durum ı/i, ıy/iy (?) için de geçerlidir. Altınsarin’in ilk denemesini yaptığı bu kullanım, Baytursınulı’nın hazırladığı imla kuralları ve yeni alfabe ile son şeklini almış ve bugünkü alfabeye de kaynaklık etmiştir. Alfabedeki Rusçaya mahsus harfler ve kullanımlar çıkartılırsa bu daha iyi görülecektir.Öğe NURJEKEULI’NIN “EY DÜNYE EY” ROMANI ÖRNEĞİNDE KAZAK YAZI DİLİNE YANSIYAN KONUŞMA DİLİ UNSURLARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME(2021) Koraş, Hikmet; Shaikenova, GulshatKazakistan 1991’de bağımsızlığını almasına rağmen Kazakça, bir yazı dilinin sahip olması gereken prestije sahip olamamış, bir ülkenin yazı dili olmanın avantajlarını kullanmaktan da hala çok uzaktır. Kazakçanın böyle olmasının temelinde SSCB döneminde Rusçanın Birliğin resmi dili, Kazakçanın ise Kazakların kullandığı ana dil veya bölgesel konuşma dili kabul edilmesi yatar. Bu statü ile Kazakça; eğitim, sanat, kültür, bilim, uluslararası ilişki, devlet içi yazışma gibi alanlarda kullanılmamış, dolayısıyla bu alanlarda oluşması gereken terimler oluşmamıştır. Müstevli durumundaki Rusların hazırladıkları sözlükler, her ne kadar yazı dili sözlüğü gibi gözükse de ağızlardaki bütün kelimeler sözlükte madde başı olarak yer almış, ağızlarda kullanılan mahalli söyleyişler gramer kitaplarına girmiş ve Kazakça eğitim bu malzemelerle yapılmıştır. Bir ortak dil veya yazı dili ile ağızlar arasındaki münasebette ağızlardaki bütün unsurların yazı diline taşınması, yazı dilinin görmesi gereken işlevin önündeki en büyük engeldir. Ayrıca resmi dil ile yazı dili pek çok ülkede aynı olsa da bazı durumlarda resmi dil ile yazı dili birbirinden farklı olabilmektedir. Yazı dili resmi dilin sahip olduğu prestije sahip olmadığı için gelişemez mahalli bir konuşma dili görünümü arz eder. Bu gün Kazakçada hem ağızlardaki kelime kadrosunu yazı dili sözlüğünde hem de ağızlardaki mahalli konuşma özelliklerini okullarda okutulan gramer kitaplarında görmek mümkündür. Dilbilimde yazı dili ile konuşma dili arasındaki ilişkiden bahsederken, konuşma dilinin yazı diline yaklaşmasının ağız özelliklerini kaybetmek; yazı dilinin ağız unsurlarını bünyesine çok fazla almasının yazı dilini standardı olmayan bir ağızlar karışımı haline getireceği belirtilir. Şu anda Kazakça bu durumu bizzat yaşamaktadır.












