Yazar "Çetin, Mehmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Effects of different ration scenarios on fecal-greenhouse gas emissions from awassi ewes(2018) Yurtseven, Sabri; Avcı, Mehmet; Çetin, Mehmet; Öztürk, İrfan; Boğa, MustafaC4 plants are known as plants with high photosynthesis ability, which can be welladapted to the sunny regions, and corn/maize is a good example. This studyinvestigated the effect of diets with different ratios of C4:C3 plant materials on CH4,CO2, and N2O emissions from manure produced by Awassi ewes. The trial comparedthe production of greenhouse gases from manures produced by sheep fed diets withlow C4:C3 ratios (Group A–0.95:1) to those fed high C4:C3 plant ratios (Groups B–1:1;C–1.5:1; D–2:1). The trial was a randomized design with four groups and each groupcontained four sheep (total 16). The main feedstuffs were alfalfa and maize basedcombinations with similar nutrient contents. The body weight gain (BWG) and thefeed conversion ratio (FCR) of the sheep were affected by C4:C3 ratio. They increasedin the higher C4 plant-consuming groups, despite similar feed consumption. Manurecomponents were not affected by the feed ratio, except for N, pH, and Neutraldetergent fiber (NDF). Total diet digestibility of N increased cubically when maizesilage was included (Groups B and D). The use of C3 plants as forage or grain sourcesled to increased manure and manure gas production (P = 0.04 and linear effect: 0.03).Regardless of the C4:C3 ratio, alfalfa increased N2O emissions from manures becausemore manure was produced by groups A and C. The temperature, humidity and moldof the manures were the main causes of the rise in the amount of manure based CO2in the alfalfa and maize based groups.Öğe No-touch isolation technique in early-stage non-small-cell lung cancer surgery: a retrospective study(2022) Çetin, Mehmet; Türk, İlteris; Güven, Ebru Sayılır; Fındık, Göktürk; Aydoğdu, Koray; Gülhan, Selim Şakir Erkmen; Bıçakçıoğlu, PınarBackground: In parallel with the change in circulating tumor cells, the no-touch isolation technique is offered as an option to reduce recurrences of non-small-cell lung cancer. We aimed to examine the relationship of this technique with recurrence and survival in our clinic. Materials and Methods: Among 675 patients who were operated on with the diagnosis of lung cancer between 2009 and 2015, 98 patients with tumor size of less than 3 cm in the postoperative pathology report, no visceral pleural invasion or lymph node involvement, and a negative surgical margin were included in the study. The patients were divided into two groups as patients treated with and without the no-touch isolation technique (i.e., a wedge resection group prior to lobectomy and a direct lobectomy group), and the results of recurrence and survival were evaluated statistically. Results: While adenocarcinoma was observed more frequently in the wedge resection group, squamous cell carcinoma was observed statistically more frequently among patients treated with direct lobectomy (p < 0.001). There was no statistically significant difference in recurrence or survival rates between patients treated with and without the no-touch isolation technique (p = 0.746 and p = 0.689, respectively). Conclusions: Although wedge resection before surgery is theoretically well grounded, we found that it was not clinically significant as a result of our study. The technique may prove beneficial in reevaluating chemotherapy indications based on circulating tumor cells, especially in early-stage cases where patients have not received chemotherapy, and prospective studies are needed in this regard.Öğe Sosyal bilgiler dersinin öğretiminde gezi-gözlem tekniğinin uygulanma potansiyeli (Diyarbakır ili, Ergani ilçesi örneği)(Niğde Üniversitesi / Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2017) Çetin, Mehmet; Kayacılar, CengizBu araştırma ile bir ilçe örneğinde, sosyal bilgiler dersi konularının öğretiminde gezi-gözlem tekniğinin uygulanma potansiyeli ortaya konularak bu tekniğin teşvik edilmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca Diyarbakır ili, Ergani ilçesinde sosyal bilgiler öğretmenlerinin gezi-gözlem tekniğini uygulama durumunu ortaya koymak amaçlanmaktadır. Teknik gezi yapılan başlıca alanları, gezi-gözlem tekniğinin uygulama ilkeleri bakımında değerlendirmek ve Ergani ilçesinde eğitim amaçlı yeni teknik gezi güzergâhı belirlenip tanımlayarak eğitim ve öğretimin faydasına sunulmaya çalışılmıştır. Bu çalışma, gezi-gözlem tekniğinin eğitim-öğretim faaliyetlerindeki önemini ortaya koyma amacıyla, Ergani ilçesinde farklı güzergâhlarda gezi-gözlem tekniğine elverişli ortamlar saptanmıştır. Belirlenen bu ortamların sosyal bilgiler öğretmenlerinin derslerinde kullanmaları için bir rehber görevi görmesine çalışılacaktır. Sosyal bilgiler öğretim programının içeriğinde bulunan tekniklerden biri olan gezi-gözlem tekniğinin öğrencilere kazandırılmak istenen kazanımları sağlamada önemli bir etkisi olduğu söylenebilir. Gezi-gözlem tekniği öğrenciyi pasif alıcı konumundan çıkararak öğrenme sürece dâhil eder. Gezi-gözlem tekniğinin okullarda uygulanmasının öğrencilerin okul ile dış dünya arasındaki sınırları aşmasına yardım edeceği varsayılmıştır. Öğrencilerin gezi-gözlem tekniğini kullanmasıyla; yaşadıkları bölgeyi tanıyıp, elde ettikleri somut bilgiler neticesinde, bölge hakkında daha yeterli bilgilere sahip olacakları öngörülmektedir. Araştırmada, ilgili literatür çalışmasından sonra, büro ön hazırlıkları tamamlanarak saha çalışmalarına geçilmiştir. Sahada yapılan çalışmalar sonucunda toplanan bilgiler harita ile ifade edilmiştir. Ayrıca kolay ulaşılabilirlik yöntemi kullanılarak Diyarbakır ili Ergani ilçesi merkezinde bulunan 6 ortaokuldaki 20 sosyal bilgiler öğretmenine (16 Erkek, 4 Kadın) 3 sorudan oluşan yarı yapılandırılmış görüşme formu uygulanmıştır. Elde edilen veriler içerik analizi tekniklerinden frekans analizi tekniğiyle analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda sosyal bilgiler öğretmenlerinin gezi-gözlem tekniğine yönelik bilgi düzeyleri, gezi-gözlem tekniğini kullanarak teknik bir gezi gerçekleştirme durumları ve teknik bir gezi gerçekleştirmedilerse nedenleri, gezi-gözlem tekniğini kullanarak nerelere gezi yapabileceklerine dair bilgilere ulaşılmıştır. Araştırma bulguları ışığında çeşitli öneriler sunulmuştur.Öğe SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMEN ADAYLARININ YENİLİKÇİ ÖĞRENMEYE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ(2022) Çetin, Mehmet; Uslu, SalihDeğişen dünya düzeninde toplumsal kurumlar çağın gereklilikleri karşısında çeşitli değişikliklere gitmektedirler. Ülkelerin geleceklerinin şekillendirilmesinde temel role sahip eğitim kurumlarının da çağın gereklilikleri doğrultusunda değişimlere ayak uydurmaları da son derece önemlidir. Bu durum eğitim kurumlarının bireylerin yetiştirilmesi noktasında kilit konumda yer almasından kaynaklanmaktadır. Bu bağlamda eğitim kurumlarında eğitim-öğretim faaliyetlerinin merkezinde bulunan öğretmenlerin de yeniliklere uyumlu olmaları son derece elzemdir. Çalışmada sosyal bilgiler öğretmen adaylarının yenilikçi öğrenme kavramına ilişkin görüşlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubu amaçlı örnekleme yöntemiyle belirlenmiştir ve 2020- 2021 eğitim-öğretim yılında Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Eğitimi Ana Bilim Dalı’nda öğrenim görmekte olan öğretmen adaylarından oluşmaktadır. Bu kapsamda 4. Sınıf düzeyinde öğrenim gören ve öğretmenlik uygulaması dersine katılım sağlayan öğretmen adayları gönüllülük esasına göre araştırmaya dahil edilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış görüşme kullanılmıştır. Pandemi koşulları nedeniyle görüşmeler online olarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması modeli kullanılmıştır. Durum çalışması bilimsel sorulara cevap aramada kullanılan ayırt edici bir yaklaşım olarak görülmektedir. Araştırma sonucunda sosyal bilgiler öğretmen adayları yenilikçi öğrenmeye ilişkin bilgi sahibi olduklarını ifade etmelerine karşın yenilikçi öğrenme konusunda bilgi sahibi olmadıkları soncuna ulaşılmıştır. Öğretmen adayları daha çok yenilikçi öğrenme kavramıyla karıştırmış ve soruları bu şekilde cevaplamışlardır. Öğretmen adayları lisans eğitimi sürecinde yenilikçi öğrenme uygulamalarının kullanılmadığı, buna karşın mesleğe başladıklarında uygun koşulların bulunması halinde eğitim-öğretim sürecinde yenilikçi öğrenme uygulamalarına yer vereceklerini ifade etmişlerdir.Öğe Sosyal Bilgiler Öğretmen Adayları Perspektifinden Bilim, Teknoloji, Öğretim Materyali, Bilgi-İletişim ve Öğretmenlik Algısı(2019) Uslu, Salih; Önal, Nezih; Çetin, MehmetBu araştırmada amaç, günümüz sosyal bilgiler öğretim programında vurgulanan beş temel kavram yardımıyla sosyal bilgiler öğretmen adaylarının kelime ilişkilendirme testi kullanarak bilişsel algılarını ortaya çıkarmaktır. Araştırmanın verileri 2017-2018 eğitim-öğretim yılı güz döneminde İç Anadolu Bölgesinde bir devlet üniversitesindeki 158 sosyal bilgiler öğretmen adaylarından toplanmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden biri olan fenomenoloji deseni kullanılmıştır. Öğretmen adaylarına “Bilim”, “Teknoloji”, “Öğretim Materyali”, “Bilgiİletişim” ve “Öğretmenlik” olmak üzere beş kavram yöneltilmiş ve bu anahtar kavramların onlarda uyandırdığı çeşitli kelimelerle frekans tabloları oluşturulmuştur. Anahtar kavramlar arasındaki ilişki durumu incelendiğinde öğretmen adaylarının sadece iki anahtar kavram (Bilim ve Teknoloji) arasında doğrudan ilişki kurdukları, diğer anahtar kavramlar arasında doğrudan bir ilişki kuramadıkları sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmen adaylarının bu anahtar kavramlarla ilişkilendirdikleri kelime sayısının oldukça fazla ve geniş bir yelpazede olması sosyal bilgiler dersinin multidisipliner bir çalışma alanı olmasından kaynaklandığını kanıtlar niteliktedir. Bundan sonraki araştırmalar için sosyal bilgiler disiplinindeki farklı öğrenme alanlarından daha spesifik konuların ele alınarak bu konularla ilgili öğretmen ve öğretmen adayı algılarının ortaya çıkarılması önerilebilir.Öğe Sosyal Bilgiler Öğretmen Adaylarının Kadına Yönelik Algılarının Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi(2020) Körükcü, Melek; Uslu, Salih; Çetin, MehmetKadın ve erkek ayrımı tarih boyunca insanoğlunun en temel kategorize edilme biçimi olmuştur. Cinsiyet biyolojik özelliklerin yanı sıra doğumdan itibaren toplumsal kategori olarak anlamlandırılır. Bu çalışmada sosyal bilgiler öğretmen adaylarının (SBÖA) kadına yönelik algıları çeşitli değişkenler açısından incelenmiştir. Araştırmada yöntemi ilişkisel tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada, veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından hazırlanan “Kişisel Bilgi Formu” ile Gülmez, İra, Yılmaz ve Özenç İra (2017) tarafından geliştirilen “Üniversite Öğrencilerinde Kadın Algısı Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmaya; 151 kadın, 98 erkek toplam 249 sosyal bilgiler öğretmen adayı katılmıştır. Çalışma grubu, basit seçkisiz yöntemle ve gönüllük esasına bağlı olarak seçilmiştir. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda, öğretmen adayları arasında kadın algısının, kadın adaylarda daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Anne ve baba eğitim düzeyi değişkenine göre anlamlı bir farklılık bulunmazken; kadının toplumsal yaşamdaki kayıpları faktör boyutunda baba eğitim düzeyine göre anlamlı farklılık olduğu görülmüştür. Araştırmanın sonuçları sosyal bilgiler öğretmen adaylarının kadın algılarını ortaya koyması noktasında önemlidir.Öğe Sosyal bilgilerde yenilikçi öğrenme uygulamalarının kullanımının öğrencilerin harita okuryazarlık becerilerine, akademik başarılarına ve kalıcılığa etkisi(Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, 2022) Çetin, Mehmet; Uslu, SalihBu araştırmada sosyal bilgilerde yenilikçi öğrenme uygulamalarının kullanımının öğrencilerin harita okuryazarlık becerilerine, akademik başarılarına ve kalıcılığa etkisinin sınanması amaçlanmıştır. Araştırma yarı-deneysel model türlerinden biri olan ön test/son test eşitlenmemiş kontrol gruplu modelinde tasarlanmış ve araştırmanın çalışma grubunun belirlenmesinde basit seçkisiz örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Bu kapsamda çalışma, Niğde İli, Bor İlçesinde bulunan 2 devlet ortaokulunda 2021-2022 eğitim-öğretim yılı 1.döneminde 6.sınıf seviyesinde öğrenim gören 52 öğrenciyle yürütülmüştür. Yenilikçi öğrenme uygulamalarının etkililiğinin sınanması amacıyla kontrol grubundan farklı olarak deney grubunda gerçekleştirilen eğitim-öğretim sürecinde, simülasyon, animasyon, etkileşimli haritalar, etkileşimli videolar ve dijital oyunlara da yer verilmiştir. Araştırmacı tarafından geliştirilen akademik başarı ve harita okuryazarlığı beceri testleri ile Milli Eğitim Bakanlığı'nca hazırlanan kazanım kavrama testlerinin veri toplama araçları olarak kullanılmıştır. Bu testlerden elde edilen veriler TAP ve JAMOVI istatistik programları ile analiz edilmiştir. Çalışma grubundan elde edilen verilerin normallik analizleri için Shapiro-Wilk, Skewness (Çarpıklık) ve Kurtosis (Basıklık) testleri uygulanmış, verilerin normal dağılım göstermesi üzerine, parametrik testlerden bağımlı ve bağımsız örneklemler için t-Testi kullanılmıştır. Harita okuryazarlığı becerisi açısından analiz sonuçları incelendiğinde; deney ve kontrol gruplarının ön test puanları arasında ve kontrol grubunun ön test ve son test puanları arasında anlamlı farklılığın olmadığı, deney grubunun ön test ve son test puanları arasında ise son test lehine anlamlı farklılığın olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Öğrencilerin vermiş oldukları cevaplar akademik başarı açısından incelendiğinde; deney ve kontrol grubu öğrencilerinin ön test puanları arasında anlamlı farklılığın olmadığı, ön test ve son test puanları arasında ise iki grupta da son test lehine anlamlı farklılığın olduğu tespit edilmiştir. Uygulamanın sona ermesinden 1 ay sonra gerçekleştirilen kalıcılık testi sonucunda ise deney grubu lehine istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılığın olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Sosyal Bilgiler, Yenilikçi Öğrenme, Akademik Başarı, Harita Okuryazarlığı, Beceri, KalıcılıkÖğe What COVID-19 brings with: incidental solitary pulmonary nodules(2022) Çetin, Mehmet; Tartar, HasanBackground: Thoracic computed tomography (CT) scans for preliminary diagnosis of COVID-19 can \rbe used as a tool to detect solitary pulmonary nodules (SPNs).\rMaterials and Methods: We retrospectively evaluated the thoracic CT reports of 5416 patients, aged \r45-75, who presented to our hospital with a preliminary diagnosis of COVID-19 in 2020.\rResults: Pulmonary nodules/masses were detected in 85 patients. 56 of these were male, and 29 female. \r63 patients (74%) had SPNs, 11 (13%) masses, and 11 (13%) multiple nodules. 5 patients were in \rfollow-up for malignancy, and 21 (21%) arrived for follow-up after the detection of nodule/mass. 11 \rpatients died due to pulmonary pathologies.\rConclusions: COVID-19-related concerns have seriously disrupted the follow-up of pulmonary \rnodules. However, the widespread use of CT serves as a kind of lung cancer screening.