Yazar "Akdağ, Saffet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe AVRUPA BİRLİĞİNE ÜYE VE ADAY ÜLKELERDE YENİLENEMEYEN ENERJİ, YENİLENEBİLİR ENERJİ VE NÜKLEER ENERJİ TÜKETİMİNİN EKONOMİK BÜYÜME ÜZERİNDEKİ ETKİSİ(2018) Akdağ, Saffet; İskenderoğlu, Ömer1970’li yıllarda enerji maliyetlerinin yükselmesi ile başlayanekonomik kriz, sürdürebilir bir ekonomik büyüme için enerjininönemini ortaya koymuştur. Bu yüzden birçok ülke ekonomik olarakbüyümek için çeşitli yatırımlar yaparken ihtiyaç duyduğu enerji içindışa bağımlılığı azaltacak projeleri hayata geçirmeye çalışmaktadır. Busüreçte nükleer enerji, yenilenebilir enerji kavramları öne çıkmış veakademik çalışmalara konu olmuştur. Bu bağlamda çalışmanın amacıekonomik büyüme ile yenilenemeyen enerji tüketimi, yenilenebilir enerjitüketimi ve nükleer enerji tüketimi arasında bir ilişki olup olmadığınıtest etmektir. Avrupa Birliğine üye ve aday ülkeler içerisinde yer alan 14ülkenin (Almanya, Belçika, Bulgaristan, Çekya, Finlandiya, Fransa,Hollanda, İngiltere, İspanya, İsveç, Macaristan, Romanya, Slovakya veSlovenya) 2007-2016 yılları arasında GSYH ile yenilenemeyen enerjitüketimi, yenilenebilir enerji tüketimi ve nükleer enerji tüketimiarasındaki ilişki dinamik panel fark GMM ve sistem GMM veri analizi iletest edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre yenilenemeyen ve yenilenebilirenerji tüketiminin GSYH üzerinde pozitif ve anlamlı etkisinin olduğu,nükleer enerji tüketiminin ise anlamlı bir etkisinin olmadığı tespitedilmiştir. Hem fark GMM hemde sistem GMM yönteminde yenilenebilirenerji tüketiminin GSYH üzerindeki etkisinin diğer değişkenlere göredaha yüksek olduğu görülmektedir. Bu sonuç, her ülkenin daha yüksekbüyüme seviyeleri için yenilenebilir enerji tüketimine daha fazla odaklanması gerektiğine dair bir politika yürütmesi gerekliliğini ortayakoymaktadır.Öğe Bulanık mantık ile gerçekleştirilen portföy optimizasyonunun boğa ve ayı piyasalarında karşılaştırılması: BIST örneği(Niğde Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2017) Akdağ, Saffet; İskenderoğlu, ÖmerPortföy oluşturma süreci dinamik bir süreç olup piyasalardaki gelişmelerden etkilenmektedir. Dolayısıyla yatırımcılar piyasaların yönüne göre optimal portföyler oluşturmak isterler. Optimal portföylerin belirlenmesinde ise çeşitli modeller kullanılmaktadır. Markowitz (1952) çalışmasıyla literatüre kazandırılan ortalama varyans modeli, optimal portföylerin belirlenmesinde kullanılan ilk matematiksel model olarak ifade edilmektedir. Ancak büyük ölçekli portföylere uygulanmasının zorluğu nedeniyle de eleştirilmektedir. Bu çalışmada ortalama varyans modeline alternatif olarak geliştirilen Konno Yamazaki (KY) doğrusal programlama modeli ile karar sürecindeki belirsizlik durumlarında sıkça kullanılan bulanık mantık modelinin birleştirilmesiyle oluşturulan bulanık KY doğrusal programlama modeli kullanılmıştır. Bu bağlamda çalışmanın amacı boğa ve ayı piyasalarında portföy optimizasyonu sonuçlarının benzerlik gösterip göstermediğinin tespit edilmesidir. Çalışmada öncelikle BİST100 endeksi üzerinde Markov rejim değişim modeli uygulanarak Ocak 2000 ile Aralık 2016 tarihleri arasında oluşan rejimler, boğa ve ayı piyasası olarak ifade edilmiştir. Buna göre çalışma döneminde iki farklı boğa ve iki farklı ayı piyasası belirlenmiştir. Daha sonra boğa ve ayı piyasalarında, borsada sürekli işlem gören 58 hisse senedinin aylık getirisi kullanılarak bulanık KY doğrusal programlama modeli ile portföy optimizasyonu gerçekleştirilmiştir. Optimizasyon sonuçlarına göre ayı piyasalarında, optimal portföyde yer alan menkul kıymet sayısı, portföy riski ve getirisi benzer özellikler gösterirken, boğa piyasalarında farklılık arz etmektedir. Bu bağlamda çalışmadan elde edilen sonuçlara göre optimizasyon sonuçlarının boğa ve ayı piyasalarında benzer özellikler göstermediği ifade edilebilir.Öğe Comparison of nuclear energy and renewable energy consumption in terms of energy efficiency: An analysis on the EU members and candidates(Econjournals, 2019) İskenderoğlu, Ömer; Akdağ, SaffetEnergy efficiency is one of the main dynamics of sustainable development. As energy is used efficiently, the energy need for economic growth will be reduced, and the costs of energy sources will be reduced. In this context, nuclear and renewable energy are compared in terms of energy efficiency. The data of the energy efficiency index of 13 countries and the data on nuclear energy and renewable energy consumption over the years 1995-2016 and the dynamic ordinary least squares and fully modified ordinary least squares tests are performed. As a result of the analysis, it is determined that there is a long-term relationship between the variables and that both energy sources have a positive effect on energy efficiency, but renewable energy is more advantageous than nuclear energy in terms of energy efficiency. © 2019, Econjournals. All rights reserved.Öğe İMALAT SANAYİ İŞLETMELERİNDE KURUMSAL YÖNETİM UYGULAMASININ SERMAYE YAPISI ÜZERİNE ETKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ(2018) İskenderoğlu, Ömer; Akdağ, Saffet; Saygın, OğuzBu çalışmada BİST kurumsal yönetim endeksine dâhil olan imalat sanayi işletmelerinin Borç/Toplam Aktifler ve Borç/Özkaynak oranları 2005 – 2013 dönemleri arasında yıllık olarak incelenmiştir. İlgili oranların yıllar itibariyle incelendiği çalışmada, panel ve dinamik panel yöntemleri kullanılarak, kurumsal yönetim uygulamaları gerçekleştirerek, kurumsal yönetim endeksinde bulunmanın sermaye yapısını ne yönde değiştirdiği incelenmeye çalışılmıştır. İmalat sanayi işletmeleri üzerine gerçekleştirilen analizlerde bu işletmelerin kurumsal yönetim endeksine dâhil olduktan sonra hem Borç/Toplam Aktifler hem de Borç/Özkaynak oranlarında önemli bir artış olduğunu ortaya koymaktadır. Çalışmadan elde edilen sonuçlar kurumsal yönetim endeksine dâhil edilen imalat sanayi işletmelerinin borçlanmalarında istatistiksel olarak önemli bir artış oluştuğunu göstermektedir.Öğe PİYASA RİSKİ ÖLÇÜMÜ OLARAK RİSKE MARUZ DEĞER: FİNANSAL YATIRIM ARAÇLARI ÜZERİNE BİR UYGULAMA(2021) Filik, Abdurrahman; İskenderoğlu, Ömer; Akdağ, SaffetRisk çoğunlukla “zarara uğrama tehlikesi’’ olarak tanımlanmaktadır. Bu tehlikenin risk yönetimi ile önceden belirlenmesi, ölçülmesi ve gerekli önlemlerin alınarak olası kayıpların engellenmesi amaçlanmaktadır. Riske maruz değer daha anlaşılabilir olması ve muhtemel kayıp için tek bir rakam tahmini vermesinden dolayı risk yönetimi alanında en fazla tercih edilen yöntemlerden olmuştur. Riske maruz değer, düzenleyici otoritelerin önerileri ve kurumların risklere karşı duyarlılığının artması ile en çok kullanılan risk ölçütlerinden olmuştur. Bu çalışmada, dolar, euro, sterlin, altın, BİST50, BİST100, bitcoin finansal araçlarında piyasa riskinin ölçülmesinde kullanılan varyans-kovaryans yöntemi ile hangi yıllarda ve hangi finansal araçlarda riskin daha fazla olabileceğinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Çalışmada Ocak 2009 – Aralık 2018 dönemlerine ait günlük kapanış verileri kullanılmıştır. Çalışma sonucunda, dolar, euro ve sterlin için maksimum riske maruz değer 2018 yılında, BİST50 ve BİST100 endekslerinde en yüksek riske maruz değer 2013 yılında altın ve bitcoin için ise en yüksek riske maruz değer 2014 yılında gerçekleştiği tespit edilmiştir. Ayrıca riske maruz değer hesaplaması yapılan finansal yatırım araçları arasında en yüksek riske maruz değer bitcoin’ de, en düşük riske maruz değer ise dolarda olduğu görülmüştür.Öğe Risk İştahı ile Petrol Fiyatları, Döviz Kuru, Altın Fiyatları ve Faiz Oranları Arasında Nedensellik Analizi: Türkiye Örneği(2019) İskenderoğlu, Ömer; Akdağ, SaffetBu çalışmada Özyeğin Üniversitesi ve Merkezi Kayıt Kuruluşu işbirliği ilehaftalık olarak yayımlanan ve finans dünyası tarafından finansal istikrar göstergesiolarak ifade edilen, tüm yatırımcı tiplerine ait risk iştahı verileri ile petrol fiyatları,döviz kurları, altın fiyatları ve faiz oranları arasında tek yönlü bir nedensellikilişkisinin var olup olmadığı incelenmiştir. 2008-2015 dönemlerine ait haftalık verilerkullanılarak gerçekleştirilen çalışmada Granger (1969) Nedensellik Testi ile Breitungve Candelon (2006) Frekans Nedensellik Testi uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlarpetrol fiyatlarından risk iştahına doğru uzun dönemli bir nedenselliği ortaya koymaklabirlikte döviz kurundan risk iştahına doğru kısa, orta ve uzun dönemli bir nedensellikilişkisinin olduğunu göstermektedir. Altın fiyatları ve faiz oranlarında oluşandeğişimlerin, yatırımcıların risk iştahında kısa süreli bir nedensel etkiye sahip olduğu;uzun dönemde ise ilgili faktörlerin yatırım tercihleri üzerinde bir etkiye sahipolmadığı sonucuna ulaşılmıştır.Öğe Türkiye’de Reel Konut Fiyatlarında Balonların Varlığı Üzerine Uygulamalı Bir Analiz(2019) İskenderoğlu, Ömer; Akdağ, SaffetSpekülatif hareketler nedeniyle varlık fiyatlarındaki artış olarak ifade edilen fiyatbalonlarının tespiti gelecek dönemlerde ortaya çıkabilecek potansiyel finansal dengesizliklerkonusunda bilgi sağlayabilmektedir. Özellikle son uluslararası finansal kriz olan ve bütündünyayı etkisi altına alan Mortgage krizinin, konut fiyatlarında meydana gelen fiyatbalonlardan kaynaklandığı düşünüldüğünde, ulusal ölçekte konut fiyatlarında balon oluşupoluşmadığının tespiti ekonomik açıdan önem arz etmektedir. Bu çalışmada da Türkiye'dekonut fiyatlarında balon oluşup oluşmadığının tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamdaOcak 2010 ile Aralık 2018 tarihleri arasında ve Türkiye geneli ile Ankara, İstanbul ve İzmirşehirleri için aylık reel hedonik konut fiyat endeksi kullanılarak, konut fiyatlarında balonoluşup oluşmadığı Sup-Augmented Dickey Fuller ve Generalized Sup-Augmented Dickey Fullertestleriyle incelenmiştir. Her iki test sonucuna göre Türkiye geneli ile İstanbul ve İzmirşehirlerinde konut fiyatlarında balonların var olduğu tespit edilmiştir. Ankara şehrinde iseSup-Augmented Dickey Fuller test sonucuna göre konut fiyatlarında balonunun oluştuğuancak Generalized Sup-Augmented Dickey Fuller test sonucuna göre ise konut fiyatlarındabalonunun oluşmadığı tespit edilmiştir.