Yazar "Hasan Eker" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe A study examining the effects of changed rules of wrestling competitions on the muscular damage levels of the elite wrestlers(2014) Ozkan Isık; C. Berkan Alpay; Serkan Hazar; Hasan EkerThis study aims to examine the effects of changing rules of wrestling competitions on the elite wrestlers’ muscular damage levels. Twenty male wrestlers from the wrestling team established by the Izmir Metropolitan Municipality, which competes in the 1st Wrestling League, volunteered to take part in the research. The age average of the wrestlers was 20.4±2.8 years, their average age of sports 7.45±4.29 years, their height average 173,8 ±4,97 cm, and weight average 77.4 ±16.22 kg. Some blood samples of 5 cc each were taken from each wrestler’s forearm vein by means of the vacutainer (a closed blood taking system) for the two competitions separately before and after the competitions; and on 24th, 48th, and 72nd hours following the competitions in the research. For looking at the levels of Creatine Kinase (CK), Lactate Dehydrogenase (LDH), Aspartate Aminotransferase (AST), and Alanine Aminotransferase (ALT), serums were obtained by centrifuging the blood samples those taken to determine the levels of the skeletal muscle damages of the wrestlers at 1000 RPM for 20 minutes. The enzyme levels of the blood samples (the serum of which was decomposed) were determined by the SIEMENS ADVIA biochemistry auto-analyzer using the SIEMENS kit. While the repetitive measurements were assessed via one-way analysis of variance (ANOVA), the Bonferroni testing was applied in order to determine from which measurement times the differences were originated. The Paired Samples-t testing, meanwhile, was performed in order to compare the blood samples collected from the athletes at same times for the both completed competitions having different rules. No significant difference was observed between AST and ALT values on the aminotransferase of the wrestlers according to two different rules (p˃0.05). Whereas significant differences were confirmed between the values of 48 hours after and 72 hours after the competition for the LDH values (p<0.05), no significant difference, on the other hand, were detected between other values (p˃0.05). Although significant differences were observed between the results obtained following competition and 72 hours after the competition for the CK values (p<0.05), there was no significant difference between other values (p˃0.05). Consequently, it was observed that when the wrestlers took part in two-day wrestling competitions, the basal values were reached 72nd hour after the competition, and no muscle damage remained, whereas when they took part in half-day wrestling competitions it was confirmed at the end of the 72nd hour that the LDH and CK levels of the wrestlers couldn’t come close to the basal and the muscle damage was present (p<0.05).Öğe Değişik illerde beden eğitimi ve spor bölümünde okuyan öğrencilerin beslenme alışkanlıklarının incelenmesi(2010) Osman İmamoğlu; Y.Selim Ağaoğlu; Hasan EkerBu çalışma değişik illerde Beden Eğitimi ve Spor Bölümünde okuyan ve farklı branşlarda aktif olarak spor yapan öğrencilerin beslenme alışkanlıklarını saptamak amacıyla yapılmıştır. Samsun, Tokat, Erzurum, Ankara illerinden 132 bayan (yaş; 20,35±0.15 yıl) ve 268 erkek öğrenci (yaş; 21,69±0,13 yıl) çalışmaya katılmıştır. Bu öğrencilerin beslenme durumlarını tespit etmek için 30 soruluk beslenme anketi uygulanmıştır. İstatistiksel analiz için, Student-t testi, illere göre karşılaştırmalar için One Way ANOVA ve Tukey HSD testi yapılmıştır. Branşlar arasında karşılaştırma yapılırken ise Kruskal-Wallis ve Mann Whitney-U testi kullanılmıştır. Kullanılan ankete göre elit düzeyde spor yapan ve yapmayan bireylerin beslenme puanları düşük bulunmuştur, ancak bayanların erkeklerden daha iyi beslendikleri görülmüştür (p<0.01). Elit olmayan erkek sporcuların elitlere göre daha iyi beslenme alışkanlığına sahip olduğu (p<0.05). Bayanların branşlara göre beslenme puanlarına bakıldığında cimnastikçilerin okçulara göre daha iyi beslenme alışkanlıklarına sahip olduğu (p<0.05), cimnastik, judo, voleybol branşlarındaki bayanların "iyi" beslendikleri, okçuların ise "en kötü" beslenen bireyler olduğu görülmüştür. Erkeklerin branşlara göre beslenme puanlarında anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.01) ve sadece atletizm sporu ile uğraşan erkeklerin "iyi" beslendikleri, basketbol ve taekwondocuların "en kötü" beslenen sporcular olduğu görülmüştür. Bu çalışmanın sonucunda beslenme puanları kötü bulunmuştur. Bu durum sporcuların hatalı beslenme alışkanlıklarına sahip olduklarını göstermektedir. Sporcuların yaptıkları spor branşına göre nasıl beslenmeleri gerektiğiyle ilgili olarak sporcuların ve antrenörlerin bilinçlenmesi gerekmektedir.Öğe Diz kuvveti ve beden kitle indeksinin 30 metre ve 1500 metre koşu performansına etkisinin araştırılması(2009) Yavuz Selim Ağaoğlu; Hasan Eker; Osman İmamoğluBu çalısmanın amacı Beden Egitimi ve Spor Bölümü özel yetenek sınavına giren adaylarda diz fleksiyon ve ekstansiyon kuvveti ile Beden Kitle ndeksinin 30 metre sürat ve 1500 metre kosusuna etkisinin arastırılmasıdır. Bu amaçla arastırmaya, Beden Egitimi ve Spor Bölümü özel yetenek sınavına giren 1093 erkek ve 259 bayan alınmıstır. Adaylara önce 1500 m kosusu yaptırılmıs; erkeklerde 5 dakika 10 saniye ve altında, bayanlarda 6 dakika 40 saniye ve altında kosan adaylar bir sonraki asamaya geçebilmislerdir. Bir sonraki asamada adaylar 30 m sürat kosusuna tabi tutulmuslar ve sn olarak en iyi kosan adaylar sınavı kazanmıslardır. Sınava katılan adayların branslara göre aralarındaki farklılıkları belirlemek için varyans analizi (ANOVA) yapılmıs farklılıkların kaynagının tespiti içinse LSD testi uygulanmıstır. Kazanan ve kaybedenler arasındaki farklılıklar independent t-testi ile tespit edilmistir. 1500 metreyi verilen sürede kosarak özel yetenek sınavını kazanan ve kaybedenlerde diz kuvvetleri istatistiksel anlamda farklı degildir (p>0.05). 1500 metre kosusuna girenlerde spor branslarına göre diz kuvvetleri hem erkeklerde hem de bayanlarda istatistiksel olarak anlamlı degildir (p>0.05). 30 metre kosusuna göre degerlendirmede kazanan ve kaybedenlere baktıgımızda hem erkeklerde hem de bayanlarda kazananların diz kuvvetleri, kaybedenlerden daha iyi olmakla beraber anlamlı fark bulunmamıstır (p>0.05). Yine 30 metre kosusuna göre degerlendirmede, bayanlarda kazanan ve kaybedenler arasında diz kuvvetleri agırlıklı olarak kaybedenlerde istatistiksel olarak anlamsız bir sekilde daha fazladır (p>0.05). Sonuç olarak diz ekstansiyon ve fleksiyon kuvvetlerinin 30 metre ve 1500 metre kosusunda sınavı kazanma ve kaybetmede etkisinin olmadıgı görülmüstür. Beden Kitle ndeksinin yüksekliginin 1500 metre kosusunda olumsuz etki ettigi söylenebilir.Öğe Niğde Üniversitesindeki 20-25 Yaş Arası Futbol Oynayan, Futbolu Bırakan ve Düzenli Spor Yapmayan Öğrencilerin Solunum ve Antropometrik Parametrelerinin İncelenmesi(2003) Hasan Eker; Y. Selim Ağaoğlu; Faruk AlbayAraştırmanın amacı; Niğde Üniversitesindeki 20-25 yaş arası futbol oynayan, futbolu bırakan ve düzenli spor yapmayan öğrencilerin antropometrik ve solunum parametrelerinin incelenmesidir. Çalışmaya Niğde Üniversitesinde öğrenim gören futbol oynayan (FO), futbolu bırakmış (FB) ve düzenli spor yapmamış (DSY) 60 öğrenci dahil edilmiştir. Bu çalışmada veriler deneysel ölçüm metotlarıyla elde edilmiştir. Verilerin analizinde tek yönlü varyans analizi (ANOVA) testi ve post-hoc testlerinden “duncan” tekniği kullanılmıştır. Seçilen denek grupları arasında vücut ağırlık, karın yağ, uyluk yağ oranı, biiliak çap, femurbikondüler çap, normal göğüs çevresi, karın çevresi, diz çevresi, baldır çevresi, FEV%, ve MVV değerleri arasında p?0,05 önem seviyesinde anlamlı farklılıklar saptanmamıştır. FO, FB ve DSY grupların antropometrik ve solunum değerlerinin normal sınırlarda olduğu görülmekle beraber p?0,05 önem seviyesinde anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir. FO’ların FB’a, FB DSY’a oranla daha az vücut yağ yüzdesine daha iyi çap, çevre ve solunum parametreleri ölçümlerine sahip oldukları gözlendi. Sonuç olarak bu çalışma Niğde Üniversitesinin FO’ın FB’a, FB’ın DSY’a oranla solunum ve fiziksel uygunluk yönünden daha iyi durumda olduklarını ortaya çıkarmaktadır.Öğe Studying the serum ghrelin levels of the elite athletes and sedentary controls fasting at the time of Ramadan(2014) Hasan Eker; Ibrahim Cıcıoglu; Ilhan Yetkın; Ozlem Gulbahar; C. Berkan AlpayThe Ghrelin is produced primarily by enteroendocrine cells in the gastric mucosa, and increases gastric emptying in normal subjects. The purpose of this study is to determine the differences in the Ghrelin level during different times along the day, and to assess the differences between the athletes and sedentary at the end of Ramadan fasting period of one month. The results indicated that there were no significant difference among the Ghrelin levels of athletes and sedentary during different times through the day (p>0.05). Significant differences were observed between pre- and post-tests mean Ghrelin scores of subjects (p<0.05) without making a separation as an athlete and sedentary. Also, the results indicated no significant difference between repeated Ghrelin measurements of athletes and sedentary (p>0.05). A significant and positive relationship was found in the middle level at the percentages of BMI and body fat of both groups. Moreover, there were significant differences among BMI scores (p<0.01) and body fat % (p<0.05) of the athletes and sedentary. Consequently, fasting during Ramadan did not cause any differentiation on the serum Ghrelin level of athletes and sedentary, but without group differentiation there was significant increase from the initial measurement to the last measurement of the serum Ghrelin level. There was a significant and positive relationship at middle level between BMI and body fat % of both groups of athletes and sedentary. There was a significant relationship, on the other hand, between BMI and repeated Ghrelin measurements of subjects.