Yazar "Kartal, Gökhan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bölgesel Kalkınmada Kümelenme : Türkiye'de Turizm Kümelesi (2000-2012)(Niğde Üniversitesi, 2013) Kartal, Gökhan; Tutar, ErdinçKüreselleşme ve teknolojik gelişmeler insanları ekonomik, sosyal ve siyasal birçok alanda etkilemiştir. Ekonomik gelişmelerle beraber insanların gelir düzeyleri artmış, buna paralel olarak insanoğlu daha fazla psikolojik baskıyla boğuşmak zorunda kalmıştır. İnsanların bu baskılardan biran olsun uzaklaşma isteği insanları daha fazla turistik faaliyetlere yöneltmiştir. Artan turizm talebi turizmin oluşturduğu ekonomik pastanın büyümesine ve turizmin ülke ekonomilerindeki öneminin artırmasına sebep olmuştur. Turizmin artan önemi karşısında daha fazla pay almak isteyen ekonomiler turizm gelirlerini kendine çekmek için çeşitli stratejiler ortaya atmışlardır. Porter'in ünlü Elmas Modeli ile birlikte kümelenme kavramı çeşitli sektörlerde uygulanmaya başlanmıştır. Diğer sektörlerde olduğu gibi turizmde de kümelenme yaklaşımı uygulama alanı bulmuştur. Ülkemizde kümelenme stratejisinden kayıtsız kalmayarak çeşitli sektörlerle birlikte turizm sektöründe de kümelenme çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmada turizm kümelenmesi ve bölgesel kalkınmadaki etkisi Türkiye örneği çerçevesinde incelenmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda birinci bölümde bölgesel kalkınma kavramı ve bölgesel kalkınma teorileri, bölgesel dengesizlik nedenleri ve sonuçları, bölgesel kalkınma politika araçları ile kümelenme kavramı incelenerek kümelenme kavramının bölgesel kalkınma üzerine etkileri üzerinde durulacaktır. İkinci bölümde turizm kavramı, turizmin tarihsel gelişimi, yapısal özellikleri, turizm türleri, turizmin ekonomik etkileri ve turizm-bölgesel kalkınma ilişkisi ile turizm ve kümelenme ilişkisi, turizm kümelenmesinin amaçları ve dünyadaki turizm kümelenmesi örnekleri verilecektir. Üçüncü bölümde turizmin Türkiye ekonomisi üzerindeki etkileri üzerinde durulduktan sonra Türkiye?deki belli başlı turizm kümelenmeleri incelenerek turizm kümelenmesinin bölgesel kalkınmaya etkisi incelenecektir. Türkiye?de turizm kümelenmesi konusunda çalışmaların sınırlı olması ve yapılan çalışmaların çoğunun proje aşamasında olması, yeterince veri elde etmeyi kısıtlayıcı neden olmuştur. Bunun yanında mevcut veriler turizm kümelenmesinin bölgesel kalkınmayı sağlamada etkili olabileceğini göstermektedir. Bu durum turizm kümelenmesi konusunda daha fazla çalışma yapılması, proje aşamasında olan çalışmaların ise uygulamaya geçirilmesi gerekliliğini ortaya koymaktadırÖğe Koronavirüs (SARS-CoV-2) Salgınının Borsa İstanbul Endeksleri Üzerindeki Etkisi: Çoklu Yapısal Kırılmalı Ampirik Analizlerden Kanıtlar(2022) Kartal, GökhanBu çalışmada Koronavirüs kaynaklı vaka ve ölümlerin yanı sıra döviz kuru ve faiz oranının 17.03.2020-02.04.2021 arasında Borsa İstanbul endekslerine etkisi, çoklu yapısal kırılmaları dikkate alan ampirik yöntemlerle incelenmektedir. Ek olarak, salgının dünyanın önemli borsaları ve BIST endekslerine etkisi grafiksel olarak da analiz edilmektedir. Grafiksel analiz borsaların salgına karşı reaksiyonlarının genel olarak benzer olduğunu, dünya borsalarının tarihte eşi görülmemiş bu kaotik durumdan -salgının ilk dönemleri hariç- şaşırtıcı bir şekilde az etkilendiğini göstermektedir. Diğer çalışmalardan farklı olarak bu çalışmada Covid-19 kaynaklı vaka ve ölüm verilerindeki önemli yapısal kırılma tarihleri Carrion-i-Silvestre vd. (2009) tarafından önerilen çoklu yapısal kırılmalı birim kök analiziyle tespit edilerek, salgının Türkiye’deki seyrine yönelik ampirik kanıtlar sunulmaktadır. Ardından gerçekleştirilen Maki (2012) Eşbütünleşme Testi değişkenler arasında eşbütünleşmenin varlığını göstermektedir. FMOLS tahmincisinden elde edilen sonuçlara göre, dolar kuru (döviz kurunu temsilen) ve BIST gecelik repo faiz oranındaki (faiz oranını temsilen) artışların BIST endeksleri üzerindeki etkisi negatif ve anlamlıdır. Dolar kurundaki %1 artış BIST-100 endeksini yaklaşık olarak %0.89 düşürürken, BIST gecelik repo faiz oranlarında %1 artış yaklaşık olarak %0.10 düşürmektedir. Koronavirüs kaynaklı hasta ve vefat sayılarındaki yüzde değişimlerin BIST endeksleri üzerindeki etkisi pozitif olmakla birlikte sonuçlar istatistiki olarak anlamsızdır. Dolayısıyla sonuçlar öncelikli politika uygulamalarının döviz kuru ve faiz ekseninde olması gerektiğini vurgulamaktadır.Öğe Politik İstikrarsızlık, Enerji Güvenliği ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: Orta Doğu Ülkeleri Üzerine Ampirik Bir İnceleme(2020) Kartal, Gökhan; Öztürk, SerdarBu çalışmada,seçili 15Orta Doğu ülkesinde1996-2014 yılları arasında politik istikrarsızlık, enerji güvenliği ve ekonomik büyüme ilişkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Panel eşbütünleşme sonuçları değişkenler arasında uzun dönemli ilişkinin varlığını göstermektedir. Panel FMOLS sonuçlarına göre enerji güvenliği riskinde %1 artış kişi başı GSYH’yi %0,41 düşürürken, politik istikrardaki %1 artış kişi başı GSYH’yi %0,25 artırmaktadır. Tek Yönlü Sabit Zaman Etkili Panel EKK sonuçlarına göre enerji güvenliği riskinde%1 artış kişi başı GSYH’yi %0,62 düşürürken, politik istikrardaki %1 artış kişi başı GSYH’yi %0,35 artırmaktadır. Panel Granger Nedensellik sonuçları iseenerji güvenliği ile kişi başı GSYH arasında çift yönlü; enerji güvenliğinden politik istikrara ve kişibaşı GSYH’den politik istikrara tek yönlü nedenselliği göstermektedir. Bu doğrultuda bu çalışmada enerji güvenliği ve politik istikrarın Orta Doğu ekonomilerinde önemli bir politika meselesi olduğu sonucuna varılmıştır.Öğe The Relationship between Energy Security, Exports and Economic Growth: The Case of the Middle East Countries(2022) Kartal, GökhanIn this study, it is aimed to examine the relationship between energy security, growth and exports for 16 Middle Eastern countries between 1980 and 2016 by taking into account the 4 dimensions of energy security (4 A's of energy security). Unlike other studies on the subject of Middle Eastern countries, this study covers more Middle Eastern countries and a wider period, and takes into account the cross-sectional dependency. The results of empirical analysis conducted by using second-generation unit-root and cointegration methods demonstrate that there is cointegration relationship between the variables. According to the results obtained from AMG estimator, which also considered cross-section dependence; the 1% increase in energy security risk level reduces the economic growth by approximately 0.66%, while the 1% increase in exports increases the economic growth by 0.41%. Finally, Granger non-causality test results demonstrate that there is a bi-directional causality relationship between variables. The results highlight the importance of policies to be implemented policies to ensure energy security such as choosing safe trade routes in oil and gas trade, ensuring the security of the major crossing points in the region, developing policies to decrease the share of energy revenues/expenses in the region economies, implementing policies for country and route diversification, ensuring energy efficiency and the use of renewable energy sources to prevent environmental pollution.Öğe Türkiye'de Phillips Eğrisinin Geçerliliği: Çoklu Yapısal Kırılmalara Dayalı Ampirik Bulgular(2024) Kartal, GökhanBu çalışmada Türkiye'de kısa ve uzun vadede Phillips eğrisinin geçerliliğini, 1960 ile 2022 yılları arasındaki enflasyon ve işsizlik verilerini içeren bir veri seti ile çoklu yapısal kırılmaları dikkate alan Carrion-i-Silvestre vd. (2009) çoklu yapısal kırılmalı birim kök testi, Maki (2012) çoklu yapısal kırılmalı eşbütünleşme testi ve Newey-West HAC Tahmincisi kullanılarak incelenmektedir. Bu çalışma, değişkenler arasındaki ilişkinin sapmasız bir şekilde elde edilebilmesi için hem birim kök analizinde hem de eş bütünleşme analizinde yapısal kırılmaları dikkate alan az sayıdaki çalışma arasında yer alması, aynı zamanda diğer çalışmalardan farklı olarak 1960’ları kapsayacak şekilde en geniş ve en güncel veri setiyle değişkenler arasındaki ilişkiyi ampirik olarak incelemesi bakımından literatüre önemli bir katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Bulgular, Türkiye'de uzun vadede Phillips Eğrisinin geçerli olmadığını, ancak kısa vadede önemli bir ters ilişki olduğunu (enflasyon ile işsizlik arasında trade-off) göstermektedir. Kısa dönem sonuçları işsizlik oranındaki 1 birimlik artışın TÜFE’yi 0,49 düşürdüğünü göstermektedir. Bu sonuçlar, Monetarist ve Yeni Keynesyen görüşlerle uyumlu olup, politika yapıcılar için önemli ipuçları sunmaktadır. Bu doğrultuda, çalışmada Yeni Keynesyen ve Monetarist ekollerinin savunduğu görüşler ekseninde politika yapıcılara bir dizi para ve maliye politikası önerileri sunulmaktadır.