Yazar "Mehmet Kaya" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Balkan Savaşları Sırasında Anadolu'ya Göçler ve Karşılaşılan Sorunlar(2013) Mehmet KayaOsmanlı arşiv belgeleri ışığında hazırlanan bu makalede Balkan Savaşları sırasında başlayan Anadolu'ya toplu göçün örtaya çıkardığı temel problemler ve yerel yöneticilerin aldıkları tedbirler ele alınmaktadır. Makalede göçmen sayısının yoğunluğu ve göç süresinin kısa oluşu nedeniyle işlemlerin yürütülmesinin zorlaştığı ve tüm tedbirlere rağmen istenen olumlu neticelerin alınamadığı tespit edilmiştir. Göçlerin ardından başlayan Birinci Dünya Savaşı ile de sorunların boyutu daha da artmıştırÖğe Bazı Osmanlı Gazetelerinde siyasal reklam ve propaganda (1908-1918)(2012) Mehmet Kaya; Sinem SiklonSiyasal yaşamın çeşitli yönlerinde medyanın önemli bir rolü vardır. Bu rolün siyasal yaşamın şekillenmesinde, propaganda ve kitlelere ulaşmasında göz ardı edilemeyecek bir etkisi söz konusudur. Medyanın bir parçası olan gazeteler de liderlerin halka ulaşmasında önemli bir işlev görmektedirler. Osmanlı Devleti’nin siyasal yapısında da dönemin basınının önemli bir rol üstlendiği görülmektedir. İkinci Meşrutiyet’le birlikte basın üzerindeki baskıların bir ölçüde azalması, siyasal yaşamda basının ve özellikle de periyodik aralıklarla çıkan gazetelerin katkısı büyüktür. Çalışmada, bu anlamda İkinci Meşrutiyet döneminden devletin son dönemlerinde geçen sürede, bazı gazetelerde yer alan siyasal reklamlar üzerinde durulacaktır. Konunun işlenişinde, 1908-1918 yılları arasındaki gazetelerin iktidar ve muhalefet tarafında yer alışları yanında, bağımsız bir yapıya sahip olmaları da dikkate alınmıştır. Örnekleme yapılmış, belirtilen niteliklere göre gazeteler seçilmiştir. Siyasi yelpazenin çeşitli yönlerini yansıtması bakımından seçilen gazeteler, daha geçerli sonuçlara varabilmek açısından önem taşımaktadır. Bu anlamda; Tanin (İttihat Terakki Fırkası), Alemdar (Hürriyet ve İtilaf Fırkası), Tanzimat (aşırı sol), İkdam (ılımlı muhalefet), Yeni Gazete (bağımsız olmakla birlikte muhalefete yakın), Sabah (bağımsız, fakat hükümete yakın) gazeteleri seçilmiştir. Çalışmada; gazetelerde yer alan siyasal reklamlar ele alınmış, bu reklamların görselliği ve halka ulaşmadaki etkileri irdelenmeye çalışılmıştır. On yıllık süreçte siyasi partilerin halka vermek istedikleri mesajlar, gazete sütunlarına yansıyan reklamlarla ele alınmıştır.Öğe Tasfiye talepnamelerine göre ankara vilayetinde mübadillerin yerleştirilmesi(2014) Mehmet Kaya; Aysun DeveciGöç hareketi insanın var oluşu kadar eski bir olgudur. Bu olgu zorunlu ve isteğe bağlı olmak üzere iki şekilde gerçekleşmektedir. Ancak sonuçları itibariyle zorunlu göçler daha etkilidir. Osmanlı Devleti’nde XIX. Yüzyılda ağırlıklı olarak yaşanan Anadolu’ya göç hareketi etki bakımından önemli bir sorun olarak yer almıştır. Lozan görüşmeleri sırasında 30 Ocak 1923’te imzalanan mübadele antlaşması ile Batı Trakya’daki Türkler ile İstanbul’daki Rumların yerlerinde kalmaları şartıyla Anadolu’ya önemli bir göç hareketi yaşanmıştır. Dönemin önemli bir kaynağı olan tasfiye talepnamelerinde mübadillerin sahip oldukları menkul ve gayrimenkullerin kayıtları yer almaktadır. Bu kayıtlardan Ankara vilayeti ile ilgili talepnamelere göre mübadillerin yerleşmesi istatistik biliminden faydalanılarak somut bilgiler halinde ele alınacaktır.Öğe Vilayet hususi idare bütçeleri üzerine bir inceleme: İstanbul vilayeti 1336 (mart 1920-Şubat 1921) mali yılı hususi idare bütçesi(2013) Mehmet KayaBu makale İstanbul Vilayeti’nin 1920 yılı mali bütçesini inceleyerek Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı sonrası içine düştüğü zor duruma karşın üzerine düşen vazifelerini yerine getirmekten imtina etmediğini göstermektedir. 19. Yüzyıl idari taksimat alanında önemli değişimlerin başlangıcı olmuştur. Bu değişim sonucunda Vilayet Hususi İdareleri kurulmuş, bu idarelerin vilayet içinde bir takım hizmetleri yapabilmesi için bütçeler oluşturulmuştur. Valinin başkanlığında toplanan meclis vilayete ait yapılması planlanan işleri görüşmekte, görüşme sonucunda bütçe oluşturulup, öngörülen işler program dâhilinde gerçekleştirilmektedir.Öğe XIX. yüzyıl ve xx. yüzyıl başlarında büyük güçler?n etk?s?nde kudüs sancağı (1850-1914)(2013) Mehmet KayaYavuz Sultan Selim’in Mısır seferi ile Osmanlı egemenliğine geçen Kudüs, Suriye Vilayetinin bir parçası olarak yönetildi. XIX. yüzyıldaki değişim süreci ile birlikte Kudüs ve bağlı olduğu Filistin bölgesi de bundan kaçınılmaz bir şekilde etkilenmiştir. 1890’lı yıllardan itibaren Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden Kudüs ve çevresine gelip yerleşmeye çalışan önemli bir Yahudi nüfusu vardır. Osmanlı Devleti öncelikle artan bu yerleşimi önlemek için Kudüs ve çevresine göçü yasaklamaya çalıştı. Yerel yöneticileri de bu konuda şiddetle uyardı. Ancak, göçmenlerin büyük güçlerin etkisiyle izin almaya çalışması da bu engellemeyi kırma adına bir adım olarak yer almıştır. Halkın da arazi satarak bilinçli ya da bilinçsizce bu göçe yardımcı olduğu da göz ardı edilemez bir gerçektir. Araştırmamızda büyük güçlerin bu konudaki faaliyetleri, Osmanlı Devleti’nin bu çalışmaları önlemeye yönelik tedbirleri üzerinde durulacak, çeşitli ülkelerin arşiv kaynakları ışığında çalışmamız somutlaştırılmaya çalışılacaktır.Öğe XIX. Yüzyılda İzmit (kocaili) Sancağı'nın Demografik Durumu ve İskan Siyaseti(2007) Mehmet KayaKuzeybatı Anadolu’nun önemli bir kenti olan İzmit tarihi süreç bakımından eski bir kültür merkezidir. Osmanlı fethinden önce Bizans’ın elinde kalan nadir şehirlerden biridir. Fetihle birlikte nüfus ve ekonomik alanda önemli bir gelişme göstermiştir. Şehir idari taksimat alanında yüzyıllar içerisinde değişimler yaşamıştır. 19. yüzyılda idari taksimattaki belirgin değişimin sonucu olarak sancak, kaza, nahiye, köy temelinde bir yapı oluşturulmuştur. Bu anlamda İzmit sancağı klasik döneme kıyasla daha dar bir anlam kazanmıştır. Batılılaşma çabalarıyla oluşturulan sancak sisteminde mevcut yapı iyileştirilmeye çalışılmıştır. İdari taksimattaki bu değişikliklerle birlikte demografik anlamda belirgin bir artış görülmektedir. Hızlı nüfus artışı içerisinde doğal artış ve hızlı toprak kayıplarının getirdiği göçle birlikte kuzeybatı Anadolu aşırı bir hareketliliğe sahne olmuştur. Yoğun iş gücü bölgenin ekonomik anlamda kalkınmasına katkıda bulunmuştur. Bu makalede fetihle birlikte idari taksimat ve nüfus alanında önemli değişimlerin yaşandığı bir kent dokusu açıkça görülmektedir. Kent tarihi üzerine yapılan araştırmalara katkı sağlaması en büyük dileğim olacaktır.Öğe XX. Yüzyıl Başlarında Niğde Sancağı'nın Nüfusuna Dair(2006) Mehmet KayaNiğde Sancağı Osmanlı Devleti’nde klasik dönemden başlayarak 1914 yılına kadar Konya Vilayetine bağlı bir idari birim olarak yer aldı. Niğde’nin nüfusuna ait ilk bilgiler 16. yüzyıla aittir. Bu yüzyıl itibariyle Niğde Sancağı’na bağlı Niğde, Hisar-ı Develi, Anduğu, Ürgüp kazalarından oluşmaktaydı. Aksaray ise ayrı bir sancaktı. Zaman içerisinde Aksaray Niğde sancağının bir kazası durumuna dönüştü. Osmanlı Devleti’nde vergi mükellefini belirlemeye yönelik sayımların dışında ilk nüfus sayımı 1831 yılında yapılmıştır. Bu sayım yalnız erkek nüfusu içerdiğinden ve bazı sebepler yüzünden ciddi anlamda sancağın nüfusunun tespit edildiğini söylemek zordur. Bu anlamda 1881/92 sayımı daha somut bilgiler içermektedir. Sancaktaki mezhep ve etnik yapının bu sayımda yer almış olması dikkate değerdir. İzleyen sayımlarda bu kadar ayrıntı yer almamıştır. En son 1914 sayımı sonrasında eğitim programı çerçevesinde sancağa bağlı kazaların hane olarak nüfusları belirtilmiştir. Bazı köy ve kasaba nüfusların yer almaması bulunmaması resmi bilgileri bir ölçüde sınırlıyorsa da, güncelliği bakımından göz ardı edilmemelidir. Osmanlı Devleti’nde Niğde sancağı için en son bilgiler 1915 ve 1916 yıllarına aittir. Sancaktaki okullar için hazırlanan raporda kasaba ve köylerin hane olarak nüfusları bulunmaktadır. Hane sayılarına göre ortalama bir nüfusa ulaşmak mümkün olabilmektedir.