TÜKETİM KÜLTÜRÜNÜN BİREYCİLİĞİNE BİR MEYDAN OKUMA: “THE PLATFORM” FİLMİ
Küçük Resim Yok
Tarih
2022
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Kapitalizm kavramında meta önemli bir yer kaplamaktadır. Marx sıklıkla metaya vurgu yapmakta ve kapitalist döngünün meta ile başlayıp, meta ile bittiğini söylemektedir. Ancak ilk üretim sürecine giren meta ile üretim sürecinden çıkan meta arasında önemli bir değer farkı bulunmaktadır. Pazara tüketilmek üzere sunulan meta, önceki halinden daha kıymetlidir. Tüketici kendisine sunulan metaları hızla tüketmekte ve ardından yeniden tüketeceği metaları aramaktadır. Hızın değerli olduğu tüketim kültüründe, olabildiğince az maliyetle üretilen metaların, olabildiğince fazla fiyata satılması önemlidir. Bu noktada ise tüketicinin bir ürünü alıp kullanması kapitalist döngüye yetmemektedir. Bu yüzden tüketimi sürekli canlı tutmak ve tüketiciyi de her daim tüketmeye yönlendirmek gerekmektedir. Kapitalizmin tüketim kültürünün yarattığı bu ortam beraberinde birçok sorunu getirmektedir. Bireycilik sorunu da en önemlilerindendir. Tüketim kültürünün ürünleriyle birlikte vaatlerini de tüketen tüketici için, tüketmek kavramı hayati bir önem taşımaya başlamıştır. Tüketerek kendisini var eden bireyler için bir başkasını düşünme fikri ise anlamını yitirmiştir. Bu doğrultuda, kapitalizmin tüketim kültürünün yarattığı bireycilik kavramı bağlamında The Platform filminin ele alındığı çalışmada, film içerisinde söz konusu kapitalizm, tüketim kültürü ve bireycilik kavramlarının işlenip işlenmediğini ortaya koymak çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Bu kavramların nasıl ortaya konduğunu, başka bir deyişle bu kavramlara yönelik filmdeki eleştirilerin ne olduğunu saptamak ise çalışmanın problemini oluşturmaktadır. Örneklem olarak The Platform filminin seçildiği çalışmada, söylem analizi yöntemi kullanılmıştır. Çalışmanın sonucunda ise filmin kapitalizme, tüketim kültürüne ve bireyciliğe yönelik önemli eleştiriler sunduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte değişimin spontane olamayacağı, emek istediği ve yalnız değil, ötekiyle bir arada olabileceği sonucuna varılmıştır. Ayrıca filmin sonunda toplumun kurtarıcısı rolünün bir çocuğa verildiği, çocuğun geleceğe yönelik tek umut olduğu saptanmıştır.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
İşletme, Sosyoloji, Felsefe, Bireycilik., Kapitalizm, tüketim kültürü, meta
Kaynak
İnönü Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
7
Sayı
1