XX. yüzyıl başlarında Pozantı'nın sosyal, ekonomik ve siyasi durumu (1900-1922)

Küçük Resim Yok

Tarih

2023

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Kilikya kapıları olarak bilinen Pozantı bölgesi ve vadisi, tarihin her döneminde uygarlıkların ilgi odağında olmuştur. Çukurova'nın Kuzey taraftan giriş kapısı statüsünde olan bölge, stratejik konumunu her zaman muhafaza etmiştir. Tarihte önemli bir geçit noktası ve güzergâh olarak tanımlanmıştır. Kadim uygarlıklar bölgeye sahip olma konusunda adeta birbirleriyle mücadele etmişlerdir. İç Anadolu Bölgesi'nden Akdeniz Bölgesi'ne geçiş güzergâhındaki stratejik bölge, Berlin-Bağdat Demiryolu Projesinin hayata geçirilmesiyle daha da önemli hale gelmiştir. Birinci Dünya savaşı yıllarında birçok devletin ilgiyle takip ettiği, ele geçirme planları yaptığı, kendi çıkarları doğrultusunda yatırım yaptıkları sahalardan birisi olmuştur. Osmanlı devletinin katıldığı Birinci Dünya Savaşı yıllarında Pozantı bölgesinden yapılan geçiş ve sevkiyatlar, Çukurova ve güney cephelerinin kaderine etki edebilecek nitelikte önem arz etmiştir. Demiryolu inşaat şirketlerinin şantiye alanları ve o dönmelerde Osmanlı devleti coğrafyasında kurulan esir kamplarından birisinin Pozantı-Belemedik alanında kurulmuş olması, demografik, sosyal ve siyasi sonuçları itibarıyla bölge ve ülke tarihi açısından önemli sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Çukurova ve Pozantı bölgesinin düşman işgaline uğraması neticesinde başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere, isimleri tarih kitaplarına altın harflerle yazılması gereken Kuvayı Milliye Kahramanlarının üstün mücadeleleri sonucunda ulaşılan bağımsızlık mücadelesi ve bölgenin işgalden kurtarılması, yakın tarihimizin şanlı izlerindendir. 25 Mayıs 1920 tarihindeki kurtuluşun ardından TBMM Reisi Mustafa Kemal Paşa'nın katılımıyla gerçekleştirilen Pozantı Kongresi, bölgesel Milli kurtuluşun önemli safhalarındandır. Mondros mütarekesinin 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanmasından sonra bulunduğu Adana'da Milli Kurtuluş tohumlarını serpen Mustafa Kemal Paşa, yıllar sonraki Adana ziyareti sırasında kendisinde oluşan milli kurtuluş düşüncesinin ilk olarak Adana topraklarında ortaya çıktığını ifade ettiğini görmekteyiz. Mustafa Kemal Paşa'nın Pozantı'nın Fransız işgalinden kurtarılmasına yönelik teşebbüsleri ve bölge insanının gösterdiği üstün mücadele sayesinde elde edilen kurtuluş, Anadolu'nun diğer işgale uğramış memleketlerine örneklik teşkil etmesi bakımından önemlidir.
The Pozantı region and valley, known as the Cilician gates, have been the center of attention of civilizations in every period of history. The region, which is the entrance gate of Çukurova from the north, has always preserved its strategic position. It has been defined as an important gateway and route in history. Ancient civilizations almost struggled with each other to own the region. The strategic region on the transition route from the Central Anatolia Region to the Mediterranean Region has become even more important with the implementation of the Berlin-Baghdad Railway Project. During the First World War, it was one of the fields that many states followed with interest, made plans to seize, and invested in their own interests. During the First World War, in which the Ottoman state participated, the passages and shipments made from the Pozantı region were important enough to affect the fate of Çukurova and the southern fronts. The construction sites of railway construction companies and the fact that one of the prisoner camps established in the geography of the Ottoman state at that time was established in the Pozantı-Belemedik area has revealed important results in terms of the history of the region and the country in terms of demographic, social and political results. As a result of the enemy occupation of Çukurova and Pozantı region, the struggle for independence reached as a result of the outstanding struggles of the Kuvayi Milliye Heroes, whose names should be written in gold letters in the history books, especially Mustafa Kemal Pasha, the liberation of the region from occupation are the glorious traces of our recent history. After the liberation on May 25, 1920, the Pozantı Congress, which was held with the participation of Mustafa Kemal Pasha who is the head of the Grand National Assembly of Turkey, is one of the important stages of the national liberation. We see that Mustafa Kemal Pasha, who planted the seeds of National Liberation in Adana, where he was after the signing of the Armistice of Mudros on October 30, 1918, expressed that the idea of national liberation first emerged in Adana during his visit to Adana years later. Mustafa Kemal Pasha's attempts to save Pozantı from the French occupation and the liberation achieved thanks to the superior struggle of the people of the region are important in terms of setting an example for other occupied countries of Anatolia.

Açıklama

Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Ana Bilim Dalı

Anahtar Kelimeler

Tarih, History

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye