Lula da Silva’dan Bolsonaro’ya Brezilya’da SiyasalDönüşüm
Küçük Resim Yok
Tarih
2020
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Çalışmanın konusu, geçen 20 yıllık süreçte Brezilya’da başta başkanlık düzeyinde yaşanan siyasi değişimleri ve tartışmaları analiz etmektir. Demokrasilerde otoriterleşme ve popülist sağın yükselişi tartışmasına Avrupa dışından en tipik örneklerden biri, son yıllardaki gelişmelerle birlikte Brezilya olmuştur. Brezilya’nın 2003’te Lula da Silvayönetiminden 2019’da başlayan Bolsonaro yönetimine kadar geçirdiği değişim dalgası, popülizmin demokrasiye yönelik eleştirilerinin farklı kanatlarını sembolize etmektedir.Ülke 2013’ten bu yana protestolar, yolsuzluk soruşturmaları gibi konular etrafında yoğun siyasal ve sosyal krizler geçirmiştir. Bu çekişmeli süreç, Partido dos Trabalhadores’in(İşçi Partisi/PT) dördüncü döneminde başkan Dilma Rousseff’in görevden azledilmesi ile sonlanmıştır. Çalışmanın argümanı, popülist solun kısa vadeli başarılarını kurumsal dönüşümle destekleyemediği ölçüde hızlı bir çözülme yaşadığıdır. Brezilya örneğinde 2003-2015 arası gelişmelerde, popülist solun yürüttüğü denge politikalarının boşa çıktığı görülmektedir. Merkez siyasetin korunması, liberal demokratik sistemlerde oldukça zorlaştığı ve buna bağlı olarak radikal siyasetin yükselişe geçtiği söylenebilir. Çalışmada öncelikle PT’nin yükseliş süreci, seçimleri kazanan parti adayları Lula da Silva ile Dilma Rousseff’in başkanlık dönemlerindeki kritik gelişmeler ve ardından 2019 başında göreve gelen Bolsonaro’nun yükselişi analiz edilecektir. Brezilya’da soldan sağa hızlı geçiş üzerinden bir yandan da liberal demokrasilerde merkez siyasetin önemli derece yıprandığı ve demokrasilerin seçimle eş tutulan prosedürel boyutun sistemi demokratikleştirmek için yeterli olmadığı tezi işlenecektir. Bu çerçevede çalışmanın amacı liberal demokrasilerin tıkanıklığını aşmak için popülist siyasetin nasıl keskin dönüşümlere yol açabileceğini göstermektir. Brezilya’da değişim isteğini 2000’lerin başında ilk 20 yıl demokratik sol/popülist-sol sembolize ederken bugün ise aşırı-sağ/popülist-sağ karşılamaktadır. Bu keskin değişimin temel nedeni, PT’nin kurmaya çalıştığı yeni demokratik hegemonyada paydaşlarını ya da ittifak yapacağı kesimleri doğru seçememesidir. PT’nin yükselişini sağlayan örgütlü toplumsal kesimlerle, sendikalarlave yerel hareketlerle olan bağ bozulmuş ve iktidarda kalmak için merkez sağ ve elitlere daha çok taviz verilmiştir. Sistemi kontrol eden elitlere karşı, sol popülizmin demokrasiyi genişletme ve tabana yayma hedefi belli bir noktada dirençle karşılaşmıştır. Rousseff’in azledilmesi sürecinde yükselen sağ popülizmin krizin faturasını toplumsal farklılıklara çıkarmak isteği ve yakın geçmişe yönelik tepkisi, Bolsonaro gibi bilindik olmayan, görece yeni ve yıpranmamış bir ismin öne çıkmasını sağlamıştır.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Tarih, Siyasi Bilimler
Kaynak
Mülkiye Dergisi
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
44
Sayı
3