Uluslararası İlişkilerde Kırılgan Devlet Söylemi: Nedenleri ve Yaklaşımlar
Küçük Resim Yok
Tarih
2018
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
2. Dünya Savaşı'nın sona ermesi ile hızlanan de-kolonizasyon süreci devlet sayısında hızlı bir artışa neden olmuştur. 1945 yılından sonra kabaca 20 yıl gibi kısa bir sürede Afrika'da neredeyse sömürge yönetimi altında yaşayan bir devlet kalmamıştır. Kolonyal yönetimler, sömürgelerdeki geleneksel yönetim şekli ve toplum yapısını ortadan kaldırırken bunların yerine Batı tarzı kurumları oluşturmakta zorluklar yaşadılar. Bu nedenle, bağımsızlık talebinde bulunan sömürge toplumlarına bir devlet kurmak ve kendi halklarını yönetmek için "daha hazır olmadıkları" gerekçesi ile karşı çıkılmıştır. 20. yüzyılın ikinci yarısına hâkim olan selfdeterminasyon ve eşitlik vurgusu, güç merkezinin Avrupa'dan kanatlara, Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği'ne, doğru kayması nedeniyle sömürgeler hızlı bir şekilde bağımsız olmaya başladılar. Mantar gibi çoğalan post-kolonyal devletlerin büyük bir kısmı, bu hızlı yapılanmaya cevap vermekte zorlandılar. Modern bir devletin yerine getirmesi beklenen halkın güvenliğini sağlama, refahı artırma ve temsil gibi temel fonksiyonlarını gerçekleştirmekte sorunlar yaşadılar. Bu sorunlar Soğuk Savaş boyunca çeşitli nedenlerle gündeme gelmedi. İki kutuplu dünyanın sona ermesi ile bu temel fonksiyonlarını yerine getirmekte zorlanan veya hiç getiremeyen devletler, sadece kendi toplumu için değil hem devletlerin oluşturduğu uluslararası toplumu hem de bireylerin oluşturduğu uluslararası toplumu da olumsuz olarak etkilemeye başladı. Literatürde bu devletlere çeşitli sıfatlar vererek ele almak bir zorunluluk haline geldi: Başarısız devlet, aksayan devlet, çökmüş devlet, devletimsi... Literatürde ‘‘başarısız devlet’’ kavramı popüler olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada ise kavramın gelişigüzel ve müphem bir şekilde kullanılmasının yarattığı kavram karmaşasını aşmak amacıyla ‘‘kırılgan devlet’’ ve ‘‘çökmüş devlet’’ kavramlarının kullanılması tercih edilmiştir. Böylece aynı olgunun iki farklı boyutu ele alınmaya çalışılmıştır. Çalışmanın ilk kısmında başarısız devlet olgusu ve bu olguyu ifade etmeye yönelik çeşitli adlandırmalar ele alınacaktır. Bu kavramlara yönelik eleştirilere yer verildikten sonra, neden kırılgan devlet ve çökmüş devlet kavramının tercih edildiği ifade edilecektir. Söz konusu devletlerin karakteristik özellikleri ifade edildikten sonra, kırılgan devlet meselesinin niçin önemli olduğu ele alınacak, mezkur devletlerin neden kırılgan bir yapıya sahip oldukları açıklanmaya çalışılacaktır.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Sosyal Bilimler, Disiplinler Arası
Kaynak
Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
0
Sayı
39