Nahl Sûresinin 125. Âyeti Perspektifinde Din Dilinin Yeniden İnşâ Edilmesinin Gerekliliği Üzerine Bir Analiz
Küçük Resim Yok
Tarih
2020
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Dil, insanlar için ortak bir iletişim aracıdır. Bireyler dil aracılığı ile anladığı ve algıladığı şeylerianlatır ve onunla kimlik kazanır. Bu çerçevede muhatap kitleye dinin öğretilerini iletmek, onlara dinibilgileri anlamadıkları bir dil ile ve yöntemsiz olarak aktarmak değildir. Üzülerek belirtilmelidir ki bugünyaşanan çağda din, olması gereken vasat ölçekte bir dille anlatılmamaktadır. Belki de din diye dininşekilselliği hedef kitleye sunulmaktadır. Böyle bir tutum, birey ve toplumlarda istenen dönüşümün vedeğişimin sağlanmasına katkı sağlamamaktadır. Bu bağlamda hali hazırdaki kullanılan din diliningözden geçirilmesine ve yeniden kurgulanmasına gereksinim vardır. Kur’an’ın din dili Allah merkezlidir.Bu durum göz ardı edilirse Allah’a iman, ahlakî işlevselliğini gerçekleştirememektedir. İslam’ı tebliğ vedavette Kur’ân odaklı bir din dilini kullanmak, dinin hedef kitleye sağlıklı, doğru ve etkili bir biçimdeiletilmesinde önemli bir dönüm noktası olacaktır. Bundan dolayı dinin sabiteleri ve değişkenleri üzerineinşa edilecek olan din dili özlenen bu durumu ortaya çıkarabilir. Dinin sabitelerinin değişmeyeceğini, dinindeğişkenleri noktasında farklı yorumların yapılabileceğini, farklı düşünmenin düşmanlığı ortayaçıkarmayacağını ortaya koyan faydalı ve güzel bir din dili kullanılmalıdır. İnsanlığın ve ümmetin kurtuluşuaçısından din dilinin mutlaka içinin iyi ve erdemli değerlerle doldurulması gerekir. Sağlam temeller üzerineinşa edilen din dili, toplumu bir araya getiren temel kurucu değerlerin aşınmasına sebep olmaz. Tamaksine o, dinin temel ilkelerini belli bir yöntemle hedef kitleye aktarmada büyük bir görev icra eder.Din dilinin içeriğini, söylem itibariyle zaman ve şartlara göre İslâm’ı, muhataplarına anlatmayeterliliğine sahip uslûp ve seviye doldurmaktadır. Yoksa din dili ile salt, Yahudilerin kullandığı İbranîce,Hıristiyanların kullandığı Ârâmîce, Müslümanların din dili olarak kullandığı Arapça gibi bir lisananlaşılmamalıdır. Bir başka ifadeyle din dili ile dinin, Müslümanlara kazandırdığı temel bakış açısını,tutumunu ve davranışlarını muhatap kitleye doğru ve yerinde ulaştırması için kullanılan üslupkastedilmektedir. Buna göre din dili; dinin muhatap kitleye tebliğ edilmesi “rasyonel, mantıki tutarlılıkiçerisinde ve ikna edici bir dil ile nasıl sağlanır” sorusuna verilen cevaptır. Demek oluyor ki, din dilindenkastedilen şey davet dilidir. Din dilinin yeniden inşasının ya da yenilenmesinin gerekliliği ile dininyenilenmesi veya değiştirilmesinin gerekliliği kesinlikle anlaşılmamalıdır. Bundan anlaşılacak olan, dininnâzil olduğu hal üzere temel dinamiklerini koruyup, onun sabite ve değişkenlerini bütün insanlığa en iyişekilde sunmaktır. İslam dünyasında ortaya çıkan ve beslendikleri kaynakları zayıf olan kötü akımlar veyönelişler, dinî söylemin/din dilinin yeniden inşasının ve gözden geçirilmesinin gerekliliğini hızlandırmıştır. Buna göre günümüz insanının zihin ve gönül dünyasında beliren sorulara ve ortaya çıkansorunlara cevap verebilecek nitelikte bir din dilinin oluşumunu şekillendirmek önemlidir.Bu makalede Nahl Sûresi’nin 125. âyeti çerçevesinde dine davette oluşturulan din dilinin içeriğindeyer alması gereken hikmet, güzel öğüt ve en güzel mücadele ögesine dikkat çekilmiş, Kur’an-ı Hakim’deyer alan tartışma örneklerine temas edilmiş, dine davet kapsamında tartışma kültürünün parametrelerinevurgu yapılmıştır
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Din Bilimi, Felsefe
Kaynak
Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
20
Sayı
1