Yazar "Bulut, Sibel" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 1940 Sonrası Modern Türk Şiirinde İthaf Edilmiş Şiirler(2020) Bulut, SibelSanatçının eserini kendisini etkileyen, örnek aldığı ya danüfuzu ve saygınlığından yararlanma gayesi ile bir başkasınaadaması anlamına gelen ithaf, dünya ve Türk edebiyatında yeretmiş köklü bir gelenektir. İthaflar, sanatçının beslenme kanallarını, ilham kaynaklarını ve etkilendiği, dâhil olduğu sanatçevrelerini göstermesi bakımından edebiyat araştırmaları açısında da önemli kaynaklardır. Çalışmanın amacı, ithaf geleneğinin modern Türk şiirine nasıl yansıdığı, ne tür bir gelişmegösterip nerelere vardığını saptayabilmektir. İnceleme 1940sonrası eser vermiş şairler ve şairlerin şairlere, yazarlara ve sanatçılara ithaf ettikleri şiirlerle sınırlandırılmıştır. Siyasetçilere,anneye, babaya, kardeşe, eşe, sevgiliye, çocuğa ve dostlara ithafedilenler çalışmanın dışında tutulmuştur. Bu kısıtlamanın sebebi modern Türk şairlerinin edebiyat ve sanat dünyasındaki beslenme kanallarını tespit edebilmektir. Araştırma sonucundaulaşılan ithaf şiirler sanat alanına göre sınıflandırılarak değerlendirilmiştir. Böylece ithaf geleneğinin 1940 sonrası Türk şiirindeki yeri ve önemi ortaya konulmuştur.Öğe Düşünce Alanı Merkezli Metin Çözümleme Yöntemi Bağlamında Mustafa Kutlu’nun Bu Böyledir’indeki Dinî-Tasavvufî Düşünce Alanları(2021) Bulut, SibelEdebî eserler, dilin açıkça ifade edilen söylemsel ya da “yüzey yapı”ları yanında, temel anlamın gizli olduğu, ayrıntılı okumalarla algılanıp kavranması geren “derin yapı”lara da sahip çok kat- manlı metinlerdir. Derin yapının çözümlenebilmesi ise farklı ölçüt ve kavramların belirleyici ol- duğu kuram ve yöntemler ışığında kimi zaman en küçük bileşenine kadar parçalanarak ince- lenmesine bağlıdır. Ziya Avşar tarafından geliştirilen “Düşünce Alanı Merkezli Metin Çözümle- me Yöntemi (DAM)”, işleyişi ile derin anlam katmanı üzerinde odaklanan çözümleme yöntem- lerinden biridir. Çalışmamıza dek sadece Divan şiiri örnekleri üzerinde uygulanan bu yöntem, “anlamlar hiyerarşisi” oluşturarak birbirine eklemlenen kavram ve ölçütleri ile metinlerin ana iletilerine ulaşmayı hedefleyen, dolayısıyla roman ve hikâye çözümlemesinde de uygulanabilir bir yöntemdir. Bu makale kapsamında, söz konusu çözümleme yöntemi ilk defa modern Türk edebiyatı alanından seçilen hikâye türünden bir örnek üzerinde uygulanmış, Mustafa Kut- lu’nun Bu Böyledir adlı hikâye kitabındaki metinler bu ölçütlere göre incelenmiştir. İnceleme sonucunda ulaşılan veriler, DAM çözümleme yönteminin yazarın Kur’an-ı Kerim ve tasavvuf düşüncesinden hareketle kurduğu sembolik anlam katmanının aydınlatılmasında işlevsel ol- duğunu göstermiştir. Temel ve yan düşünce alanları şeklinde birbirine eklemlenerek derin ya- pıyı oluşturan bu dizgeler, metnin maddî âlem-manevi âlem karşıtlığına dayanan ana iletisine ulaşmayı sağlamıştır.Öğe TOPLUM-BİREY-CİNNET ÜÇGENİ VE BÖCEKLEŞEN YAŞAMLAR: TOPLUM BÖCEĞİ(2019) Bulut, SibelBireyin toplumla çatışması ve bu çatışma sebebiyle yaşanan trajik hal ve olaylar edebiyatın en çoktekrarlanan meselelerinden biridir. Kerem Işık, Haldun Taner Öykü Ödülünü kazandığı ikinci öykü kitabıToplum Böceği’nde aynı çatışmayı konu edinmiştir. Çocukluktan yetişkinliğe dek toplumun çizdiği sınırlariçinde, onun kurallarına uyumlu, kendine biçilen eğitim hayatı, kariyer planı, ideal evlilik yaşamı gibi aşamalarıgerçekleştirmeye mecbur bırakılan bireylerin yaşadığı bunalım bu kitaptaki öykülerin odak noktasınıoluşturmaktadır. Topluma uyum sağlamakta zorlanan bireylere biçilen son cinnettir. Cinnetin yarattığı trajikdeğişim/dönüşüm süreci ise Dostoyevski’ye, Kafka’ya öykünen bir böcekleşme durumuyla yansıtılmıştır.Yazar, dil oyunlarıyla süslediği mizahi, ironik anlatımıyla toplumun cenderesine sıkışmış bireylerinküçüldükçe küçülen yaşamlarını kurgu dünyasına taşımıştır. Çalışmamız kapsamında söz konusu eserioluşturan öyküler toplum-birey-cinnet üçgeni üzerinden irdelenecek ve bireylerin değersizleşen böceksiyaşamı tartışılacaktır.Öğe Utilization of Public Language in the Adaptations of Ahmet Vefik Pasa(Milli Folklor Dergisi, 2018) Bulut, SibelAdaptation is a multi-layered translation process which requires expertise of languages and cultures and based on breaking down original work and rewriting it with local language and culture. The adapter writer who is executer of this process needs to be multilingual and multicultural also and should also have personal writing style and creative power. Ahmet Vefik Pasa is a prominent name who fulfills these requirements in Turkish literature and gives direction to national literary system. The success of the author's adaptations which fills in important gap in national literary system and gives direction to the successors related to author's expertise in Turkish language and culture. Ahmet Vefik Pasa, who has served to the Turkish cultural history both with his plays and language and folklore studies, wrote valuable and pioneering books such as Muntehabat-i Durub-i Emsal and Lehce-i Osman. The purpose of this article is to discuss the question why Ahmet Vefik Pasa chose adaptation method and how he used this method in the context of language. The adaptation plays of Ahmet Vefik Pasha and the plays of Moliere, the source of them, have been reviewed within the scope of this article. In the analysis phase, the tables have been used on which selected pieces from these adaptations and the sources plays are given comparatively. As a result of these analysis, Ahmet Vefik Pap determined with his works words and idioms of folk language which were regarded common word and worthless until that day and used adaptation method to bring in this wealth to the the language again. The rich material from folk diction and folklore that were obtained from the samples and analyzed in the study shows that Ahmet Vefik Pasha's method of adaptation is largely based on his language localization strategy. He has chosen his period's favorite playwright Moliere's plays to adapt. When he drew foreign life and traditions out on these plays, he localized and simplified the language by using folk's local words, proverbs and idioms. Thus traces of foreign authors and culture have been deleted. Adaptation method has given Ahmet Vefik Pasa the chance to show his personal writing skills and helped obtain his goal to reach folk by using folk language and culture.