Yazar "Soydan, Serpil" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 15 / 15
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe ALİ ŞÎR NEVÂYÎ’NİN MANZUM ESERLERİNDE D?k / Dik EDATININ KULLANIMI(2019) Soydan, SerpilEdatlar, kelime türleri içerisinde kullanım alanı geniş olan, tek başlarınaanlamları olmayan, birlikte kullanıldığı kelimelerle anlam kazanan, fiillergibi çekime girmeyen, gramer görevleri olan kelimelerdir. Pek çok edat,tarihî dönemlerden günümüze kadar ses ve şekil bakımından değişikliklereuğrayarak gelmiş, cümle içinde kullanıldıkları yere göre tasnif edilmiştir.Çağatay Türkçesi dönemi edat kullanımı bakımından zengin bir dönemdir.Çünkü Çağatay Türkçesi dönemi, önceki tarihî dönemlerde olduğu gibiTürkçenin gelişimini sağlayan, zenginliğini ortaya çıkaran eserlerin verildiğiönemli bir dönemdir. Ali Şir Nevâyî, bu dönemde Türkçe ile yüksekbir edebiyat meydana getirmenin mümkün olduğunu eserleriyle ortayakoymuştur. Farsçanın etkili olduğu bir dönemde, Çağatay Türkçesininzirveye çıkmasını sağlamıştır. Nevâyî, bu başarıyı sadece Türk diline karşıduyduğu bilinçli sevgi ile gerçekleştirmemiş, aynı zamanda şiir, edebiyat,sanat yeteneği ve üstün düzeydeki dil bilinci etkisi bunu sağlamıştır. Buçalışmada, Nevâyî’nin Türkçenin anlam zenginliğini, derinliğini ortayakoyan divan ve mesnevileri taranmıştır. Çağatay Türkçesinde d?k / dik olarakkullanılan teg edatının cümle içinde kullanılışı örneklerle değerlendirilmeyeçalışılmıştır. Edatın yer aldığı örneklerde beyit açıklamasına yer verilmişve tarihî dönemlerdeki gelişimi etimolojik olarak incelenmiştir. Edatın onbire yakın yerde kullanıma geçtiği tespit edilmiştir. Bu edatın sadece kelimeve kelime gruplarıyla birlikte kullanılmadığı aynı zamanda ses ve şekilbakımından değişikliğe uğrayıp kendisinden önceki kelimelerle kalıplaşarakcümle içinde kullanıma geçtiği görülmüştür. Tarihî lehçelerde ve şivelerdebenzetme, eşitlik, sınırlama, karşılaştırma, miktar fonksiyonunda kullanılanbu edatın, Çağatay Türkçesi dönemine ait manzum eserlerde genel olarakbenzetme fonksiyonunda kullanıldığı görülür.Öğe Fethali Kaçar’ın Çağatay Türkçesi sözlüğünde yer ve akrabalık adları(2023) Soydan, SerpilTarihî dönemlere ait incelenen sözlükler, her bir döneme ait söz varlığının ortaya konulmasında ve ilgili saha ya da döneme ait metinlerin okunması ve anlaşılmasında önemli bir yere sahiptir. Bu sözvarlığı, o toplumun kavramlar dünyasını, dünya görüşünü, maddî ve manevî kültürünü yansıtır. Aynı zamanda bir dilin sözvarlığı, anlatımı güçlü kılan birçok anlam olaylarının, söz sanatlarının da yansıtıcısıdır. Bu çalışmanın amacı, Fethali Kaçar’ın Çağatay Türkçesi Sözlüğünde bulunan yer ve akrabalık adlarına ilişkin söz varlığını tespit edip, tematik açıdan tasnif etmek ve Abuşka Lugâtı ile Feragî’nin Çağatay Türkçesi Sözlüğünde tanıklanıp tanıklanmadığını ortaya koymaktır. Çalışmaya kaynaklık eden Fethali Kaçar’ın Çağatay Türkçesi Sözlüğü, 1861’de İran’da yazılan Çağatay Türkçesi- Farsça bir sözlüktür, Lugât-ı Etrâkiyye olarak bilinir. Bu sözlükte tespit edilen yer ve akrabalık adlarının sayısal verisi şöyledir: 1.Yer Adları: Toplam on iki (12) başlık altında yüz yirmi sekiz (128) yer adı tespit edilmiştir. En fazla (80) il, vilâyet, ülke, kent adları yer almaktadır. Irmak, nehir, pınar adları on sekiz (18) tanedir. En az (1) aş dağıtılan yer adı ve dînî yer adları ile bahçe ve eğlence yer adları (2) yer almaktadır. Lenger “Hem halka yemek dağıtılan yer hem de mezar adı.”, Fergâna “Hem vilayet hem dağ adı.”, Behmen “Hem pınar hem kale adı.” anlamındadır. 2. Akrabalık Adları: Elli üç tanedir.Öğe GARiB-NÂME’DE BAZI BASİT FİİLLERDE ÇOK ANLAMLILIK(2019) Soydan, SerpilGarib-nâme, Türk edebiyatının Anadolu Türkçesiyle yazılmış, on dördüncü yüzyıldaki en büyükmesnevisidir. Ahlâkî, tasavvufî ve öğretici bir mesnevidir. Türk dili ve edebiyatının önde gelen,değerli ve temel eserlerindendir. Halkı eğitmek amacıyla Türkçe yazılmış olan Garib-nâme’deve şiirlerinde Yunus Emre’nin ve Mevlânâ’nın tesiri büyüktür. Dili sade bir şekilde kullananÂşık Paşa, Türkçenin şuurlu ve bilgili bir savunucusudur. Türk kültürünü yansıtan bu eserde yeralan bazı kök fiiller, çok anlamlılık açısından değerlendirilmeye çalışılmıştır. Çok anlamlılık,değişik etkenlerle bir göstergenin yansıttığı temel anlamın dışında yeni kavramları anlatırdurumda olmasıdır. Bir sözcüğün, dil içi anlamsal nedenlerle genişleyerek birden çok kavramıgösterebilme özelliği kazanmasıyla ortaya çıkan anlam olgusudur. Amaç, basit fiillerin hangianlamlarda kullanıldığını tespit etmeye çalışmaktır. Bu çalışmada on basit fiil çok anlamlılıkaçısından incelenmiştir. Bunlar; aç-, bil-, bit- , çık-, dak-, dol-, dut-, geç-, kal-, yit- fiilleridir.Bu kök fiillerin çok anlamlılık açısından sayısal verileri şöyledir: aç- : 4, bil- : 5, bit -: 9, çık- : 3,dak- : 2, dol- : 3, dut- : 12, geç- : 3, kal-: 5, yit- : 3. Anlam bakımından en fazla sayıda bit- vedut- fiillerinin, en az sayıda dak-, geç-, çık-, dol-, yit- fiillerinin kullanıldığı görülmektedir.Öğe GARİBNÂME’DE BAZI FİİLLERİN ÇOK ANLAMLI YAPISINA BİR BAKIŞ(2020) Soydan, SerpilAhlâkî, tasavvufî ve öğretici bir mesnevi olan Garibnâme, Türk edebiyatının AnadoluTürkçesiyle yazılmış, XIV. yüzyıldaki en büyük eseridir. Türk dili ve edebiyatının öndegelen, değerli ve temel eserlerindendir. Garibnâme’nin yazarı olan Âşık Paşa, dili sade birşekilde kullanan, Türkçenin hem şuurlu hem de bilgili bir savunucusudur. Eser, halkı eğitmek amacıyla Türkçe yazılmış bir eserdir. Türk kültürünü yansıtan bu eserde incelenenbazı fiiller, çok anlamlılık açısından değerlendirilmeye çalışılmıştır. Çok anlamlılık, pek çoketkenlerle bir göstergenin gerçek anlamın dışında yeni kavramları anlatmasıdır. Aynı zamanda, çok anlamlılık, bir sözcüğün, dil içi anlamsal nedenlerle genişleyerek birden çokkavramı gösterebilme özelliği kazanmasıyla ortaya çıkan anlam olgusudur. Amaç, fiillerinhangi anlamlar yüklediklerini tespit etmeye çalışmaktır. Bu çalışma, Garibname üzerinde,anlam konusunda devam eden çalışmamdan tespit edilen, çok anlamlı bazı fiillerin, bu bakımdan incelenip örneklendirilmesi amacıyla yapılmıştır. Bu fiillerden bas-, bul-, dog-, gel-,götür-, kes-, okı- fiillerinin ikişer anlamda kullanıldığı, düş- ve düz- fiillerinin altı anlamdakullanıldığı görülmektedir.Öğe Kutadgu Bilig’de Tespit Edilen Bazı Duygu Fiilleri(2021) Soydan, Serpil; Şen, Aslı ÖzkanMutluluk veren bilgi anlamına gelen, 6645 beyitten oluşan Kutadgu Bilig, mesnevi türüne örnek teşkil eden önemli bir eserdir. Bu eser, insana her iki dünyada kutlu olma yolunu göstermek amacıyla yazılmıştır. Bu çalışmada, bir ahlâk ve öğüt kitabı olan Kutadgu Bilig’deki mental fiillerden duygu fiilleri incelenmeye çalışılmıştır. Mental fiiller, anlambilim temeline dayalı olarak incelenmektedir. Anlambilim, dilde kodlanmış anlamlarla ilgilenmektedir. Mental fiillerden durum ifade eden duygu fiilleri beş başlık altında değerlendirilmiştir. Toplamda yirmi sekiz fiil tespit edilmiştir. Tespit edilen bu fiillerin tarihî dönemlere ait sözlüklerde tanıklanıp tanıklanmadığı incelenmiştir. Bu fiillerin tasnifi ve sayısal verileri şöyledir: 1) Dilek ve istek ifade eden 14 fiil tespit edilmiştir. Kök hâlinde olan:1, Gövde hâlinde olan: 8, Birleşik fiiller: isim + yrd. eylemle oluş. bir: 4, kurallı birleşik fiil: 1, 2) Mutluluk ve birliktelik ifade eden 8 fiil tespit edilmiştir. Bu fiiller şöyledir: Gövde hâlinde: 7, Birleşik fiiller: isim + yrd. eylemle oluş. bir. f. 1, 3) Coşku ve neşe ifade eden 4 fiil tespit edilmiştir. Bu fiillerin tasnifi ve sayısal verileri şöyledir: Kök hâlinde olan: 1, Gövde hâlinde olan: 3. 4) Saygı ve hürmet ifade eden gövde hâlinde bir (1) fiil, 5) Öfke ve nefret ifade eden kök hâlinde bir (1) fiil tespit edilmişt.Öğe Kutadgu bilig’deki bazı duygu fiilleri üzerine bir değerlendirme(Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, 2019) Soydan, Serpil; Özkan,AslıKutadgu Bilig, Yusuf Has Hacib tarafından 1069 yılında yazılmıştır. Mesnevi türüne örnek teşkil eden bir eserdir. Kelime olarak, mesut olma bilgisi, terim olarak siyaset bilgisi anlamına gelmektedir. Altı bin altı yüz kırk beş beyitten oluşan alegorik ve sembolik bir eserdir. Akıl (ögdilmiş), adalet (Kün Togdı), devlet (Ay Toldı), kanaat (Odgurmuş) adı verilen dört sembolik şahıs konuşturularak bilginin önemi ve ideal insan tipi ortaya konulmaya çalışılmıştır. İslami Türk edebiyatının bilinen ilk büyük eseridir. Eserin, Mısır, Herat ve Fergana olmak üzere üç nüshası bulunmaktadır. Bu çalışmada, Kutadgu Bilig’deki mental fiillerden duygu fiilleri incelenmeye çalışılmıştır. Bu çalışmanın amacı, fiilleri yüklendikleri anlamlara göre değerlendirmeye çalışmaktır. Mental fiiller, anlambilim temeline dayalı olarak incelenmektedir. Anlambilim, dilde kodlanmış anlamlarla ilgilenmektedir. Anlam, bir kelimeden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, mânâ demektir. Düşüncelerin dille aktarılmasında ve dili kullananların çevreyi anlamlandırmasında kelimeler, gramatik yapılar ve edimsöz aletleri vardır. Bu yapılardan biri de fiillerdir. Bir fiil, fiziksel veya mental bir hareketle ilgiliyse, hareket fiili; özneyi tanımaya veya tanımlamaya yardım eden bir fiilse durum fiili olarak ifade edilir. Bu çalışmada, mental fiillerden duygu fiilleri, yapı ve tema bakımından incelenmeye çalışılmıştır. Tespit edilen duygu fiilleri; tema bakımından ızdırap-acı ifade eden fiiller, kaygı- endişe-telaş ifade eden fiiller, kibirlenme ve övünme ifade eden fiiller, korkma- ürkme-çekinme ifade eden fiiller olmak üzere dört başlık altında incelenmiştir. Yapı bakımından, kök, gövde ve birleşik fiiller olmak üzere üç başlıkta tasnif edilmiştir. Fiillerin eserde yer aldığı beyitler ve beyit anlamları fiilin hemen yanında verilmiştir. Toplamda yirmi dört fiil değerlendirilmiştir. Ayrıca fiillerin Divanu Lugati’t-Türk’te tanıklanıp tanıklanmadığı da incelenmiştir. Izdırap ve acı ifade eden fiiller: kök hâlinde: emge-, esirke- ; gövde hâlinde: emget-, ınçıkla-, katıglan-, özel-; birleşik fiiller: isim + yardımcı eylemle oluşanlar: emgek kör-, firak bol-; kurallı birleşik fiiller: özelü bar-; Kaygı-endişe, telaş ifade eden fiiller: Gövde hâlinde: kadgur-, mungad-, munguk-; birleşik fiiller: isim + yardımcı eylemle oluşan fiiller: kadgu bol- ; kibirlenme ve övünme ifade eden fiiller: kök hâlinde: ög-, küwen-; gövde hâlinde: küwezlen-, ögdil-, ulugla-; Korkma, ürkme, çekinme ifade eden fiiller: kök hâlinde: kaç-, kork-; gövde hâlinde: belingle-, korkıt-; birleşik fiiller: isim + yardımcı eylemle oluşan fiiller: korklık bol-, tezig bol-.Öğe Kıyak Sözcüğü Üzerine(2020) Soydan, SerpilDil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan bir araç, kendine ait kanunlar içerisinde gelişen, yaşayan canlı bir varlık, toplumun en önemli kültür taşıyıcısıdır. İnsanın hem kendini ifade etmek hem de dış dünyayı anlamak ve anlamlandırmak için kullandığı dil içerisinde yer alan sözcüklerin geçmişten günümüze ifade ettiği pek çok anlam vardır. Anlam, bir kelimeden, bir sözden, bir davranış ve olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşüncedir. Bu çalışmanın amacı, kıyak kelimesinin etimolojik açıdan incelenmesi ve geçmişten günümüze sözlüklerdeki anlamlarının verilmeye çalışılmasıdır. Kıyak sözcüğü, kıy- fiil kökünden +Ak eki ile oluşan isimdir. Eski Türkçede -GAk şeklinde olan -Ak ekinin, Batı Türkçesine geçerken ekin başındaki g- ünsüzü düşer. Kıyak sözcüğü, geçmişten günümüze anlam değişmelerine uğrayan kelimelerden biridir. Bu anlam değişmelerini tespit edebilmek için, Divânû Lugati’t- Türk Sözlüğü (DLT)’nden Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlük’e kadar tarihî dönemlere ait pek çok sözcük incelenmiştir. Genel olarak değerlendirildiğinde DLT’de “et suyu, tereyağı, kaymak” anlamında tespit edilen kıyak sözcüğüne; Eski Uygur Türkçesi Sözlüğü (EUTS), Kıpçak Türkçesi Sözlüğü (KTS), Harezm-Altınordu Türkçesi Sözlüğü (HATS), Eski Türkçenin Grameri (ETG), Kutadgu Bilig (KB)’de rastlanmamaktadır. Türkçede Kelime Yapma Yolları (TKYY) adlı eserde kıyak kelimesi için, zalim anlamı verilir. Türkçe Verintiler Sözlüğünde, kıyak kelimesi için Türkçe Sözlük’te geçen şu anlamlar verilir: 1. Benzerlerinden üstün olan, çok güzel, mükemmel. 2. Güzel, biçimli, yakışıklı, düzgün giyimli. 3. Kıyıcı, zalim, gaddar. 4. Hoşgörü, ayrıcalık tanıma. Bu sözcük aynı zamanda deyim olarak da kullanılmıştır. Bugün de bu kullanım devam etmektedir. Birine kıyak yapmak, maddi-manevi destek olmak gibi. Derleme Sözlüğünde ise diğer sözlüklerde verilen anlamlarının yanı sıra; “çayır; tatlı, ağır söz; insan dışkısı; az açık.” gibi anlamları bugün de halk ağzında yaşamaktadır.Öğe LİSÂNÜ’T TAYR’DA İDRAK FİİLLERİ(2020) Soydan, SerpilMental fiiller, algılarımızı, duygularımızı, idraklerimizi ifadeeden fiillerdir. Zihinle ilgili fiillerdir. Mental fiiller, algılama, idrak veduygu fiilleri olmak üzere üç türe ayrılır. Bu çalışmada, mental fiillerin bir grubu olan idrak fiilleri (kognitif fiilleri) incelenmiştir. Bir süreç ve sonuç içeren, zihinsel işlem olarak ifade edilen idrak, anlamlama ve anlamlandırma çabasıdır. Düşünmek, karar vermek, anlamak,bilmek, istemek gibi kavramlar idrak sürecinde değerlendirilen kavramlardır. İdrak fiilleri, bilgiye dayalı fiiller olarak da değerlendirilir.Bu çalışmanın amacı, Çağatay Türkçesi dönemi eseri olan Lisânü’tTayr’daki tespit edilen fiilleri, idrak fiilleri çerçevesinde değerlendirmeye çalışmak ve fiilleri etimolojik açıdan incelemektir.Çalışmada, Çağatay Türkçesi dönemine ait Lisânü’t- Tayr adlıeser taranmıştır. Lisânü’t- Tayr’da kırk sekiz (48) idrak fiili tespitedilmiştir. İsim + yardımcı eylemle oluşan 37, kök hâlinde 6, yapımeki almış 1, deyimleşmiş 2, 1 kurallı birleşik fiil tespit edilmiştir.İdrak fiillerinden en çok sayıda kullanılanlar; Niyet, istek,heves, tasarlama, arzu etme: 12, Bilme ve tanıma: 6, Düşünme: 6, Karar verme, anlaşma: 4.İdrak fiillerinden en az sayıda kullanılanlar: Açıklama, anlatma; Anlama; Hayal etme: 2’şer, Akıl- akılsızlık; Dikkat-ehemmiyet,Öğrenme, Öğüt verme- öğüt alma: 3’er; Öğretme ve hatırlama: 1’ertane kullanılmıştır.Öğe LİSÂNÜ’T TAYR’DA İLETİŞİM FİİLLERİ(2019) Soydan, Serpil; Saz, Muzafferİletişim, duygu, düşünce ve bilgilerin birçok yolla başkalarına aktarılmasıdır. Bu aktarım esnasında konuş -, de -, söyle - , sor - , cevap ver - gibi pek çok fiil kullanılır. Bu fiillere iletişim fiilleri adı verilmektedir. Fiiller, insan dilinde önemli bir yere sahiptir. İnsan, duygu, düşünce ve isteklerini bu sözcük türüyle aktarır. Pek çok araştırmacı fiilleri, tematik açıdan ve anlam bakımından tasnif etmiştir. Yapılan bu tasniflerde, Kuliev, Melek Erdem, Savaş Şahin gibi araştırmacılar iletişim fiillerini, mental fiiller başlığı altında değerlendirmiştir.İletişim fiillerinden biri olan konuşmak fiilinde, görsel ve işitsel ögelerin yanında bunlara anlam veren zihinsel süreçler de önemli bir yere sahiptir. Düşünme, kavrama ve yorumlama beyinde oluşmaktadır. Bu çalışmada iletişim fiilleri tasnif edilirken, Arnazarov’un yaptığı tasnif esas alınmıştır. Örneklerin tespitinde Çağatay Türkçesi dönemine ait Ali Şir Nevâyî’nin Lisânü’t- Tayr adlı eseri taranmıştır. Bu eser, büyük İran şairi Şeyh Feridüddin-i Attar’ın Mantıku’t-Tayr adlı eserine naziredir. Eserin konusu, tasavvuf düşüncesinin temeli olan, Tanrı’nın kişide belirmesidir. Bu eserde tespit edilen iletişim fiilleri üç grupta incelenmiştir. Duygu Katkısı Olmayan Sözlü İletişim Fiillerinin en çok kullanıldığı (52), Duygu Katkısı Olan Sözlü İletişim Fiillerinden olumsuz duygu katkısı olan fiillerin (10), olumlu duygu katkısı olan fiillere (7) göre daha çok kullanıldığı, duygu katkısı olan sözsüz iletişim fiillerinin (4) en az sayıda kullanıldığı belirlenmiştir. Toplamda yetmiş üç iletişimfiilinin kullanıldığı tespit edilmiştir.Öğe MEMLÜK- KIPÇAK TÜRKÇESİNE AİT DÖRT SÖZLÜK VE GRAMER ESERLERİNDE HAYVAN ADLARI ÜZERİNE DEĞERLENDİRME(2018) Soydan, SerpilKaradeniz ve Balkanlar üzerinden Mısır ve Suriye’ye paralı askerolarak gelen Kıpçaklar, zamanla yönetimi ele geçirip Mısır’da Memlük-Kıpçak hanedanını kurmayı başarırlar. Bu hanedanın başında bulunanMemlûk sultan ve emirleri arasında okumuş ve Arapça bilenlerin yanısıra Türkçe ve Arapça eserler verenler de vardır. Birçoğu okumuş değildirancak Türkçe konuşmaktadırlar. Memlük devleti yöneticilerinin Türkolması ve halkın çoğunun Arapça bilmesinden dolayı, iletişimikolaylaştırmak için, Türkçeye önem artmış, Türkçeyi halka öğretmekamacıyla birtakım gramer kitabı ve sözlükler meydana getirilmiştir. Bugramer ve sözlüklerde, gramer ve kelime hazinesi bakımından dikkatçekici ayrılıklar ve özellikler görülmektedir.Bu çalışmada, Memlük-Kıpçak Türkçesi dönemine ait Ed-Dürretü’l-Mudiyye fi’l-Lügati’t-Türkiyye, El-Kavânînü’l-Külliye Li- Zabti’l-Lügati’t-Türkiyye, Kitâb-ı Mecmû-ı Tercümân-ı Türkî ve Acemî ve Mugalî,Kitâbü’l-idrâk li Lisanü’l- Etrâk adı verilen dört sözlük ve gramertüründeki eser taranarak, söz varlığı içerisinde yer alan hayvan adları vebu hayvan isimlerinden ortak kullanılanlar tespit edilerek, DîvânuLûgâti’t Türk’te tanıklanıp tanıklanmadığı değerlendirilmeye çalışılmıştır.Ed-Dürretü’l-Mudiyye fi’l-Lügati’t-Türkiyye, El-Kavânînü’l-Külliye Li-Zabti’l-Lügati’t-Türkiyye, Kitâb-ı Mecmû-ı Tercümân-ı Türkî ve Acemî veMugalî, Kitâbü’l-idrâk li Lisanü’l- Etrâk ve Dîvânu Lûgati’t-Türk adlıeserde, ortak hayvan isimleri yirmi altı tane; Ed-Dürretü’l-Mudiyye fi’l-Lügati’t-Türkiyye, El-Kavânînü’l-Külliye Li- Zabti’l-Lügati’t-Türkiyye,Kitâb-ı Mecmû-ı Tercümân-ı Türkî ve Acemî ve Mugalî ve Dîvânû Lûgati’t-Türk adlı eserde yirmi yedi tane; El-Kavânînü’l-Külliye Li- Zabti’l-Lügati’t-Türkiyye adlı eser dışında taranılan diğer sözlüklerde kullanılan ortakhayvan isimleri on sekiz tanedir. Kitâb-ı Mecmû-ı Tercümân-ı Türkî ve Acemî ve Mugalî adlı eser hariç diğer eserlerde tespit edilen ortak hayvanisimleri iki tanedir: ayu (yabanî hayvanlar), çekirge (yabanî hayvanlar).Taranılan dört sözlükte tespit edilen hayvan isimlerinden elli iki tanesiDîvânu Lûgâti’t-Türk’te de tanıklanmaktadır. Sözlüklerde tespit edilensuda yaşayan hayvan isimleri çok az sayıdadır. Bunlar, “balık, yengeç”tir. Dolayısıyla bu hayvan isimleri, Memlük- Kıpçak Türklerinin yaşadığıcoğrafya ve kültürel özellikleri hakkında bize ipuçları vermektedir. Denizürünlerinden çok az yararlandıkları, deniz ve denizciliğin gelişmediği,daha çok karada yaşayan ve pek çok ürününden yararlanılan, yük vebinek amaçlı kullanılan hayvanlar yetiştirdikleri ya da bu hayvanlarla içiçe yaşadıkları sonucuna varmak mümkündür.Öğe NEVÂDİRÜ’Ş-ŞEBÂB’TA RENKLER(2023) Soydan, SerpilToplumun geleneklerini, inançlarını, duygu ve düşüncelerini, yaşayışlarını gelecek kuşaklara aktaran en önemli unsur dildir. Toplumun sosyal ve kültürel yapısını ortaya koyan da dil malzemeleridir. Bu dil malzemelerinden biri de renk adlarıdır. Renk, insanın yaşamını güzelleştiren, onu daha cazip ve anlamlı hale getiren ögelerden biridir. Türk kültüründe renklerin önemi çok büyüktür. Sadece dış dünyanın ifade edilmesinde değil, kişilerin ruhsal durumlarının ifade edilmesinde de renklerden yararlanılmıştır. Bu konuda, Pınar Gümüşkaya Tarihî Türk Lehçelerinde Renk Adları (2015) adlı yüksek lisans tezinde tarihî Türk lehçelerindeki renk ad ve kavramlarını tarihî dönemler çerçevesinde toplu sözlük niteliğinde ortaya koymaya çalışmıştır. Bu tez çalışmasında Çağatay Türkçesi eserleri içinde Nevâyî’nin divanlarından Nevadirü’ş-Şebâb incelenmemiştir. Bu çalışmanın farkı ise, Nevadirü’ş-Şebâb’taki renk adlarının kavram alanlarını tespit edip örneklendirmektir. Çalışmayı sınırlandırabilmek için sadece temel renk adı olan sözcükler ele alınmıştır. Nevadirü’ş-şebâb’ta Ak / Beyaz; Kara / Siyeh; Gül Renk (Gül-Gûn, Gül-Reng); Kızıl; Sarı; Gök; Yaşıl; Yâkût; Lâle-Gûn olmak üzere dokuz renk tespit edilmiştir.Öğe Niyazi'nin Tercüme-i Hilye-i Şerif adlı eserinin inceleme, metin ve sözlük çalışması(Niğde Üniversitesi, 2002) Soydan, Serpil; Akkuş, MuzafferTercüme-i Hilye-i Şerîf-i Niyâzî, XVII. yüzyılda yazılmış olup dili ve muhtevası bakımından Klasik Osmanlı Türkçesi dönemi eseridir. Ancak yer yer Eski Anadolu Türkçesi'nin özelliklerini de taşıdığı görülmektedir. XV. yüzyılın sonlan ile XVI. yüzyılın büyük bir kısmını içine alan Yeni Türkçe devresinde, Eski Anadolu Türkçesi'nin sonlarında başlayan Arapça ve Farsça unsurların Türkçe'yi istilası hızlanmış ve nazım dilinde bu durum kendini iyice hissettirmiştir. Eserlerimizde Arapça ve Farsça kelimelerin yanında bu dillerin kurallarına uygun olarak yapılan kelimeler ve tamlamalar sıkça görülmektedir. Bu da bize Eski Anadolu Türkçesi devrinde gördüğümüz sade bir dilin yavaş yavaş ortadan kalktığını göstermektedir. Örneklerden bazıları: Arapça İsim Tamlaması: yevmü'l-kıyam 8a/2, nahîfü'1-cism 15b/9 Farsça İsim Tamlaması: esrâr-ı hikmet 10b/6, ehl-i inşâf 14a/4 Arapça Sıfat Tamlaması celîlü'1-kadr 13b/13, hafîfu'l-cüsse 15b/9 Farsça Sıfat Tamlamsı: feyz-i câvidânı lb/3, dil-i nâçârum 12a/8, cism-i lâtifi 15b/10 Ayrıca üzerinde çalıştığımız eser Eski Anadolu Türkçesi'nden gelen birtakım özelliklerle, Arap ve Fars yazı dili geleneğinden gelme yazılış hususiyetlerini karışık olarak bünyesinde taşımaktadır. Bununla birlikte ünlülerin yazılışında da belirli bir kaideye uyulmadığını görmekteyiz. Bu hususiyetlerden biri ek kök uyumsuzluğudur. Zarf Fiil Ekinde: süzüldukça ol iki çeşm-i şehbâz 22b/3 Eski Anadolu Türkçesi'nde yuvarlak ünlü taşıyan teklik üçüncü şahıs bildirme eki eserimizde bir yerde düz ünlülü olarak kullanılmıştır. Bildirme Eki: Makam-ı sohbete irmiş degüldir 29a/15Öğe TARAMA SÖZLÜĞÜNÜN İLK İKİ CİLDİNDEKİ DUYGU FİİLLERİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME(2018) Soydan, Serpilİnsanoğlu, dünyaya çeşitli zihinsel yeteneklerle gelmiştir. Buyeteneklerini dil ile dış dünyaya yansıtabilmiştir. Bu yönüyle dil; duyguve düşüncelerin aktarımında etkili bir organdır. Zihin denilen veİngilizcede mental kavramıyla karşılanan kelime içerisine düşünmetemeline dayanan fiiller dâhil edilmektedir. Bu fiiller genel olarak, idrak,algı, duygu fiilleridir. Makalede, bu mental fiillerden (zihin fiilleri) duygufiilleri ele alınmıştır. Bu fiillere ilişkin örnekler için Tarama Sözlüğününilk iki cildi ile Büşra Durna’nın “Tarama Sözlüğünün İlk Üç CildindeDuygu İsim ve Fiilleri” başlıklı tamamlanmamış lisans bitirme tezinotlarından yararlanılmıştır. Tarama Sözlüğü, XIII. yüzyıldan günümüzekadar Türkiye Türkçesiyle yazılmış, 227 eserden taranan ve bugünkullanılmayan ya da anlamı, şekli değişik olarak kullanılan Türkçesözlerin sözlüğüdür. Bu makalenin amacı, Tarama Sözlüğünün ilk ikicildinde yer alan duygu fiillerini tür ve sayı bakımından kısmî olarakdeğerlendirmeye çalışmaktır. Duygu ifade eden fiiller, üzüntü, şaşkınlık,nefret ve öfke, memnuniyetsizlik, memnuniyet, korkma-ürkme-çekinme,küçümseme, kibirlenme ve övünme, coşku ve heyecan, sevgi, telaş veendişe, utanma ve çekinme ifade eden fiiller olmak üzere on iki başlıkaltında gruplandırılmıştır. Tarama Sözlüğünün ilk iki cildine göre, duyguifade eden toplam 66 fiil tespit edilmiştir. Duygu ifade eden fiillerden ençok Şaşkınlık ifade eden fiillerin (14), en az sayıda Küçümseme (1), Telaşve Endişe (1), Utanma ve Çekinme (1) ifade eden fiillerin kullanıldığı tespitedilmiştir. Duygu fiillerinin yapısına bakıldığında; yapım eki alan duygufiilleri (31) ile birleşik fiillerin (31) eşit sayıda, kök hâlinde (4) duygufiillerin en az sayıda kullanıldığı görülmektedir. Ayrıca ek almış fiiller,etimolojik açıdan da değerlendirilmiştir.Öğe TARAMA SÖZLÜĞÜNÜN İLK ÜÇ CİLDİNDE KADIN VE MUTFAK EŞYALARI HAKKINDA KISMÎ SÖZ VARLIĞI ÇALIŞMASI(2018) Soydan, SerpilKadınların toplumdaki yeri kadar kadına verilen adlar ve kullandığıeşyalar da insan hayatında önemli olmuştur. Çünkü kadın, toplumdasorumlulukları, rolleri birden fazla ve değişken olan bir insandır. Kadın,öncelikle bireydir, eştir, annedir, abladır, kardeştir, arkadaştır, iş kadınıdır.Bu rol ve sorumlulukların sayısını artırmak mümkündür. Bu makaledeTarama Sözlüğünün ilk üç cildi taranarak, bu sözlükte tespit edilensözvarlıkları, kadınla ilgili söz varlıkları ve sosyal yaşamı kolaylaştıranmutfak eşyaları olmak üzere iki ba?lık altında incelenmiştir. Kadınla ilgili sözvarlıkları ise kadına verilen adlar, kadınla ilgili süs eşyası, giyim eşyası,eğlence ve çeyizlik eşyaları başlığı altında değerlendirilmiştir. Kelimeleryapı, kök ve anlam bakımından incelenmeye çalışılmıştır. Bu çalışmanınamacı, Tarama Sözlüğünün ilk üç cildinde, kadınla ilgili kısmî söz varlığı ilemutfak eşyalarından hangilerinin kullanıldığını tespit edip diğer sözlüklerdebu şekliyle ve anlamıyla tanıklanıp tanıklanmadığını ortaya koymaktırÖğe Yunus Emre’nin Divân- ı İlâhiyatı’nda Astronomi, Maden ve Musıkî Âleti Terimleri(2021) Soydan, SerpilXIII. yüzyılda Anadolu’da yeni bir edebiyat dilinin doğuşunda en mühim rolü oynayanlardan biri de Yunus Emre’dir. Ayrıca şiirlerinden hareketle Yunus Emre’nin, Arapça, Farsça, İslâmî ilimler, İslam tarihi ve devrin bütün ilimlerinden haberdâr olduğunu söylemek mümkündür. İslam tasavvufunun inceliklerini sadelikle dile getirmiş mutasavvıf halk şairi Yunus Emre’dir. Bu çalışmada, Yunus Emre’nin Divân-ı İlâhiyat adlı eseri kaynak eser olarak incelenmiştir. Çalışmanın amacı, Divân-ı İlahiyat adlı eserin sözvarlığı içerisinde yer alan astronomi, maden ve musıkî âleti terimlerini tespit etmektir. On üçüncü yüzyıla kadar ortaya konulmuş tarihî dönemlere ait eserlerde tanıklanıp tanıklanmadığı da incelemeye çalışmaktır. Eser taranmış, söz varlığı içerisinde yer alan astronomi, maden, musıkî âleti terimleri tespit edilmiş, terimlerin yer aldığı beyitlerin sayfa sayısı, gazel ve beyit numarası hemen yanında gösterilmiştir. Astronomi terimleri olarak, on üç (13) terim tespit edilmiştir. Bu terimlerden sekizi (8) Arapçadır. Bu terimler şöyledir: Ay (T), Bedr (A), Hilâl (A), Dünya (A), Felek (A), Gök (T), Güneş (T), Şems (A), Yıldız (T), Ilduz (T), Mirrîh (A), Bercîs (A), Zühre (A). Maden terimleri olarak on dört (14) terim tespit edilmiştir. Bu terimlerden beşi (5) Arapça, ikisi (2) Farsçadır. Bu terimler; Altun (T), Bakır (T), Cevher (A), Demir / Demür (T); Gevher (F), Güher (F), Kân (F), Sadef, (A); Gümüş (T), İnci (T), Maden (A), Mercan (A), Tunç, Yakut (A)’tur. Musikî terimleri olarak altı (6) terim tespit edilmiştir. Biri (1) Arapça, üçü (3) Farsça, ikisi (2) Türkçedir. Bu terimler, Rebâb (A), Şeşte /Şeştâ (F), Ceng (F), Çalgu (T), Saz (F), Kopuz (T)’dur.