Yazar "Veysel Eren" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 11 / 11
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Kamu Hizmetlerinin Daha İyi Görülebilmesi İçin Alternatif Bir Yönetim Yaklaşımı: Elektronik Devlet(2005) Veysel Eren; Ufuk DurnaGelişen bilgi ve iletişim teknolojileri, giderek ekonomik ve sosyal hayatın vazgeçilmez bir parçası olmakta, bunun sonucunda günümüz insanının devletten beklentileri daha da artmakta ve devletin bu gelişmeye ayak uydurması modern yönetimin bir gereği haline gelmektedir. Bir yandan merkezi yönetim ve yerel yönetim arasındaki yetki ve sorumluluk paylaşımı, diğer yandan da devlet, özel teşebbüs ve yurttaş arasındaki ilişkilerin boyutu daha etkin iletişim ve bilgi işlem araçlarının kullanılmasını zorunlu hale getirmektedir. Modern devlet anlayışının günümüzde en önemli göstergeleri arasında, devletin iç işleyişini online hale getirmesi, kamu hizmetlerini yurttaşlara dijital ortamda sunması ve bilişim teknolojilerini kullanarak bürokratik işlemleri en aza indirmesi yer almaktadır.Bu çalışmada, e-devletin çeşitli tanımaları, ortaya çıkış nedenleri, ne tür gelişmelere yol açabileceği ve hangi alanlarda etkili olabileceği bir model çerçevesinde ele alınmıştır. Modelde, e-devleti ortaya çıkaran etkenler ve teşvik edici unsurlar; e-devlette rol alan yurttaş, işletme, lobi, dernek ve diğer sivil toplum örgütlerinden oluşan aktörler; politik çevre, teknoloji, hukuk, finansman, kamusalhk, dışarıyla işbirliği, örgüt yapısı ve personel gibi etkileşim dinamikleri ele alınarak incelenmiş; e-demokrasi ve e-idare ile ilgili olarak e-devlet uygulamaları üzerinde durulmuştur.Öğe Kamu Performans Yönetiminde Ölçüt Sorunu: İdari Faaliyetlerde Başarı Ölçütleri(2009) Veysel ErenKamu yönetimi ile işletme yönetiminin yakınlaşma sürecinde performans, anahtar kavramlardan birisi olmuştur. Bu doğrultuda, kamu örgütlerinin başarısı, temel sorgulanma konusu haline gelmiştir. Konunun açıklığa kavuşturulması, özel sektör kaynaklı performans kavramının ne anlama geldiği, kamu yönetiminde uygulanma potansiyeli ve ölçütlerinin ne olması gerektiği hususlarının anlaşılmasıyla mümkündür. Çalışma, konunun üç sacayağından özellikle "kamu örgütlerinin başarısını anlayabilmek için hangi ölçütler kullanılabilir?" sorusuna odaklanmıştır. Sorunun cevabı, yasallık, meşruluk, etkililik ve verimlilik olmak üzere dört temel ölçüt tartışılarak verilmeye çalışılmıştır.Öğe Kamu Sektöründe Performansın Anlaşılması ve Geliştirilmesi(2007) Veysel Eren; Ufuk DurnaKamu kesiminde performans kavramının kökleri, Petrol Krizi öncelerine kadar uzanmaktadır. Ancak kavramın, günümüzde kamu sektörünün modernizasyonu çerçevesinde en parlak konumuna ulaştığı görülmektedir. Bütçe imkânlarının giderek daha kısıtlı hale gelmesi ve kamu yönetiminden daha fazla ve daha kaliteli hizmet beklenmesi, kavramın gündeme oturmasında en önemli etkenler olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte performans kavramının ne anlama geldiği hususunda bir görüş birliği de bulunmamaktadır. Bu çalışma, anlamı üzerinde bir uzlaşma sağlanamamış olan performans konusunu kamu yönetimi çerçevesinde tartışmaktadır. Çalışmada öncelikle performanstan ne anlaşılması gerektiği konusu açıklığa kavuşturulmuştur. Daha sonra performansın ölçülmesi ve geliştirilmesi konuları kapsamlı bir biçimde tartışılmıştır. Performans ölçümünün, kamu kurumlarında özellikle karar alma sürecindeki önemi üzerinde durulmuş ve sınırları belirlenmeye çalışılmıştır.Öğe Kamu Sektöründe Stratejik Yönetim(2002) Ufuk Durna; Veysel ErenKamu hizmetlerinin daha etkin hale gelebilmesi için, kamu yöneticileri, stratejik yönetimi yararlı bir araç olarak kullanabilirler. Stratejik yönetimle kamu yöneticileri faaliyetlerine uzun vadeli bir perspektifle bakarlar. Böyle bir yönetim anlayışı içinde örgütün iç süreçleri ile dış çevre faktörleri arasındaki etkileşimler dikkate alınarak, örgüt esnek ve şeffaf bir yapı içerisinde faaliyette bulunur. Stratejik yönetim uygulamasıyla, kamu örgütlerine özellikle vizyon, misyon ve değerler belirleyecek faaliyetlere belirli bir yön verilebilir. Bir şekilde kamu örgütleri geleceklerini önceden belirleme ve buna göre çalışmalarını yönlendirme olanağına kavuşur. Bu çalışmada, kamu sektöründe stratejik yönetimin tanımı, özellikleri, kapsamı, süreci bir model önerisi ile birlikte tartışılmıştır.Öğe Kamu Yönetiminde Bir Rekabet Aracı Olarak "Hizmet Karşılaştırması" Yoluyla Yenilik ve Başarı Geliştirme(2002) Veysel ErenKamu hizmetinin üretilmesi ve topluma sunulması, ekonomik, teknolojik, demografik ve kültürel değişimlerin yoğun bir biçimde yaşandığı günümüz dünyasında daha çok önem kazanmaya başlamıştır. Kamu kesiminin tekelci yapısı, bürokratik yönetici anlayışı, örgütsel, yapısal ve işleyişsel durumundan kaynaklanan ekonomik sorunlar, bu sektörde rekabet benzeri koşulların oluşturulmasını ve işletilmesini zorunlu hale getirmiştir. Bu doğrultuda, hizmet karşılaştırmasının, kamu sektörü için bir rekabet aracı olabilirliği irdelenmektedir.Öğe Kamu Yönetiminde Denetim Anlayışındaki Gelişmeler(2006) Veysel ErenÖzet: Kamu sektörünün işletme yönetimine göre giderek daha işlevsiz hale gelmesi, faaliyetlerinde verimliliğin, kalitenin, etkinliğin düşmesi, kaynakların yerinde kullanılmaması gibi nedenlerle bürokrasi modeli her geçen gün biraz daha fazla tartışılmaya başlanmıştır. Tartışmalarda yeni yönetim anlayışı öne çıkmaktadır. Bu anlayışın en önemli argümanlarından birisi denetim işlevidir. Çünkü denetim sorununun ele alınış biçimi, kamu yönetiminin işleyişini de önemli ölçüde etkilemektedir. Denetimden beklentiler farklı olmakla birlikte denetimin iki temel amacı bulunmaktadır. Bunlardan biri yönetsel faaliyetlerde "hukuki rasyonelliğin", diğeri de "ekonomik rasyonelliğin" sağlanmasıdır. Bu çalışmada denetim anlayışındaki gelişmeler, geleneksel yönetim anlayışından başlayarak ele alınmaktadır. Bu çerçevede denetimin tür ve teknikleri çalışma kapsamı dışında tutularak, stratejik denetim, operatif denetim, denetimin kamu yönetiminde ekonomiklik, verimlilik ve etkenliğe etkileri, denetim ve sorumluluk, yeni yönetim anlayışında denetim gibi konular üzerinde durulmaktadır.Öğe Kamu Yönetiminde Rekabet, Rekabetin Kurumsallaştırılması ve Rekabet Mekanizmaları(2003) Veysel ErenÖnceleri sadece özel sektörle ilgili olduğu düşünülen rekabet kavramı, artık günümüzde kamu yönetimi ile ilişkili olarak da kullanılmaya başlanmıştır. Rekabet özel sektörde, etkinliğin, verimliliğin, kalitenin, çabukluğun bir teminatı ya da tetikleyicisi olarak algılanmaktadır. Bir yanda uygulamada rekabetin bu yöndeki olumlu etkileri, diğer yandan da kamu sektöründeki verimsizliğin, etkinsizliğin, hantallığın, aşırı bürokrasinin sebebi olarak görülen tekel niteliğine karşı duyulan tepki, rekabetin kamu yönetiminde de gündeme gelmesine neden olmuştur. Bu çalışmada, kamu yönetiminde rekabetin olabilirliği, işlevleri, rekabet biçimleri ve mekanizmaları, ortaya çıkabilecek muhtemel sorunlar tartışılmıştır. Çalışmada özellikle kamu sektöründe rekabet yerine geçebilecek yöntemler üzerinde durularak, kamu yönetimini modernleştirme çabalarına, yeni kamu yönetimi anlayışı (NPM) çerçevesinde ışık tutulmaya çalışılmıştır.Öğe Kamu Yönetiminde Yeni Meşruluk Temeli Olarak Müşteri Odaklı Yönetim Yaklaşımı(2003) Veysel ErenDünyadaki ekonomik, teknolojik ve kültürel değişim, yönetim - yurttaş ilişkilerini de yakından etkilemiştir. Özellikle bilgi teknolojisindeki hızlı değişmeler ve bunun sağladığı imkanlar, insanların kamusal ve özel nitelikli mal ve hizmetleri bir çok bakımdan karşılaştırmalarına olanak sağlamıştır. Bunun neticesinde insanların kamu sektöründen beklentileri değişmiştir. Bireyin iletişim teknolojisi yoluyla etkileşimi ve beklentilerinin farklılaşması, yönetim - yurttaş ilişkilerinin yeni boyutlar kazanmasına yol açmıştır. Bu noktada kamu yönetiminin meşruluk kaynağı olarak yasallık yetersiz kalmaya başlamıştır. Bu çalışmada meşruluğun anlamı, türleri ve aşamaları üzerinde durulduktan sonra, yönetim – yurttaş ilişkileri, müşteri odaklılık çerçevesinde ele alınmıştır. Yurttaşın yeni rollerinin neler olduğu, yönetim karşısında ne gibi sorumluluklar üstlendiği ele alınarak, müşteri odaklı yönetim yaklaşımının yeni bir meşruluk kaynağı olup olamayacağı tartışılmıştır.Öğe Personel Rejiminde Bürokratik Modelden İşletmeci Anlayışa Geçiş(2006) Veysel Eren1980 sonrası kamu yönetimi modernizasyonlarında, neo-liberal politikaların kuramsal temelini oluşturan Yeni Kamu İşletmeciliği kayda değer bir yer edinmiştir. Birçok ülkede kamu yönetimi, yapısını, stratejilerini, iş görme metotlarını ve personel sistemlerini bu anlayışa göre dönüştürmektedir. Bürokratik yönetim anlayışının izlerini taşıyan personel sistemleri, işletmeci yaklaşıma göre yeniden yapılandırılmaktadır. Bu çalışmada, bürokratik personel yönetimi anlayışı ile işletmeci personel yönetimi anlayışı karşılaştırılmış ve personel rejiminin dünyada ve Türkiye’de işletmeci anlayış çerçevesinde değişime uğrayan yönleri incelenmiştir. Sonuç olarak, kamu-özel sektör personel sistemleri arsındaki ayırımın özel sektör lehine ortadan kalktığı kanaatine ulaşılmıştır.Öğe Üç Bağlılık Unsuru Ekseninde Örgütsel Bağlılık(2005) Ufuk Durna; Veysel ErenÖrgütsel bağlılık, bireyin kurumsal amaç ve değerleri kabul etmesi, bu amaçlara ulaşılması yönünde çaba sarf etmesi ve kurum üyeliğini devam ettirme arzusudur. Hem örgütler hem de çalışanlar açısından önemli yararları bulunan örgütsel bağlılığın, duygusal (affective), sürekli (continuance) ve normatif (normative) olmak üzere üç türü bulunmaktadır. Bu araştırma, Niğde İlinde eğitim ve sağlık alanında çalışanların örgütsel bağlılıklarını çeşitli demografik faktörlerle karşılaştırarak belirlemeyi amaçlamıştır. Araştırma bulguları, demografik özelliklerden bağlı bulunulan kurum, yaş, medeni hal ve kıdem ile çalışanların örgütsel, duygusal ve normatif bağlılıkları arasında ilişkinin bulunduğunu; ancak süreklilik bağlılığı ile bu değişkenlerin hiç biri arasında herhangi bir ilişki bulunamadığını ortaya koymuştur.Öğe Yerel Hizmetlerde Özelleştirmeye Alternatif Bir Yönem Olarak Yaklaşımı(2006) Veysel Eren; Selim Kılıç20. yy'm başlarından itibaren çeşitli nedenlerden dolayı devletin işlevlerinde ve buna bağlı olarak örgütsel yapısında bir genişleme yaşanmıştır. Buna paralel olarak her şey devletten beklenmeye başlanmıştır. Ancak yüzyılın sonunda devlet işlevlerindeki bu artış tersine dönerek, kamu hizmeti olarak nitelendirilen hizmetlerin sınırlandırılması çabalan ortaya çıkmıştır. Bu çabaların en etkili olanı kuşkusuz özelleştirme olmuştur. Ancak kamunun elindeki araç, gereç, mal ve hizmetlerin mülkiyetinin ulusal ya da yabancı özel sektör kuruluşlarına devredilmesi bir çok tartışmayı da beraberinde getirmiştir. Bu tartışmaların en kayda değer olanlarından birisi, özelleştirme yerine kamuya ait kurumlarda ve kamunun iş görme yöntemlerinde rekabeti savunan görüşler olmuştur. Bu çalışma, özellikle yerel hizmetlerin özelleştirilmesine alternatif olarak rekabet mekanizmalarının kullanılabileceğini savunmaktadır.