Beden Egitimi ve Spor Bilimleri Dergisi Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 33
  • Öğe
    12 Haftalık düzenli aerobik ve direnç egzersizlerinin orta yaş erkek ve kadınların vücut kompozisyonları üzerine etkisi
    (Niğde Üniversitesi, 2009) Kafkas, M. Emin; Açak, Mahmut; Karademir, Tamer
    12 haftalık düzenli aerobik ve direnç egzersizlerinin orta yaş erkek ve kadınların vücut bileşimlerine etkisini araştırmak amacıyla yapılmıştır. Araştırmaya gönüllü 46 erkek (yaş: 33.8 ± 6.6 yıl, Beden Kitle İndeksi (BKİ): 27.9 ± 12.8 kg/m2 ) ve 29 kadın (yaş: 34.7 ± 4.5 yıl, BKİ: 26.8 ± 2.9 kg/m2 ) olmak üzere toplam 75 sedanter denek katılmıştır. Antrenmanın şiddeti % 60- 70 olarak Karvonen metodu ile belirlendi. 12 hafta boyunca, haftada 3 gün, aerobik ve direnç egzersizleri ile çalışmalardan önce ısınma ve sonunda soğuma egzersizleri yaptırılmıştır. Deneklerin egzersiz programı öncesi ve sonrası vücut kompozisyonları, kan basınçları, el kavrama kuvveti ölçümleri yapılmıştır. Deneklerin ön ve son test karşılaştırmaları SPSS 11.0 paket programı kullanılarak paried t-testi ile analiz edilmiştir. Orta yaş kadın ve erkeklere uygulanan 12 haftalık aerobik ve direnç egzersizlerinin vücut ağırlığı (VA), BKİ, vücut yağ oranı (VYO), yağsız kas kitlesi (YKK), bel çevresi (BÇ), kalça çevresi (KÇ), bel-kalça oranı (BKO), el kavrama kuvveti (EKK), sistolik kan basıncı (SKB) ve diastolik kan basıncı (DKB) parametrelerinde istatistikî açıdan son testler lehine anlamlı farklılıklar meydana getirdiği tespit edilmiştir. Araştırma sonuçlarına dayalı olarak orta yaşlı erkek ve kadınlarda yapılan düzenli aerobik ve direnç egzersizlerinin deneklerin vücut kompozisyonları üzerinde olumlu etki yaptığı saptanmıştır.
  • Öğe
    KREATİN YÜKLEMESİNİN SPORCULARIN İZOKİNETİK PERFORMANSINA ETKİSİ
    (Niğde Üniversitesi, 2009) ŞİRİN, Erkan Faruk; YALÇIN, Suzan
    Bu çalışmanın amacı ergojenik yardımcı olarak kullanılan kreatin monohidrat’ın (CrH2O) uzun süreli (6 hafta) yüklemenin sporcu performansına (izokinetik güç ölçümünde toplam iş üretimi) etkisinin belirlenmesidir. Araştırmaya yaşları 20- 27 arasında değişen 38 kişi katılmıştır. Araştırmaya katılan denekler aktif spor yapan sporculardan seçilmiştir. Araştırma bulgularına göre; izokinetik egzersizde kreatin grubunda tüm denekler için tüm setlerde yüklemeden sonra toplam iş üretimi arttı. Birinci ve beşinci setlerde yükleme öncesi ve sonrası değerler arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Kreatin grubunda yükleme öncesi (Yönc)’nden 15. güne göre değişimde bütün setlerde istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmiştir. Aynı şekilde yükleme öncesinden 50. güne göre değişimde ise istatistiksel olarak önemli bir fark tespit edilmemiştir. Plasebo grubu yükleme öncesi ve sonrasında her 5 sette, toplam iş üretim değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı. Plasebo grubunda yükleme öncesi (Yönc)’nden 15. güne göre değişimde bütün setlerde istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiştir. Aynı şekilde yükleme öncesinden 50. güne göre değişimde ise istatistiksel olarak önemli bir fark tespit edilmemiştir. Araştırmanın göze çarpan bulgularında biri, uzun süreli (50 gün) kreatin yüklemenin, maksimal istemli diz ekstansiyonu sırasında kas total iş üretimi değerlerine etkisi olmamıştır fakat yükleme öncesinden 15. güne göre değişimde anlamlı gelişmeler görülmüştür. Bu da total iş üretiminde, uzun süreli yüklemeler yerine iki haftalık yüklemelerin daha olumlu sonuçlar verdiği sonucunu ortaya çıkarmıştır
  • Öğe
    SPORCULARDA VE SEDANTERLERDE GLİSEROL TAKVİYESİNİN EPİNEFRİN VE KORTİZOL ÜZERİNE ETKİLERİ
    (Niğde Üniversitesi, 2009) ÇAKMAKÇI, Oktay; KEÇECi, Tufan; PATLAR, Süleyman
    Bu araştırmada, düzenli egzersiz yapan sporcularda ve sedanterlerde oral olarak verilen gliserolün Epinefrin ve Kortizol parametreleri üzerine etkisinin araştırılması amaçlandı. Araştırmada yaş ortalamaları 22.82 ± 1.49 yıl ve vücut ağırlığı ortalamaları 73.96 ± 9.16 kg olan Selçuk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’nda okuyan 20 sağlıklı erkek sporcu ve diğer fakültelerde okuyan 20 sağlıklı erkek öğrenci olmak üzere toplam 40 öğrenci denek olarak kullanıldı. Denekler (Sedanter grup (S), Gliserol takviyeli sedanter grup (GS), Egzersiz grubu (E), Gliserol takviyeli egzersiz grubu (GE)) olarak 4 gruba ayrılarak. E ve GE gruplarındaki deneklere 20 gün süresince 20m mekik koşu testi uygulandı. GS ve GE grubuna dahil olan deneklere 20 gün boyunca sabah saat 10.00’ da oral olarak 1.2 g/kg dozunda gliserol takviyesi yapıldı. Bütün deneklerden egzersiz periyoduna ve gliserol takviyesine başlamadan önce kan örnekleri alındı. Ayrıca, 20 günlük gliserol takviyesi ve egzersiz periyodundan sonra tüm gruplardan ikinci kan örnekleri alındı. 20. gün sonunda alınan ikinci kan örneklerinden sonra tüm gruplara belirtilen egzersiz testi uygulandı. Egzersiz testinin bitiminden hemen sonra üçüncü kan örnekleri alındı. Egzersizden 2 saat sonra dördüncü ve 24 saat sonra beşinci kan örnekleri alındı. Alınan kan örneklerinde belirlenen serum Epinefrin ve Kortizol düzeyleri ölçüldü. Bu parametrelere ilişkin gruplar arasındaki farklılıkların önem kontrolünde Varyans Analizi yapılarak, Duncan’ın Multiple Range testi kullanıldı. Grup içi farklılıkların tespitinde ise Wilcoxon Signed Ranks testi kullanıldı. Bu çalışmada uygulanan orta şiddetteki ve submaksimal egzersizin serum epinefrin ve kortizol düzeyleri üzerine önemli (p<0.05) bir etkisinin olduğu tespit edilmiş fakat bu egzersiz protokolü ile beraber uygulanan gliserol takviyesinin, en azından bu miktar ve sürede serum epinefrin ve kortizol düzeyleri üzerine önemli bir etkisinin olmadığı söylenebilir.
  • Öğe
    SUDA VE KARADAKİ FARKLI BEDEN KONUMLARINDA KALP HIZI DEĞİŞKENLİĞİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
    (Niğde Üniversitesi, 2009) Tüfekçioğlu, Ertan; Çotuk, H. Birol
    Karada ve sudaki farklı beden konumlarında elde edilen Kalp Hızı Değişkenliği (KHD) değerlerinin karşılaştırılması ve en etkili gevşeme konumunun belirlenmesi amacıyla yapılan bu araştırmaya, İstanbul’da bir eğitim kurumunda çalışan farklı statülerdeki çalışanlardan oluşan 18 kişi gönüllü olarak katılmıştır. Katılımcıların KHD değerleri, karada dikey ve yatay, suda watsu konumunda alınmıştır. Gurubun tüm ölçümleri farklı günlerde ve her konum için 4 kez tekrarlanmıştır. KHD’nin zaman boyutu parametresi olarak RMSSD, frekans alanı parametreleri olarakta HF% ve LF/HF oranı analiz edilmiştir. RR sinyali 1 milisaniye hassaslıkta kayıt edilmiştir. Bu parametrelerin karşılaştırmaları Tekrarlayan Ölçüm Varyans Analizi ile yapılmıştır. Watsu konumunda alınan ölçümlerin analizinde, RMSSD ve HF% parametrelerinde anlamlı artış bulunmuştur. Sempatik düzenlemenin bir yansıması olarak kabul edilen LF/HF oranı watsu konum ölçümleri, dikey ve yatay olarak yapılan kara ölçümlerinden anlamlı olarak düşük çıkmıştır. Sonuç olarak, en etkili gevşemenin sudaki watsu konumunda gerçekleştiği anlaşılmıştır.
  • Öğe
    ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ İÇİN BEDEN EĞİTİMİ DERSİ TUTUM ÖLÇEĞİ GELİŞTİRİLMESİ
    (Niğde Üniversitesi, 2009) GÜLLÜ, Mehmet; GÜÇLÜ, Mehmet
    Bu araştırmanın amacı, ortaöğretim öğrencilerinin beden eğitimi dersine yönelik tutumlarını tespit etmek için geçerli ve güvenilir yeni bir tutum ölçeği geliştirmektir. Beden Eğitimi Dersi Tutum Ölçeği, 600 öğrenciye uygulanarak geliştirilmiştir. Ölçek, 11 maddesi olumsuz ve 24 maddesi olumlu olmak üzere toplam 35 maddeden meydana gelmiştir. Ölçek tek boyutlu olup, tek faktörün açıkladığı varyans %36,19 ve birinci öz değeri 12,67’dir. 45 gün ara ile 50 ortaöğretim öğrencisine uygulanması sonucu elde edilen test tekrar test yöntemine göre güvenirlilik katsayısı 0,80 olarak ve tutarlılık katsayısı (Cronbach Alfa) 0,94 olarak bulunmuştur. Bu sonuçlar ortaöğretim öğrencileri için hazırlanmış beden eğitimi dersi tutum ölçeğinin geçerliği ve güvenirliği sağlamış olduğunu göstermektedir.
  • Öğe
    ÖN ÇAPRAZ BAĞ (ÖÇB) OPERASYONU GEÇİREN SPORCU VE SEDANTER ERKEKLERİN İZOKİNETİK DİZ KUVVET GELİŞİMİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
    (Niğde Üniversitesi, 2009) İNCE, Alparslan; LÖK, Sefa
    Bu çalışmada ön çapraz bağ (ÖÇB) operasyonu geçiren erkek sporcularda izokinetik kuvvet gelişiminin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu çalışma 2004–2005 yılları arasında Selçuk Üniversitesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Merkezi Ana Bilim Dalı kliniğine başvuran 10 sporcu ve 9 spor yapmayan, 19 erkek hasta üzerinde gerçekleştirildi. Bu amaçla, çalışmaya katılan kişilerin ön hazırlıkları tespit edilerek, izokinetik kas kuvvetleri (820–130 model Biodex 3 system izokinetik egzersiz ölçüm cihazı) gelişimi incelenmiştir. Elde edilen parametrelerin istatistiki analizleri SPSS 15.0 (19) programında yapılmıştır. Sedanter ve sporcu grupları arasındaki farklılıklar t- testi ile belirlenmiştir. Her grubun haftalar arasındaki farklılıkları ise paired t-testi ile tespit edilmiştir. Sedanter ve sporcu gruplarında boy uzunluğu ve vücut ağırlığı yönünden farklılık bulunmazken, sedanter grubunun yaş ortalamasının sporcu grubundan daha yüksek olduğu belirlenmiştir (P< 0.05). Sedanter ve sporcu gruplarında izokinetik kuvvet gelişimi (fleksiyon ve ekstansiyon) PT (pik tork) ölçümleri haftalara göre doğru orantılı bir artış gözlenmiştir (P< 0.001). Ekstansiyon 60°/sn, 120°/sn ve fleksiyon 60°/sn, 120°/sn yönünden yapılan istatistikî incelemede genel olarak sedanter grubunun sporcu grubundan daha yüksek izokinetik ölçüm değeri verdiği tespit edilmiştir (P<0.05). Ancak, 1. ve 4. haftalarda fleksiyon 60°/sn ve 120°/sn PT izokinetik ölçüm değerleri arasında farklılık bulunamazken 8. ve 12. haftalarda farklılık tespit edilmiştir (P<0.05). Sonuç olarak; elde edilen bu bulguların, ÖÇB operasyonu sonrası sporcuların izokinetik egzersizin ve tedavi yönteminin önemli olduğu belirlenmiştir.
  • Öğe
    BESYO ÖZEL YETENEK SINAVINA GİREN GENÇLERİN, YAPTIKLARI SPOR DALLARINA GÖRE ANTROPOMETRİK ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
    (Niğde Üniversitesi, 2009) YAPRAK, Yıldız; DURGUN, Behice
    Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO) özel yetenek sınavına giren adayların, genel profillerinin belirlenmesi ve yaptıkları spor dallarına göre antropometrik özelliklerinin karşılaştırılması amacıyla yapılan bu çalışmaya 17-28 yaşlarında 304 genç katılmıştır. (Erkek: n: 216, yaş: 20.76 ± 2.18 yıl, boy: 174.40 ± 6.46 cm, vücut ağırlığı (VA): 66.18 ± 7.20 kg, Kadın: n: 88, yaş: 20.19 ± 2.18 yıl, boy: 161.24 ± 5.83cm, VA: 52.39 ± 5.59 kg;). Sınava giriş sırasına göre ölçümleri yapılan adayların çeşitli anatomik bölgelerinin uzunluk, çevre, çap ve deri kıvrımı kalınlığı ölçümleri kaydedilmiştir. Dataların analizi için SPSS 11.0 paket programında aritmetik ortalama, standart sapma, tek yönlü varyans (one-way ANOVA) analizi, farkı meydana getiren grubun belirlenmesi için ise Tukey testi kullanılmış, güven aralığı 0.05 olarak kabul edilmiştir. Düzenli olarak yaptıkları spor dallarına göre gruplara ayrılan adayların tek yönlü varyans analizi sonucuna göre erkeklerde; boy, VA, çevre ölçümlerinden; bel, kalça, baldır, ayak bileği, uzunluk ölçümlerinden; uyluk, baldır, ayak, derialtı yağ ölçümlerinden; abdominal deri kıvrımı (DK) ve vücut yağ yüzdesi (VYY) gibi parametrelerde gruplar arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı (p<0.00) bulunmuştur. Tukey testiyle anlamlı farklılığı meydana getiren grubun bütün parametrelerde basketbolcular olduğu saptanmıştır. Kadınlarda boy, VA, oturma yüksekliği, çevre ölçümlerinden; kalça, baldır, uyluk, ayak bileği, uzunluk ölçümlerinden; ayak, genişlik ölçümlerinden; diz gibi parametrelerde gruplar arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı (p<0.00) bulunmuştur. Anlamlı farklılığı meydana getiren grubun bu parametrelerde voleybolcular olduğu saptanmıştır. Bu çalışma sonucunda BESYO özel yetenek sınavına giren adayların morfolojik özelliklerin yaptıkları spor branşlarına göre anlamlı farklılık gösterdiği, bu farkı yaratan grubun erkeklerde basketbolcular, kadınlarda ise voleybolcular olduğu bulunmuştur.
  • Öğe
    FUTBOLCULARIN VÜCUT KOMPOZİSYONU, VÜCUT BİLEŞENLERİ VE SOMATOTİP ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE BİR İNCELEME
    (Niğde Üniversitesi, 2009) KÜRKÇÜ, Recep; HAZAR, Fatih; ÖZDAĞ, Selçuk
    Bu çalışmanın amacı yıldız futbolcuların (Muğla Üniversitesi Spor Klübü Yıldız Futbol Takımı) vücut kompozisyonu, vücut bileşenleri ve somatotip değişkenlerinin incelenmesi ve diğer Türk ve yabancı futbolcularla karşılaştırılarak değerlendirilmesidir. Denekler düzenli antrenman yapan, yaş ortalamaları 13.22 olan, bölgesel ligde oynayan 18 erkek futbolcudur. Araştırmaya katılan deneklere özgü yaş, boy, vücut ağırlığı, deri kıvrım ölçülerinden; biceps, triceps, sırt, suprailiac, abdominal, bacak, baldır deri kıvrım ölçümleri, çap ölçümlerinden femur bikondüler ve humerus bikondüler çap ölçümleri, çevre ölçümlerinden bicep, baldır çevre ölçümleri ve vücut yağ yüzdesi ölçümleri alındı. Deneklerin somatotip özellikleri Heat-Carter formülüne göre değerlendirildi. Deneklerin; boy uzunluğu 158,44±10,42 cm, vücut ağırlığı 47,65±8,38 kg, deri kıvrım ölçülerinden; biceps 5,75±1,54 mm, triceps 10,61±2,93mm, sırt 7,30±1,59mm, suprailiac 7,00±2,04mm, abdominal 9,91±3,98mm, bacak 13,52±4,76mm, çap ölçümlerinden; femur bikondüler 11,03±0,74 cm ve humerus bikondüler çap ölçümleri, 7,30±0,59 cm, çevre ölçümlerinden; bicep, 22,76±3,11 cm, baldır çevre ölçümleri 32,84±3,33 cm ve vücut yağ yüzdesi 5,41±1,37 mm, Endomorfi ortalamaları 4,59± 2,08, Mezomorfi ortalamaları 6,94±3,10, Ektomorfi ortalamaları 3,55± 1,34 olarak belirlendi. Sporun ilgili dallarında, sporcuların fiziksel ve antropometrik özelliklerini içeren fiziksel uygunluk değerleri, yetenek seçiminde oldukça önemlidir. Bu nedenle çalışma sonuçlarının, futbolcu seçiminde ve bu konuda yapılacak diğer çalışmalarda yararlı olacağı düşünülmektedir.
  • Öğe
    BUZ HOKEYİ SPORUNDA SLAP-SHOT VURUŞUNUN FOTOGRAMETRİK YÖNTEMLER KULLANILARAK BİYOMEKANİK ANALİZİ
    (Niğde Üniversitesi, 2009) GÖKTEPE, Ayhan; ÖZFİDAN, Işıl; KARABÖRK, Hakan; KORKUSUZ, Feza
    Bu çalışmada, buz hokeyinde kullanılan dinamik bir slap-shot vuruşunda dirsek ve diz eklemlerinin açısal kinematiği fotogrametrik metodlar kullanılarak incelenmiştir. Diz ve dirsek kinematiği tanımının elde edilebilmesi için, farklı takımlardan 4 sağ sopa Türk buz hokeyi oyuncusu bu çalışmaya gönüllü olarak katılmıştır. Yükleme, temas ve takip evreleri 2 adet DragonFly ExpressTM dijital video kamera ile çekilmiştir. Değerlendirme fotogrametrik bir yazılım olan Pictran 2.9 yazılımı ile yapılmıştır. Sonuçlar, dirsek açısı için önceki çalışmalarla tutarlılık gösterirken, diz eklem açısı için genel bir strateji elde edilememiştir.
  • Öğe
    VOLEYBOLCULARIN FARKLI MAÇ PERFORMANSLARI İÇİN TEKRARLANAN ÖLÇÜMLER YÖNTEMİNİN KULLANILMASI
    (Niğde Üniversitesi, 2009) ZIRHLIOĞLU, Gürol; KARACA, Süha
    Farklı yer, zaman ve materyaller üzerinde tekrarlanan deneyler ile bir veya birden fazla faktörün etkisi hakkında bilgi edinebilmek için tekrarlanan gözlemler yöntemi kullanılmaktadır. Yapılan çalışmada, 2006 yılında Japonya’da düzenlenen Dünya Voleybol Şampiyonasına katılan Türk Bayan Milli Voleybol Takımı sporcularının performans analizi için tekrarlanan ölçümlere ait karışık model yöntemi kullanılmış ve sporcuların performanslarının maçlara ve sayı elde etme yöntemlerine göre değişip değişmediği incelenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre oyuncuların maçlardaki performansları arasında anlamlı farklılıkların olabileceği sonucu ortaya çıkmıştır
  • Öğe
    GENÇLİK SPOR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TAŞRA TEŞKİLATI ÇALIŞANLARININ İŞ DOYUM DÜZEYLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
    (Niğde Üniversitesi, 2009) EKİCİ, Sümmani; BELLİ, Emre; ÇALIŞKAN, Seda
    Bu araştırmanın amacı; Gençlik Spor Genel Müdürlüğü taşra teşkilatında çalışan personelin iş doyum düzeylerinde; cinsiyet, yaş, eğitim seviyeleri ve hizmet yıllarına göre farklılıklarını araştırmaktır. İş doyum düzeyi hakkında veriler elde etmek için Muğla, Aydın ve İzmir il müdürlüklerinde çalışan 71 personele iş tatmin anketi uygulanmıştır. Elde edilen verilerin istatistikî değerlendirilmesinde SPSS programında frekans, bağımsız gruplarda t-testi ve tek yönlü varyans analizi (Anova), farklılıkların hangi gruptan kaynaklandığını bulmak için de Scheffe-F testi uygulanmıştır. Yapılan çalışmada G.S. İl Müdürlüğü personelinin cinsiyetler arasında iş doyum düzeyleri açısından anlamlı bir farklılığa rastlanmamıştır.Personelin eğitim durumlarına göre karşılaştırma yapıldığında iş doyum düzeyleri arasındaki farklılıklar gelişme yükselme imkânları (p=,001) örgütsel ortam (p=,022) ve ücret (p=,017) alt boyutunda anlamlı bir farklılığa rastlanırken; iş niteliği (p=,370) çalışma şartları (p=,650) ve iş arkadaşları (p=,056) alt boyutunda anlamlı bir farklılığa rastlanmamıştır.Farklılıkların hangi gruptan kaynaklandığını bulmak için yapılan Scheffe-F testine göre gelişme yükselme alt boyutunda; eğitim seviyesi yüksek olan personel en yüksek iş doyum düzeyine sahiptir. Buna göre yüksek lisans, ( X =15 ±1.41) üniversite ( X =14,7 ±2.38) ve lise ( 3 X =12,75 ±3.56) mezunu personelin; ortaokul ( X =10,3 ±3.99) mezunu personele oranla daha fazla iş doyumuna sahip olduğu görülmektedir. 7 Ücret alt boyutunda yüksek lisans ( X =24.50 ±0.7) ve üniversite ( X =19,02 ±4.16) mezunu personelin; lise ( X =16,60 ±5.17) ve ortaokul ( X =15,12 ±5.54) mezunu personele oranla daha fazla iş doyumuna sahip oldukları görülmektedir. Yaşa ve hizmet yıllarına göre iş doyum düzeylerinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
  • Öğe
    BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEKOKULU YÖNETİCİLERİNİN DÖNÜŞÜMCÜ LİDERLİK STİLİNE İLİŞKİN YÖNETİCİ ALGILARI
    (Niğde Üniversitesi, 2009) ŞİRİN, Erkan Faruk; YETİM, A. Azmi
    Bu araştırma, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu yöneticilerinin dönüşümcü liderlik stillerini yöneticilerin algılarına göre belirlemek ve yöneticilerin kişisel özellikleri ile dönüşümcü liderlik stili arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın evrenini, 2007–2008 eğitim-öğretim yılında Türkiye’deki devlet üniversitelerine bağlı 38 Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokullu ve 2 Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu’nda görev yapan 89 yönetici oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak, Bernard Bass ve Bruce Avolio (13) tarafından geliştirilen “Çok Faktörlü Liderlik Ölçeği (Multifactor Leadership Questionnaire-MLQ 5X - SHORT)” ve kişisel özellikleri belirlemek için araştırmacı tarafından geliştirilen “Kişisel Bilgi Formu” kullanılmıştır. Yüksekokul yöneticilerinin algılarına göre, dönüşümcü liderlik stillerinin kişisel özelliklerine göre farklılaşıp farklılaşmadığının incelenmesinde ikili küme karşılaştırmalarda Mann-Whitney U testi ve ikiden çok küme karşılaştırmalarında ise Kruskal-Wallis varyans analizi istatistik yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada anlamlılık düzeyi 0.05 olarak kabul edilmiştir. Araştırma sonucunda; Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’nda görev yapan yöneticilerin algılarına göre dönüşümcü liderlik stilinde en fazla gerçekleşen alt boyutun idealleştirilmiş etki (davranış) (X=3,46), en az gerçekleşen alt boyutun ise idealleştirilmiş etki (atfedilen) (X=3,28) olduğu bulunmuştur. Okul yöneticilerinin liderlik stillerinin, yöneticilerin yaş, akademik unvan, mesleki kıdem, yöneticilik kıdemi, yönetim konusunda kurs ve/veya seminer alma durumu ve lisans mezuniyet grupları algılarına göre dönüşümcü liderlik alt boyutlarının tamamında anlamlı farklılık göstermemektedir. Yöneticilerin cinsiyet gruplarında ise telkinle güdüleme, entelektüel uyarım ve bireysel destek boyutlarında anlamlı farklılık görülmüştür.
  • Öğe
    ORTA ÖĞRETİM KURUMLARINDA SPORA KATILIMIN ÇOCUĞUN AHLAKİ GELİŞİMİNE ETKİSİ
    (Niğde Üniversitesi, 2009) AKANDERE, Mehibe; BAŞTUĞ, Gülsüm; GÜLER, Elif Dilara
    Ortaöğretim okullarında Beden Eğitimi ve Spor derslerinin ahlaki gelişime etkisinin araştırıldığı çalışmanın evrenini, Çanakkale ilindeki ilköğretim okulları ikinci kademe sınıflarında öğrenim gören öğrenciler oluşturmaktadır. Araştırma örnekleminin oluşturulmasında tesadüfi örnekleme yöntemi kullanılmıştır. İl merkezindeki ilköğretim okullarından 11 tanesi tesadüfi örnekleme yöntemi ile seçilmiştir. Bu şekilde 2005-2006 öğretim yılında ilköğretim ikinci kademede öğrenim gören 200 öğrenci örnekleme alınmıştır. Örneklem grubu olarak; spor yapan 65 kız ve spor yapan 65 erkek öğrenci spor yapmayan 70 öğrenci olmak üzere toplam 200 öğrenci ele alınmıştır. Deneklere, Rest(1979)’in, Ahlaki Yargılar Envanteri (Defining Issues Test-DIT), çalışmanın başında uygulanarak Ahlaki Yargı düzeyleri belirlenmiştir. Araştırma verilerinin analizinde aritmetik ortalama, standart sapma, t testi, varyans analizi (f testi) teknikleri kullanılmıştır. Elde edilen bulgular istatistiksel olarak 0.05 düzeyinde anlamlılık sınanmıştır. Araştırmanın sonucunda; spor yapan öğrencilerin yapmayanlara kıyasla daha yüksek ahlaki yargı düzeyine sahip olduğu bulunmuştur. Sportif branşların ahlaki yargı düzeyini etkilemediği, spor yapan kız öğrencilerin ahlaki yargı düzeyinin, spor yapan erkeklerden daha yüksek olduğu, spor yapmayan öğrencilerin cinsiyetlerine göre ahlaki yargı düzeylerinde farklılık olmadığı, spor yapan öğrencilerin ahlaki yargı düzeyinin spor yapmayanlardan daha yüksek bulunması, sporun ahlaki yargı düzeyini olumlu olarak etkilediğini göstermiştir.
  • Öğe
    İLKÖĞRETİM OKULLARINDA OKUYAN SPORCU ÖĞRENCİLERİN SPOR YAPMALARINDA OKUL VE AİLE FAKTÖRÜNÜN ETKİSİ (SAKARYA İL ÖRNEĞİ)
    (Niğde Üniversitesi, 2009) KOTAN, Çiğdem; HERGÜNER, Gülten; YAMAN, Çetin
    Toplumda sorumluluk yüklenecek yetişkinlerin iyi alışkanlıklar edinmesinde, bireyler arası ve toplumlar arası sağlıklı ilişkiler kurulmasında çocukluk döneminde başlayan sporun büyük önemi vardır. Çocukların ilkokuldan itibaren sportif faaliyetlere yönlendirilmesi onlara iyi alışkanlıklar kazandırılmasında etkilidir. Sporun ve sporcunun toplumda hak ettiği konuma ulaşması için öncelikle spor olgusu içinde geniş bir araştırma yapılmalıdır. Sporcunun başarıya ulaşması için sporcuyu olumsuz yönde etkileyen faktörlerin belirlenerek ortadan kaldırılması gerekir. Temel eğitim döneminde çocuğun sportif ve kişilik gelişimine olumsuz etkide bulunmak veya hiç etkide bulunmamak onun gelecekteki başarısının sınırlarını belirlemektedir. Sosyolojik açıdan bakıldığında spor başarısının sağlanmasında önemli kurumlar aile ve sonrasında okuldur. Bu araştırmanın amacı, İlköğretim okullarında okuyan sporcu öğrencilerin spor yapmalarında okul ve ailenin etkisini ortaya koymaktır Araştırmada mevcut durumu ortaya çıkartmayı amaçlayan betimsel bir yöntem kullanılmıştır. Verilere anket uygulamasıyla ulaşılmıştır. Bu araştırmanın evrenini farklı spor dallarıyla uğraşan ilköğretim (4. 5. 6. 7. ve 8. Sınıf) kademesindeki sporcu öğrenciler oluşturmaktadır. Araştırmanın verilerini elde etmek amacıyla bir anket uygulanmıştır. 20 sorudan oluşan anketi 500 öğrenci cevaplandırmıştır. SPSS 15.0 programı kullanılarak çalışmanın betimsel istatistikleri olan frekanslar ve yüzdeler hesaplanmıştır. Yapılan çalışma sonucunda; ailenin eğitim ve gelir düzeyinin, ailede sporcu olma durumunun, çocuğun spor yapması üzerinde etkili olduğu, özellikle ailenin spora ilgisinin çocuğun spor yapmasına karsı tutumunu olumlu etkilediği belirlenmiştir. İlköğretim okullarındaki spor malzeme ve tesis yetersizliğinin öğrenciyi spordan uzaklaştırdığı, okulun spora karşı olumlu tutumunun öğrencinin spora karsı ilgisini arttırdığı tespit edilmiştir.
  • Öğe
    ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUĞU OLAN ANNE-BABALARIN ÇOCUKLARININ ÖZEL EĞİTİMLERİ SÜRECİNDE BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ETKİNLİKLERİNE YAKLAŞIMLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
    (Niğde Üniversitesi, 2009) İLHAN, Levent
    Bu araştırmanın temel amacı, zihinsel engelli çocuğa sahip olan anne-babaların çocuklarının özel eğitim sürecinde, beden eğitimi ve spor etkinliklerinin, sosyal, psikolojik, fiziksel, zihinsel ve hareket gelişimlerine etkisine yönelik bilinç düzeylerini belirlemek ve bu amaç doğrultusunda ülkemizde zihinsel engelli çocukların anne-babalarına aile eğitimi ve rehberlik hizmeti sunan kurumlara araştırma sonucu elde edilen veriler üzerinde düşünme, tartışma, program geliştirme ve yeni araştırmalar yapma imkanı sağlamaktır. Veri toplama aracı araştırmacı tarafından geliştirilmiş ve geçerlilik - güvenirliği önceden test edilmiştir. Veri toplama aracı Ankara ilinin Çankaya, Etimesgut (Eryaman), Keçiören, Sincan, Yenimahalle ilçelerinde özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde özel eğitim alan zihinsel engelli çocukların anne-babalarına uygulanmıştır. Araştırmaya gönüllü olarak 54 anne, 27 baba katılmıştır. Araştırmada anne-babaların çocuklarının özel eğitime başlamasında doktor tavsiyesinin birinci derecede yer aldığı görülmüştür.Anne-babalar, beden eğitimi ve sporun çocuklarının tüm gelişim yönlerine etkisi konusunda genellikle olumlu görüş belirtmişlerdir. Anne-babalar, çocuklarının özel eğitim sürecinde beden eğitimi ve spor aktivitelerinin olması konusunda olumlu görüş belirtirken, en çok yapılması istenen spor branşı yüzme olduğu tespit edilmiştir.
  • Öğe
    SPOR YAPANLAR İLE SPOR YAPMAYANLARIN İZOKİNETİK KAS KUVVETLERİ İLE KEMİK YOĞUNLUĞU ARASINDAKİ İLİŞKİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
    (Niğde Üniversitesi, 2009) ŞİRİN, Erkan Faruk; İNCE, Alparslan; LÖK, Sefa; ÇAĞLAYAN, Hakan Salim
    Bu çalışmanın amacı; spor yapanlar ile spor yapmayanların izokinetik kas kuvvetleri ile kemik yoğunluğu arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi ve egzersiz yapmanın önemini ortaya koymaktır. Basketbol ve Futbol branşlarında aktif spor yapan 20–25 yaşlar arasında 40 sporcu ile spor yapmayan 20–25 yaş arası sağlıklı 20 kişi üzerinde gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla, çalışmaya katılan kişilerin ön hazırlıkları tespit edilerek demografik bulguları, izokinetik kas kuvvetleri(820–130 model Biodex 3 system izokinetik egzersiz ölçüm cihazı) ve Femur Nec (femur boynu) (Hologic QDR 4500C Fan Beam X-Ray Bone Densitometer (DEXA) kemik ölçüm cihazı) kemik yoğunluğu ölçümleri alınmıştır. Vücut Ağırlığı ve kemik yoğunluğu (Femur Nec[gr/cm2 ]) yönüyle yapılan değerlendirmelerde ise Kontrol ve Deneme Grupları arasında istatistiksel açıdan önemli farklılıklar görülmüştür (P<0.001). 60°/sn, 180°/sn ve 240°/sn sağ ekstansiyon izokinetik kas kuvveti açısından Basketbol ve Futbol grubunun Kontrol grubundan daha yüksek olduğu tespit edilmiştir (P<0.001). 60°/sn sağ fleksiyon izokinetik kas kuvveti ölçüm değerlerine bakıldığında ise, Futbol grubu Basketbol ve Kontrol grubundan daha yüksek bulunurken, Basketbol ve Kontrol grubunun benzerlik gösterdiği tespit edilmiştir (P<0.01). 60°/sn, 180°/sn ve 240°/sn sol ekstansiyon izokinetik kas kuvveti açısından Basketbol ve Futbol grubunun Kontrol grubundan daha yüksek olduğu tespit edilmiştir (P<0.001). 60°/sn, 180°/sn ve 240°/sn sağ extansiyon Basketbol grubunda kemik yoğunluğu oranında (P<0.001) önemli düzeyde korelasyon tespit edilmiştir. Bu çalışmanın bulguları, izokinetik kas kuvveti ile kemik yoğunluğu arasında bir ilişkinin olduğunu belirlemiştir.
  • Öğe
    ERKEK TAEKWONDOCULARDA KAMP DÖNEMİNİN BAZI HEMATOLOJİK PARAMETRELER ÜZERİNE ETKİLERİ
    (Niğde Üniversitesi, 2009) ÇAKMAKÇI, Evrim
    Bu araştırmada Avrupa şampiyonası öncesi Türkiye erkek taekwondo milli takımında mücadele eden taekwondocuların, 4 haftalık kamp döneminin bazı hematolojik düzeyleri üzerine etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya Avrupa şampiyonasına hazırlanan, üst düzeyde taekwondo sporu ile uğraşan ve aralarında dünya, Avrupa şampiyonu ve olimpiyat derecesi bulunan yaş ortalamaları 22.00 ± 3.24 yıl, boy ortalamaları 180.00 ±0,07 cm olan 13 erkek taekwondocu, denek olarak katılmıştır. Deneklerin 4 haftalık kamp öncesi ve sonrası sabah saat 10.00’ da aç karnına Sporcu Eğitim ve Sağlık Araştırma Merkezin (SESAM) de dirsek venasından (v. brachialis) usulüne uygun olarak yeterli miktarda alınan kan örneklerinden bazı hematolojik düzeyleri Kamp öncesi ve kamp sonrası alınan kan örneklerinde, HGB( hemoglobin), HCT (hematokrit), PLT (trombosit), WBC (lökosit), RBC ( eritrosit) belirlendi. Elde edilen verilerin istatistiki analizlerinin yapılmasında SPSS paket programı kullanıldı. Kamp öncesi ve sonrası farklılıkların tespitinde ise bağımlı ‘t’ testi uygulandı. Araştırmada 4 haftalık kamp sonrası taekwondocuların vücut ağırlık ortalamaları benzer bulundu. WBC, PLT, HGB ve HCT parametrelerinde istatistiksel manada anlamlılığa rastlanmadı , RBC düzeylerinde anlamlı bir farklılık gözlendi (p<0,05) Sonuç olarak; kamp döneminin erkek taekwondocular da kan hücrelerinde WBC, PLT, HCT ve HGB de anlamlılık görülmemesi ve RBC değerlerindeki artışın sporcular açısından olumsuzluk teşkil etmediği dolayısıyla kamp dönemi yoğun antrenmanların antrenmanlı kişilerde kan parametreleri açısından önemli bir değişiklik meydana getirmediği kanısına varılmıştır.
  • Öğe
    YILDIZ ERKEK MİLLİ VE AMATÖR BADMİNTONCULARIN BAZI FİZİKSEL, FİZYOLOJİK VE ANTROPOMETRİK PARAMETRELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
    (Niğde Üniversitesi, 2009) KAFKAS, M. Emin; TAŞKIRAN, Celal; ARSLAN, Cengiz; AÇAK, Mahmut
    Bu çalışmada; yıldız milli ve amatör düzeyde erkek badmintoncuların bazı fiziksel, fizyolojik ve antropometrik parametrelerinin karşılaştırılması amaçlandı. Araştırmaya gönüllü 10 yıldız milli (yaş:11.20 ± 0.6) ve 10 amatör (yaş:11.80 ± 0.63) erkek badmintoncu olmak üzere 20 sporcu katıldı. İstatistiksel veriler SPSS paket programında Mann Whitney U testi ile değerlendirildi. Yıldız milli ile amatör sporcular arasında fiziksel ve fizyolojik testlerden 30, 60 m, zik-zak (4x10m), pençe kuvveti, dikey sıçrama ve reaksiyon zamanı testlerinden sağ, sol el ışık, sol el ve sol ayak ses testi parametreleri yönünden mili sporcular lehine anlamlı fark bulunmuştur. Milli sporcular ile amatör sporcular arasında yapılan antropometrik ölçümlerden vücut yağ oranı ile çevre ölçümlerinden karın çevresi ölçümlerinde milli sporcular lehine anlamlı fark tespit edilmiştir. Badminton milli ve amatör sporculara yapılan ölçümlerden omuz, göğüs, kalça, üst kol, üst ve alt bacak çevresi, otur uzan esnekliği, anaerobik güç, sağ el ve sağ ayak ses, sağ ve sol ayak ışık reaksiyon testleri arasında anlamlı fark bulunmamıştır. Sonuç olarak; araştırmada karşılaştırılan yıldız milli ve amatör sporcular arasındaki farkın nedeni, yıldız milli düzeyde sporcu olabilmek belli düzeyde fiziksel, fizyolojik ve antropometrik parametrelere sahip olmayı gerektirmektedir.
  • Öğe
    BASKETBOL YETENEK TEST BATARYASI GEÇERLİK VE GÜVENİLİRLİK ÇALIŞMASI
    (Niğde Üniversitesi, 2009) MÜLAZIMOĞLU, Olcay; AYAN, Vedat; MÜLAZIMOĞLU, E.Dilek
    Amaç: Bu çalışmada yaşları 9±1 yıl olan kız ve erkek çocuklarının basketbol yetenek düzeylerini belirlemek için basketbol yetenek test bataryası oluşturularak bu test bataryasının geçerlik ve güvenirliğinin yapılması amaçlanmıştır. Yöntem: Bu çalışmaya 2006–2007 yılında Ankara İli’nde Akyurt İlköğretim Okulunda 4/ A-B-C sınıflarında öğrenim gören 52’si kız, 39’u erkek olmak üzere toplam 91 ilköğretim okulu öğrencisi katılmıştır. Çalışmada uygulanan test bataryası; çembere havadan top atma testi, çembere sektirme top atma testi, top sürme testi, labut devirme testi, duvardaki hedefe top atma testi, duvarda hızlı pas testi olmak üzere altı bölümden oluşmuştur. Bu test bataryasının geçerliğinde “İçerik geçerliği yöntemi” ve test bataryasının güvenirlik analizi uygulamasında da “ Cronbach Alfa” katsayısı kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmamızda uygulanan basketbol yetenek test bataryasının tamamı için güvenirlik katsayısı ?=0,76 olarak bulunmuştur. Basketbol test bataryası bölümleri güvenirlik katsayıları ise çembere havadan top atma testi için ?=0,70, çembere sektirme top atma testi için ?=0,67, top sürme testi için ?=0,95, labut devirme testi için ?=0,74, duvardaki hedefe top atma testi için ?=0,80 ve duvarda hızlı pas testi için ?=0,89 olarak tespit edilmiştir. Sonuç: Çalışmamızdan elde edilen veriler bu yaş grubunda uyguladığımız basketbol yetenek test bataryasının geçerli ve güvenilir şekilde kullanılabileceğini düşündürmektedir. Test bataryasındaki uygulamaların çocukların basketbola özgü yetenek düzeylerini belirlemede bir öngörü sağlayacağı ve bu alanda yapılacak olan yetenek seçimi çalışmalarına katkıda bulunacağı kanaatindeyiz.
  • Öğe
    SPOR-MEDYA İLİŞKİLERİNDE İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİNİN ROLÜ
    (Niğde Üniversitesi, 2008) ŞAHAN, Hasan; AKPINAR, Selahattin; ULUKAN, Mehmet; AKPINAR, Öznur
    Spor, bireylerin fizyolojik ve psikolojik yapısını, sosyal yönünün geliştirmek, kişiliğin oluşumunu, karakter özelliklerinin gelişimini sağlamak, bilgi, beceri ve yetenek kazandırarak topluma uyumunu kolaylaştırmak amacıyla yapılan aktivitelerdir. Medya, (kitle iletişim araçları) radyo, T.V. Yazılı basın, Bilgisayar, Internet, telefon, cep telefonu, CD, DVD, afişler şeklinde sınıflandırılabilen teknolojik araçlar şeklinde tarif edilebilmektedir. Modern hayatın hemen her alanına etki eden medya kavramı ile günümüzde her insanın ilgisini çeken spor kavramının genel bir değerlendirmesi yapılarak, spor ile medya ilişkisinin boyutları hangi noktadır ve çalışması amaçlanmıştır