Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 205
  • Öğe
    FARKLI ALÜMİNYUM ALAŞIMLARINDA BBC2000, BBC2003, BBC2005 VE BBC2008 AKMA KRİTERLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
    (2019) Kılıç, Süleyman; Toros, Serkan
    Sonlu elemanlar analiz programlarında malzemenin elastik ve plastik davranışı doğru tanımlanırsa, sonuçlarınhata payı düşmektedir. Başarılı analiz sonuçları elde etmek için önemli parametrelerden birisi ise akma kriteriseçimidir. Literatürde geliştirilmiş birçok akma kriteri mevcut iken bazıları sonlu elemanlar analiz programlarınadahil edilmektedir. Bazı analiz programlarında bu kriterler tanımlıyken (model parametre değerleri girilerek),bazılarında da programa kod yazarak ilave edilmektedir. Bu çalışmada BBC2000, BBC2003, BBC2005,BBC2008 akma kriterlerinin iki farklı alüminyum alaşımındaki model tahminleri karşılaştırılmıştır. Aynızamanda BBC2008 akma kriterinde parametre sayısının etkisi de incelenmiştir. Daha fazla parametreli modelindeney sonuçlarını daha iyi tahmin ettiği görülmüştür.
  • Öğe
    ANOMALOUS ACTIVITY DETECTION FROM DAILY SOCIAL MEDIA USER MOBILITY DATA
    (2019) Dokuz, Ahmet
    Anomalous activities are the activities that do not fit into normal and routine behavior of people or objects.Anomalous activity, account, or sharing detection from social networks play an important role for preventingsocial media users from harmful and annoying contents. However, detecting anomalous activities is challengingdue to the difficulty of separating anomalous activities from real ones, limitations of current algorithms andinterest measures, the challenge of analyzing social media big data, and hardness of handling spatial andtemporal dimensions. In this study, anomalous activities are detected using daily social media user mobility data.In particular, two features are extracted from daily social media user mobility, namely, daily total number ofvisited locations and daily total distance, and these features are used for detecting anomalous activities. Analgorithm, that employs DBSCAN clustering algorithm, is proposed for detecting such activities. The resultsshow that proposed algorithm could learn normal daily activities of social media users and detect anomalousactivities.
  • Öğe
    NİĞDE İLİ TOPLU TAŞIMA SİSTEMLERİNİN YOLCU TALEPLERİ AÇISINDAN İNCELENMESİ
    (2020) Bağdatlı, Muhammed Emin Cihangir
    Gelişen ekonomiye bağlı olarak otomobil sahipliği gün geçtikçe artmakta olup bireysel otomobil kullanımı öngörülen beklentilerin üzerinde seyir etmektedir. Bu durum kent içi trafiğinde kaotik davranışları tetiklemektedir. Toplu taşımakullanımının arttırılması bu durumun çözümünde en ekonomik ve etkili bir yaklaşım olmaktadır. Bu doğrultuda başarılı bir sonuç elde edilebilmesi için mevcut toplu taşıma kullanımında yolcu davranışlarının ve taleplerinin incelenmesi ve bu yönde toplu taşıma sistemlerine iyileştirmelerin yapılması gerekmektedir. Bu çalışma, yolcu talep ve davranışlarını incelemeye odaklanmıştır. Böylelikle saha çalışmaları ile bir şehirdeki tüm toplu taşıma sistemlerine olan pik saatteki yolcu talepleriincelenmiştir. Saha çalışmaları için Niğde ili tercih edilmiştir. Yapılan çalışmada Niğde ilindeki tüm toplu taşıma güzergâhlarında yer alan duraklardaki yolcu hareketlilikleri video kamera yardımıyla incelenmiştir. Bu şekilde toplam 9güzergâh 350 durakta incelemeler gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın sonucunda cinsiyet, yaş dağılımı ve zaman faktörleri doğrultusunda önemli bulgular ve çıkarımlar elde edilmiştir. Bu doğrultuda, bu çalışma yolcu talepleri ve davranışları, seyahat hız ve süreleri hakkında ileriki çalışmalara katkı sağlayacak kapsamlı bilgi sunmuştur.
  • Öğe
    MODELE UYARLAMALI SİSTEM TEMELLİ MODEL ÖNGÖRÜLÜ MOMENT KONTROLLÜ SÜRÜCÜ SİSTEMİNİN TASARIMI
    (2020) Zerdali, Emrah
    Bu çalışmada, asenkron motorların hız-algılayıcısız kontrolü için modele uyarlamalı sistem temelli model öngörülü moment kontrollü sürücü sisteminin tasarımı gerçekleştirilmiş ve önerilen sürücü sistemi farklı çalışma koşulları altında benzetim çalışmaları ile doğrulanmıştır. Model öngörülü moment kontrolü kolay anlaşılması, basit uygulanması, çok değişkenli doğrusal olmayan sistemleri etkin bir şekilde ele alabilmesi ve kısıtlamaların dahil edilebilmesi gibi üstünlüklerden dolayı sürücüsistemlerinde geniş bir uygulama alanı bulmuştur. Son yıllarda, bu kontrol yönteminin hız-algılayıcısız gerçekleştirilmesi için literatürde yoğun çalışmalar yürütülmektedir. Diğer taraftan, modele uyarlamalı sistemler basit yapıları, kolay uygulanmalarıve düşük işlem gereksinimleri nedeniyle asenkron motorların hız kestiriminde oldukça fazla kullanılmaktadır. Bu çalışmada, diğer modele uyarlamalı sistem yaklaşımlarına kıyasla sunduğu üstünlüklerden dolayı stator akım hatası temelli modele uyarlamalı sistem tercih edilmiş ve model öngörülü moment kontrolü için gerekli akı ve hız kestirimi gerçekleştirilmiştir. Sonolarak, önerilen sürücü sistemi farklı çalışma koşulları ve parametre değişimleri altında test edilmiştir.
  • Öğe
    MEMBRAN PROSESLER İLE MEZBAHA ATIKSULARININ ARITIMI
    (2020) Gökçek, Öznur Begüm
    Gıda sanayi içinde yer alan mezbaha endüstrisi, proseste kullanılan su hacmi ve kirletici konsantrasyonu bakımından oldukça önemli bir kirlilik kaynağına sahiptir. Bu atık suların arıtılması için çeşitli fiziksel, kimyasal ve biyolojik tekniklerkullanılmaktadır. Bu çalışmada, suyun yeniden kullanımına olanak sağlayabilecek ileri arıtma yöntemlerinden biri olanmembran arıtımı üzerine deneyler gerçekleştirilmiştir. Yapılan çalışmanın amacı; farklı basınçlardaki 2 farklı ultrafiltrasyon (UF) (10 kDA PES, 50 kDA PAN) membranı ile nanofiltrasyon (NF) (150-300 DA) membranının gerçek mezbaha atıksuyunun arıtımındaki performanslarının değerlendirilmesi ve karşılaştırılmasıdır. Membran performansları kimyasal oksijen ihtiyacı (KOİ), iletkenlik, Askıda katı madde (AKM), membran akısı ve akı kayıpları açısından değerlendirilmiştir. Yapılan deneyler neticesinde en iyi KOİ (%88,75), iletkenlik (% 43,95) ve AKM (%70, 83) giderimi 150-300 DA NF membranda gerçekleşmiştir. 2 farklı UF membranları ile yapılan deneylerden elde edilen toplam akı kayıplarının NF membranı ile elde edilen toplam akı kayıplarından daha yüksek olduğu belirlenmiştir. NF membranında 8 ve 10 barda yapılan deneylerde konsantrasyon polarizasyonundan kaynaklanan akı kaybının daha yüksek olduğu belirlenmiştir
  • Öğe
    HİNDİBA (Cichorium intybus L.) KÖKÜ EKSTRAKTI VE TRABZON HURMASI (Diospyros kaki L.) TOZUNUN KEK ÜRETİMİNDE KULLANILMASI VE KALİTE PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİNİN İNCELENMESİ
    (2020) Temizsoy, Betül; Doğan, Kadriye Merve; İbili, Sena; Baltacıoğlu, Cem; Kanbur, Mustafa
    Bu çalışmada kek üretiminde, süt azaltılarak (%50) hindiba (Cichorium intybus L.) kökü ekstraktı, buğday unu farklı oranlarda yer değiştirilerek (%10, %20, %30) Trabzon hurması (Diospyros kaki L.) tozu kullanılmıştır ve kullanılan şeker miktarı %20 azaltılmıştır. Üretilen keklerde toplam fenolik madde içeriği (%261), antioksidan aktivite değeri (EC50 değeri %98 azalmıştır) ve askorbik asit içeriği (%582) önemli düzeyde artış göstermiştir. Keklerin renk değerlerinden olan L* değeri kabukta %30, iç kısımda %33 azalarak daha koyu renkli bir ürün elde edilmiştir. Kek yapısı incelendiğinde ise sertlik (%2,11), yapışkanlık (2,03) ve çiğnenebilirlik (%1,83) değerlerinde artış gözlenmiştir. Yapılan duyusal analiz sonuçlarına göre en çok beğenilen %30 Trabzon hurma tozu (Diospyros kaki L.) ilaveli kek olmuştur. Bu çalışma ile şeker içeriği azaltılmış, sağlığa yararlı etkisi arttırılmış kek üretimi gerçekleştirilmiş ve tüketici beğenisi de kazanmıştır. Bu alanda yapılacak yeni ürün geliştirme çalışmalarına ışık tutma potansiyeli olan bu çalışma ile sağlıklı atıştırmalık ürün üretilmiş ve ürünün fiziksel kimyasal özellikleri ortaya konmuştur
  • Öğe
    ZEMİN İYİLEŞTİRME YÖNTEMLERİNİN ZEMİN KONSOLİDASYONUNA ETKİSİ: VAKA ANALİZİ
    (2020) Oral, Süveyda Merve; Uysal, Çetin Firdevs
    Bu çalışmada esas olarak taş kolon ve düşey dren yöntemlerinin konsolidasyon oturmalarının azaltılması ve konsolidasyonun hızlandırılması açısından performansları değerlendirilmiştir. Çalışmanın ilk aşamasında taş kolonlar ve düşey drenlerinin kullanımı ve bu yöntemler için geliştirilmiş sayısal analiz yöntemleri araştırılmıştır. Çalışmanın sonraki aşamasında, düşeydrenlerin tasarımı için önem arz eden bazı tasarım parametrelerinin etkisi Plaxis yazılımı kullanılarak sayısal olarak araştırılmıştır. Son olarak, Changi Doğu Islah Projesi analiz edilmiştir. Analizler iki pilot araştırma için yapılmış olup, analizlerde taş kolon ve düşey drenlerin konsolidasyon davranışı modellenmiştir. Sayısal analiz sonuçları, arazi ölçümlerine bakılarak değerlendirilmiş ve bu iki iyileştirme yönteminin konsolidasyon davranışı karşılaştırılmıştır. Karşılaştırma analizleri sonucunda, taş kolonların özellikle konsolidasyon oturmalarının azaltılması ve konsolidasyonun hızlandırılması açısından daha fazla avantaj sağladığı tespit edilmiştir.
  • Öğe
    LOJİSTİK YÖNETİMİNİN MADENCİLİK SEKTÖRÜ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ÜZERİNE ETKİLERİ
    (2020) Delibalta, Mahmut Suat
    Madencilik, ülkelerin istihdam sorunlarına ve ekonomik gelişimlerine katkıda bulunan önemli bir sektördür. Ancak; maden işletmeleri kaza riskini her an bünyesinde barındıran, İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) bakımından çok tehlikeli iş kollarından birisidir. Türkiye’de iş kazalarının %46,4’ü ve buna bağlı ölümlerin %41,1’i maden, inşaat ve metal sektörlerinde meydana gelmektedir. Bu nedenle, madencilik faaliyetlerine başlamadan önce işletmelerde risk analizi ve değerlendirilmesi yapılmasızorunludur. Çalışanları kaza riskine karşı koruyan önlemlerden biri de Kişisel Koruyucu Donanım (KKD) kullanımıdır. Günümüzde küreselleşme ve artan rekabet nedeniyle; yenilikçi, katma değeri yüksek bir maden sanayiinin varlığını sürdürmesi için, lojistik ve tedarik zinciri yönetiminin etkin biçimde uygulanması gerekmektedir. Lojistik Yönetimi Konseyi (Council of Logistics Management-CLM) lojistik kavramını; “doğru malzemenin, doğru miktarda, doğru yere, doğru zamanda, istenilendurumda ve optimum fiyatla ulaştırılması” olarak tanımlamaktadır. Kısaca lojistik, ürün/yükün çıkış ve varış noktaları arasındaki tüm malzeme hareketlerinin eşgüdümüdür. Bu maksatla yapılan araştırmada, lojistik yönetimi ile madencilik sektörü iş sağlığı ve güvenliği arasındaki ilişki güncel verilerle sunulmaktadır
  • Öğe
    HAVA KALİTESİ PARAMETRELERİNİN TAHMİNİ VE MEKANSAL DAĞILIMI İÇİN MAKİNE ÖĞRENMESİ YÖNTEMLERİNİN KULLANILMASI
    (2020) Dokuz, Yeşim; Bozdağ, Aslı; Gökçek, Öznur Begüm
    Hava kirliliği, nüfus ve endüstrileşmenin artması ile birlikte günümüzde küresel boyutta yaşanan sorunlardan biri haline gelmiştir. Bu nedenle hava kirletici parametreler düzenli aralıklarla ölçülmeli ve ölçüm sonuçları değerlendirilerek gerekli tedbirler alınmalıdır. Hava kirliliğinin önlenmesi amacıyla kirletici parametreler bir model kapsamında ele alınması ve tahminsonuçlarının mekânsal olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Son zamanlarda hava kirliliğine yönelik objektif ve daha hassas sonuçların elde edilmesi için yapay zeka teknolojilerine ait makine öğrenmesi algoritmalarından yararlanılarak hava kalitesitahmini ve mekânsal dağılımına ilişkin çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmada, öncelikli olarak hava kirletici parametrelerin özellikleri, çevreye olan etkileri ve bu parametrelerin tahmin edilmesi ve izlenmesinin gerekliliği açıklanmıştır. Ardından bu parametrelerin değerlendirilmesinde uygulanan makine öğrenmesi yöntemlerinin neler olduğu; hangi parametrelerin kullanıldığı, kullanım amaçları, kısıtlılıkları, elde edilen doğruluk düzeyleri ve arazi kullanım ile ilişkisi açısından incelenerek kullanılan yöntemlere ve çalışma prensiplerine ilişkin detaylı bilgi verilmiştir. Bu çalışma, hava kalitesinin iyileştirilerek sürdürülebilir bir çevrenin elde edilmesinde hangi parametreler hangi yöntem kullanılarak nasıl bir analiz ile incelenmeli sorusuna ilişkin seçim karmaşasının çözümlenmesine yönelik gelecek çalışmalara bir fikir sunmaktadır
  • Öğe
    INVESTIGATION OF EFFECT ON THE MECHANICAL PROPERTIES OF QUENCHING TEMPERATURE IN AA7075
    (2020) Kılıç, Süleyman Sırrı; Kacar, İlyas; Şahin, Mevlut; Öztürk, Fahrettin; Oğuz, Erdem
    In this study, effect of quenching temperature on mechanical properties of Aluminum Alloy 7075 (AA7075) are investigated. Several quenching environment is tested oil (20W50), icy water (2 oC), water (25 oC), and hot water (85 oC). Mechanical properties of the materials are measured. X-ray diffraction analyses are also performed for each condition. Results indicated thatproperties at hot water quenching and oil quenching are found to be similar. It is concluded that oil quenching does not have significant effect on mechanical properties.
  • Öğe
    ISIL ENERJİ DEPOLAMA UYGULAMALARI İÇİN BİYOBOZUNUR ESASLI FAZ DEĞİŞTİREN MADDE/ÇAM KOZALAĞI KOMPOZİTLERİNİN ÜRETİLMESİ
    (2020) Konuklu, Yeliz
    Bu çalışmada ısıl enerji depolama özellikli ve biyobozunur esaslı FDM/çam kozalağı kompozitleri doğrudan emdirme yöntemi kullanılarak hazırlanmış ve analiz edilmiştir. Miristik asit ve palmitik asit FDM, doğal çam kozalağı kompozit matrisi olarak kullanılmıştır. Üretilen kompozit malzemelerin morfolojik, termal ve kimyasal yapısını incelemek için sırasıyla; taramalı elektron mikroskobu (SEM), diferansiyel taramalı kalorimetre (DSC), Fourier dönüşümlü kızıl ötesi spektroskopisi (FTIR)kullanılmıştır. Üretilen kompozitlerin termal dayanımı 100oC’de test edilmiştir. DSC analizleri sonucunda üretilen miristik asit ve palmitik asit kompozitlerin erime noktası ve gizli ısı depolama kapasitelerinin sırasıyla 51,82°C: 74,60J/g ve 59,36°C: 71,22J/g olduğu belirlenmiştir. Tüm analiz sonuçlarına göre üretilen FDM/çam kozalağı kompozitlerinin ısıl enerji depolama uygulamaları için uygun bir enerji depolama materyali olduğu belirlenmiştir.
  • Öğe
    GÜÇLENDİRİLMİŞ İYON BOMBARDIMANI ve TARAMALI ELEKTRON MİKROSKOBU ile KATI OKSİT YAKIT PİLİNİN ÜÇ BOYUTLU ANOT MİKRO YAPISININ OLUŞTURULMASI
    (2020) Çelik, Selahattin; Altan, Tolga
    Katı oksit yakıt pillerinde (KOYP) hücre performansının düşmesinin en önemli nedenlerinden biri anot elektrotununbozulmasıdır. Anot mikro yapısının iyileştirilmesi için çok uzun süreçli deneyler yapılması gerektiğinin yanı sıra sayısal model geliştirerek sonuçların tahmin edilmesi de mümkün olabilmektedir. Fakat sayısal modeller genelde makro ölçekte yapıldığı için mikro yapıyı tam olarak temsil edememektedir. Yeni bir teknik olan Güçlendirilmiş İyon Bombardımanı ve Taramalı Elektron Mikroskobunun (GİB-SEM) birlikte kullanılması ile KOYP anot mikro yapısının üç-boyutlu görüntüsü elde edilebilmektedir.Böylece gerçek mikroyapı üzerindeki sayısal çalışmaların yapılması mümkün hale gelmektedir. Bu çalışmada GİB-SEM tekniği kullanarak laboratuvar ölçeğinde imal edilmiş bir KOYP hücresinin anot elektrotunun üç-boyutlu mikro yapısının elde ediliş basamakları gösterilmiştir
  • Öğe
    Aklime edilmiş aktif çamur mikroorganizmaları ile sürekli sistem yukarı akışlıdolgulu kolonda 2,4- diklorofenol gideriminin incelenmesi
    (2021) Deveci, Ece Ümmü
    Endüstriyel üretim sonrası ortaya çıkan atıksular alıcıortamlara verilmeden önce atıksu içeriğinde bulunankirlilik parametrelerinin deşarj kriterlerin altında arıtılmasıgerekmektedir. Fenol ve türevi olan kimyasal bileşiklerendüstriyel üretim sonrası atıksular içerisinde yüksekkonsantrasyonda bulunmaktadırlar. Bu fenol ve türevibileşikleri içeren atıksular kanserojenik ve teratojeniketkilere sahiptir. Bu nedenle bu tip atıksuların alıcıortamlara arıtılmadan deşarj edilmemesi gerekmektedir. Buamaçla bu çalışmada 2,4- diklorofenol ile aklime edilmişaktif çamur mikroorganizmalarının yukarı akışlı olarakpoliüretan ile doldurulmuş kolonda 2,4- diklorofenolgiderimi incelenmiştir. Aklime edilmiş aktif çamurmikroorganizmaları poliüretan sünger parçaları üzerineimmobilize edilmiş ve yukarı akışlı dolgulu kolonda 2,4- dikolorofenolün sürekli sistemde 90 gün boyunca arıtımıincelenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre en optimum 500mg/L 2,4-dikolorofenol komsatrasyonunda %83 KOİ ve%86 fenol giderimi sağlanmıştır.
  • Öğe
    A statistical investigation on the effects of different GNSS systems
    (2023) Gumus, Kutalmis; Çelik, Cahit; Gümüş, Münevver
    This study is to investigate the effects of various solutions of GPS only, GLONASS only, and combined GPS/GLONASS observations under different elevation angles on different GNSS days by using Magic GNSS software. Different elevation angles and measurement days were considered to investigate the increasing or decreasing number of satellites’ effects on the measurement accuracy, and positioning accuracy affected by the solutions of GPS only, GLONASS only, and combined GPS/GLONASS observations, respectively. The assessment was based on statistical tests, namely ANOVA and Post Hoc tests. A test network, consisting of all the continuous stations of the ISKI CORS network in Istanbul city, was used to fulfill the aims of the study. The results showed that significant differences between positions of points obtained by GNSS in various elevation angles and with different satellite configurations were determined. Different satellite and measurement configurations affect position accuracy. In addition, the results showed that on the 136th GNSS day, significant differences in X and Z components were found while in Y components there were no significant differences encountered. In conclusion, combined GPS/GLONASS solutions produced better results under small elevation angles of 5° 10° or 15° than the solutions of GPS-only and GLONASS-only observations.
  • Öğe
    Farklı nişasta kaynakları ile üretilen köfterlerin renk ve tekstür özelliklerinin araştırılması
    (2023) Alaşalvar, Hamza; Erinç, Hakan
    Buğday unu birçok gıda içerisinde kullanılan önemli bir besin maddesidir. Ancak bazı tüketiciler, buğday ununda bulunan gluten proteininin tüketimi ile tetiklenen çölyak hastalığına sahiptirler. Bu yüzden, bu çalışmada yöresel bir ürün olan köfterde buğday ununa alternatif olarak buğday, mısır ve patates nişastalarının kullanımının renk ve tekstürel özellikler üzerine etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Üretiminde patates nişastası kullanılan köfter örneği buğday unu ile benzer parlaklık değeri göstermiştir. Farklı kaynaklardan nişasta kullanımı ile kırmızılık değerinde azalmalar gözlenmiş olmasına rağmen patates nişastası kullanımı ile buğday ununa benzer değerler elde edilmiştir. Ayrıca en düşük sarılık değeri mısır nişastası kullanımı ile ölçülmüştür. Sertlik ve esneklik bakımından buğday unu ve patates nişastası kullanımı ile elde edilen sonuçlar benzerdir ancak patates nişastası kullanımı ile en yüksek yapışkanlık değeri ölçülmüştür. Korelasyon analizden elde edilen sonuçlara göre farklı nişasta kaynaklarının kullanımı ile birlikte köfter örneklerinin renk ve tekstürel özellikleri arasında negatif yönlü bir ilişkinin olduğu belirlenmiştir. Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar farklı kaynaklardan elde edilen nişastaların köfter üretiminde kullanımının renk ve tekstürel özellikler üzerine önemli etkilerinin olduğunu göstermiştir.
  • Öğe
    Ekmek üretiminde ekşi maya üzerine taze meyvelerin kullanımının etkisi
    (2021) Yıldız, Bihter; Çakıcı, Avni; Uslu, Dı Lek Yaprak; Uslu, Hasan
    Bu çalışmada, eski zamanlardan beri bilinen ancak son yıllarda dünya da ve özellikle ülkemizde tüketicilerin bilinçlenmesi ile birlikte daha çok bilinir ve tüketilir hale gelen ekşi mayalı ekmekler hakkında araştırmalar yapılmıştır. Gün geçtikçe artan doğal ve sağlıklı gıdaya olan tüketici taleplerini karşılayan ekşi maya ekmeği üretimi için çeşitli meyveler kullanılarak ekşi mayaların geliştirilmesi üzerine çalışmalar yürütülmüştür. Bu çalışma aynı yöntemlerle ancak farklı tercih kaynakları kullanılarak ekşitilmiş hamurlardan üretilen ekmekleri belirlenen özellikler yönünden karşılaştırmak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla çalışmada tercih kaynağı olarak farklı familyalarda yer alan elma (Rosaceae) ve incir (Moraceae) meyveleri tercih edilmiştir. Ekşi maya hazırlık aşamasında geleneksel yöntemlerden türetilmiş dört aşamalı bir yol izlenmiş ve ekşi mayaların özelliklerinin belirlenmesinde pH, toplam titrasyon asitliği, laktik asit bakteri sayımı, küf ve maya sayımı analizleri gerçekleştirilmiştir. Elde edilen elma ve incir olmak üzere iki ayrı ekşi hamur farklı konsantrasyonlarda tam buğday unlu ekmek hamurlarına ilave edilmiştir. Türk Gıda Kodeksi Ekmek ve Ekmek çeşitleri Tebliğine uygun olarak üretilen Tam buğday unlu ekşi mayalı ekmeklerin özelliklerinin belirlenmesinde ise ağırlık, pişme kaybı, spesifik hacim, kalite indeksi (en-boy-yükseklik), pH tayini, toplam titre edilebilir asitlik (%10.37 – 11.40) , nem tayini (%35.50 – 35.53), su aktivitesi (aw) (0.944 – 0.941), ekmek içi ve kabuk renk analizi, tekstürel analizler ve duyusal analizler gerçekleştirilmiştir. Yapılan çalışma sonucunda ekşi maya ilavesinin hem duyusal hemde deneysel testler sonucunda ekmeğin tat ve aromasını geliştirdiği, ürünün kabuk ve iç rengi üzerinde etkili olduğu, nem kaybını azaltarak raf ömrü süresini uzattığı sonucuna varılabilmektedir.
  • Öğe
    Abdominal bilgisayarlı tomografi görüntülerinde böbrek taşlarının sınırlarının ve sayılarının görüntü işleme yöntemleri kullanılarak tespiti.
    (2022) Karaman, Merve; Çınar, Salim
    Böbrek taşlarının medikal görüntülerdeki teşhisi ve tespiti hastalığın seyri ve tedavi yönteminin belirlenmesi açısından önemlidir. Abdominal Bilgisayarlı Tomografi (BT) görüntülerinin gürültülü ve düşük çözünürlükte olması böbrek taşı teşhisini zorlaştıran faktörlerdir. Bu çalışmada abdominal BT görüntülerinde bulunan böbreklerdeki taşların sınırlarının ve sayılarının belirlenmesi amaçlanmıştır. İlk olarak BT görüntülerinin netleştirilmesi ve gürültünün yok edilmesi için Gama Düzeltmesi yöntemi kullanılmıştır. İkinci olarak böbrekler, ilgi bölgesi (ROI: Region of Interest) yöntemi ile manuel olarak seçilmiştir. Seçilen böbrek bölgelerinde eşikleme uygulanarak böbrek taşlarının tespiti gerçekleştirilmiştir. Böbrek sınırları içerisinde bulunan taşlara Morfolojik aşındırma ve genişletme işlemleri uygulanarak görüntüde bitişik algılanan taşlar ayrıştırılmış ve taşlar sayılmıştır. Çalışmanın başarımının hesaplanması için Hata Matrisi oluşturulmuştur. Önerilen yöntemin performans analizinde Doğruluk (Accuracy), Hassasiyet (Sensivity) ve Özgüllük (Specifity) değerleri sırasıyla %97, %96, %100 şeklinde Hata Matrisi kullanılarak hesaplanmıştır. Elde edilen sonuçlar, kullanılan yöntemin böbrek taşı tespiti ve sayımında başarılı olduğunu göstermektedir.
  • Öğe
    Experimental study for artificial neural network (ANN) based prediction ofelectric energy production of diesel engine based cogeneration power plant
    (2021) Çolak, Andaç Batur
    In this study artificial neural network (ANN) has been developed in order to estimate the electricity production of cogeneration power plant, which produces a total of 11.52 MW electric power, consisting of two V type and 12 cylinders each of which is 5.760 kW diesel engines running with heavy fuel oil no 6. In the ANN which was developed for the estimation of electric power generation of cogeneration, power plant(W), Time period (t), working hours (h), fuel consumption (m) and internal power consumption (Wp) values were used as input variables. After evaluating the performance of different ANNs, an ANN, consisting of one hidden layer and 10 neurons, was considered to be the most ideal one. As a result of the comparison with experimental data, it is concluded that this model estimates the electricity generation values of the cogeneration power plant with an R-value of 0,99073 and mean square error 4.734e-8
  • Öğe
    Yüksek ısı akılı hareketli bir plakadan olan ısı transferine nanoakışkanların veçarpan jetlerin müşterek etkisinin sayısal incelenmesi
    (2021) Kılıç, Mustafa; Gökçek, Murat
    Gelişen teknoloji endüstriyel cihazlar üzerindeki ısıl yükler gün geçtikçe arttırmaktadır. Bu ısıl yüklerin cihazlara vereceği tahribatı engellemek için ısı transferinin artırılması çözülmesi gereken önemli bir problem haline gelmiştir. Bu çalışmada; üzerinde yüksek ısı akısı olan hareketli bir plakadan olan ısı transferinin, nanoakışkanlar ve çarpan jet kullanılarak iyileştirilmesinin sayısal incelemesini hedeflemiştir. Farklı nanoakışkan giriş hızları için hesaplanan Reynolds sayılarının (Re=8000, 16000, 24000, 32000), farklı nanoakışkan hacim oranları (?=0.5, 1.0, 1.5, 2.0), farklı nanoakışkan parçacık çaplarının (Dp= 10, 20, 30, 40 nm) ve farklı plaka hızlarının (Vplaka= 0, 0,5, 1, 2m/s) ısı transferine etkisi sayısal olarak çalışılmıştır. Tüm parametreler için temel akışkan olarak Al2O3-H2O nanoakışkanı kullanılmıştır. Sayısal çalışmada PHOENICS hesaplamalı akışkanlar dinamiği programının k-? türbülans modeli kullanılmıştır. Çalışma sonucunda; Reynolds sayısı Re=8000-32000 aralığında arttırıldığında Nuort değerinde %54.9 artış olduğu tespit edilmiştir. Nanoakışkan hacimsel oranı ?=0.5-2.0 aralığında arttırıldığında ortalama Nusselt sayısında % 2.5’lik bir artış olduğu belirlenmiştir. Nanoakışkan parçacık çapı Dp= 40-10 nm aralığında azaltıldığında ortalama Nusselt sayısında % 9.1’lik bir artış meydana geldiği tespit edilmiştir. Farklı plaka hızlarında ise ortalama Nusselt sayısının genel olarak arttığı belirlenmiştir. Bu artışın; plaka hızı ve akışkan hızının ters yönde olduğu bölgede, aynı olduğu bölgeye göre daha belirgin bir şekilde ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Vplaka= 0-2 m/s aralığında Nuort değerindeki artışın %40,9 olarak meydana geldiği belirlenmiştir. Ayrıca sayısal model sonuçları, literatürdeki deneysel sonuçlarla da doğrulanmıştır.
  • Öğe
    Metaheuristic optimization of predictive torque control for induction motor control
    (2022) Gürel, Aycan; Zerdali, Emrah
    Predictive torque control (PTC) is a high-performance control method of induction motors (IMs), which is still open to research. It provides many advantages over mature control techniques, such as straightforward imple-mentation, the ability to handle nonlinearities, easy inclusion of additional control objectives, and modulator-free structure. However, it has problems with the selection of weighting factors (WFs) involved in the cost function in PTC. In conventional PTC, these WFs are generally selected by the trial-and-error method. Also, a few studies optimize these WFs with a multi-objective optimization algorithm using both torque and flux errors. In this paper, the WF associated with the flux component is optimized by a genetic algorithm over the speed errors only. The optimized PTC is verified by simulation studies considering different operating conditions. Finally, good control performance has been achieved.